Son yıllarda üst üste yapılan seçimler, vatandaşı yordu. Geçen sene genel seçimler, geçen Pazar günü de yerel seçimler için sandık başına giden Türk halkı, sandıkta siyasilere mesajlarını iletti. 2028’e kadar “şimdilik” seçim gözükmezken; “sokaktaki vatandaş” idarecilerden, “seçim kampanyalarına harcadıkları enerjiyi” bundan sonra geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığı başta olmak üzere halkın sorunlarına harcamasını bekliyor.
İNSANLAR “YAŞAMAYI” DEĞİL, “HAYATTA KALMAYI” ÖNCELİYOR
Hükûmetin ekonomiyi getirdiği nokta, düşürülemeyen enflasyon ve önü alınmayan geçim sıkıntısı, halkın reel gelirini her geçen gün eritirken insanları da “yaşamak yerine hayatta kalmaya” itiyor.
SIKINTILAR ARTIYOR
Halk Ekmek veya ucuz kıyma kuyrukları sıradan hale gelirken, emekliler başta olmak üzere işçi, memur ve özel sektörde çalışanların sıkıntıları da verilen maaş zamlarına rağmen artıyor. 16 milyon emekli, 3 bin liralık bayram ikramiyesi ve banka promosyonlarıyla oyalanırken, vatandaş yeni “kemer sıkma” tedbirleriyle daha da fakirleşmekten korkuyor.
“SEÇİMDEN SONRASI TUFAN” KORKUSU
Hükûmetin enflasyonun yaz aylarından itibaren düşeceği söylemi ne kamuoyunda ne de piyasalarda karşılık bulmadı.
14 Mayıs 2023 seçimlerinde yüzde 8 olan faizin, 11 ayda yüzde 50’ye yükselmesiyle iyice daralan piyasalar ve ekonomi yönetimine olan güvenin dip yapması, insanları birikimlerini korumak için altın ve dövize sevk etti. Seçim sonrasında ekonomik faturanın daha da ağırlaşacağı korkusu vatandaşı kemirirken, yerel seçimlerde hezimete uğrayan hükûmetin enflasyonu düşürmekte kararlı adımlar atıp atmayacağı da soru işaretlerine neden oluyor.
