Adaleti Öldürdüğün Gün Devlet de Ölür

Harun TOPAY

11-06-2022 03:04

-Diğer üst düzey devlet görevlilerinin makamlarının başında "cumhuriyet" olmadığı halde, neden savcılar için “cumhuriyet savcısı” resmi sıfattır?
-Bu sorunun cevabı “hukuk devletinin varoluş güvencesidir”, Yeğenim. Şöyle ki;
Hukuk devrimi sürecinde yeni yasalar çıkarılırken bu çalışmanın başında dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt vardı.
Taslaklarda “savcılar” için “cumhuriyet savcısı” ifadesinin yer alması dikkat çekti.
Tepki de gösterildi.
“Neden büyükelçi, müsteşar, vali, emniyet müdürü, yargıç için “cumhuriyet” sıfatı yok da sadece savcılar için olacak?”
Bu tartışmalar Atatürk’ün huzuruna da taşınır. Atatürk, Adalet Bakanı Bozkurt’tan “izah etmesini” ister.
Bozkurt bütün zamanlara ışık olacak açıklamasını yapar: “Devletin her kademesinde olanlar yanlış yapabilirler. Hukuk dışına çıkabilirler. Onlara millet, devlet ve ikisini de kucaklayan cumhuriyet adına hesap soracak olan savcılardır. Onun içindir ki sadece savcılar için “cumhuriyet savcısı” denilmelidir.”
Atatürk bu izahtan memnun kalır. Onayını 3 kelimeyle ifade eder:
“Devam et Bozkurt...”
Savcılara “cumhuriyet savcısı” unvanının verilmesi ve bu unvanın içinin de “yetkiyle” doldurulması işte böyle başlamıştır, Yeğen.
- Dayı, günümüzde her makamda olduğu gibi savcılık makamı da siyasallaştı ve yozlaştı. Cumhuriyet savcısı” ifadesinin gerektirdiği sorumluluk ve özeni taşımayan, tetikçilik yapan savcılarımız yok mu?
-Bu soruya ne yazık ki, gönül rahatlığıyla “Hayır” cevabını veremiyorum, Yeğenim.
Toplumun rahatsızlığı ortada… İktidar, kimlerin ve hangi kurumların FETÖ tarafından “kumpasa geldiğini” daha yeni itiraf etti. Lakin “kendisi de aynı şeyleri rakiplerine yapıyor” diye bir algı var.
-İstisnalar kaideyi bozmaz, Dayı. Bu memlekette ne yiğit savcılar var. Gün gelir memleket için yüreklerini de, kellelerini de ortaya koyarlar.
- Anadolu’da bir söz vardır: “Suimisal, misal olamaz.” Yani kötü örnek, örnek olamaz. Savcıların görevlerini tam yetki ve sorumlulukla yapabilmeleri gerekir. Hukuk güvencesi olmayan savcılar tedirgin ve endişeli. Tayin terfi ve atamalarda siyasi baskıdan korkar oldular. Buna rağmen ben cumhuriyet savcılarımızın adaletten ve tarafsızlıktan ödün vermeyeceklerine inanıyorum. Hukuk devletinin tek güvencesi budur.
- Sadece savcı değil ki, Dayı. Savunma hakkı da kutsaldır. “Savcı, avukat ve yargıç…” Anayasa’daki “bağımsız yargıyı” birlikte oluştururlar. Bu ayaklardan biri kırılır ya da incinirse, adalet tehlikeye girer. Ortalık toz duman… Sen yine de iyimsersin!
Ben meydana gelen, dillendirilen ya da iddia edilen “somut olayları” değil “olması gerekeni” söyledim, Yeğenim. Münferit olayları zaman zaman değerlendiriyoruz.
“İsimlerle, aidiyetle, taraflarla işaretlenmiş yol haritaları ülkeyi bir yere götürmez.” Gün gelir adalet herkese lazım olur. Ne demişler: “Ayarını bozduğun kantar gün gelir seni tartar.”
Hukukun temel ilkeleri ile fazla oynamayacaksın! Fatih Sultan Mehmet Han der ki:
“Aklı öldürürsen ahlak da ölür.
Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür.
Kadı’yı satın aldığın gün adalet ölür.
Adaleti öldürdüğün gün Devlet de ölür.”

DİĞER YAZILARI Bucak Tanıtım Günü 01-01-1970 03:00 ​Sevinç Ve Hüzün Bir Arada 01-01-1970 03:00 Halk Otobüsleri... 01-01-1970 03:00 Neler Oluyor Bize? 01-01-1970 03:00