Kimi senaryolar yapışık ikizler gibidirler. Senaryo yazara, yazar da senaryoya tam uyumludurlar.
Siyasal ikbal peşinde koşanların senaryolarında farklı ikilemler göstermeleri her zaman başrolün yönünü, hedefini belirlerler. Kurgusu yapılan senaryo yazara uymuyorsa, yani yazarın kültürel, siyasal altyapısını aksettirmiyorsa, kısa sürede tarihin tozlu raflarında yerini almaktan kendini koruyamaz.
Kimi siyasal senaristlerin (!) senaryo kurgusu çok uzun vadelidir. Hedefi vardır. Bir amaç, bir ülkü; hayatın tüm serüvenini şekillendirir. İnanılmaz bir uyum olur bu kurgu ve yazarın hedefine varmada kullanacağı donelerde. İdeolojik kurgular bu açıdan çok değerlidir ve tarihte derin izler bırakmıştır. Devrimler de,  bu akılcı ve çelişki barındırmayan derin birikim ve hesapların/hesaplamaların ve planlı fedakarlıkların sonunda ancak hayat bulur.
 Sağ (!)  senaristlerin sol, sol senaristlerin sağ (!) senaryo kurgulamaları çok ama çok komik kaçar ve sırıtır. Asla dikiş tutmaz. Halkta karşılık bulamaz. Bu yönde yapılan tüm çaba ve gayretler akim kalır. Çok kısa sürede tarihin çöplüğüne itilir.
 Sol ve seküler bir cenah olan CHP’nde siyaset yapan, gereksiz anlamlar, misyonlar ve vizyonlar yüklenen   ve muhayyel cumhurbaşkanı yardımcısı (!) ilan edilen İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, “sağ”cılığı (!) her yerinden fışkıran bir figür olarak seküler, laik, Kemalist ve sosyalizme teşne CHP’ni dönüştürerek değiştirmeye çalışmaktadır.  
CHP’ne tepeden inme genel başkan olmak için uluslararası üst akıl, dizayn şebekeleri ve emperyalist odaklar ve hain işbirlikçilerinin plan ve organizasyonu ile yol haritası belirlenen ve  İBB’nde  belediyecilik adına hiçbir başarılı çalışması olmayan, 14 ve 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri mağluplarından olan İBB Başkan’ı  bu yolda kolları sıvamış durumda. Elbette sonu hüsrandır bu çabanın. ABD, İngiltere ve diğer sömürgeci ülkelerin büyükelçileri ile gelecek planları masaya yatsa da bu çaba fiyasko ile neticelenecektir. Sömürü alanlarını genişletmek, “Büyük İsrail”  için güvenli alanlar inşa etmek ve sınırımızda tüm zerresi ile ABD’ne köle bir terör devleti kurgu ve stratejilerine asla ses çıkarmayacak proje lider/liderler hiç şüphesiz müstevlilerin arayıp bulamayacağı tiplerdir. Ancak kullanılıp atılmaktan da asla kurtulamazlar.
 Popülist söylemler, icraattan yoksun yapısal olmayan reorganizasyonlar hiçbir faydalı ve olumlu netice vermez. Sol, seküler, sosyalist, Kemalist seçmen çok yakın bir zamanda böyle kendinden menkul ve kaset operasyonu liderleri (!) elbette bir kenara itecektir. Uluslararası destekçileriyle, kurgusal olarak popülist donanım ve PR çalışmaları ile “sağ” görünümlü “sol” lider pozisyonunda görüntü veren  Sayın E.İmamoğlu, CHP’ne genel başkan olacak olsa da; sol, sosyalist, laik, seküler seçmen onu kabullenmeyecek ve sahte PR ileyaratılan bu suni devi (!) yerle bir edeceklerdir. Ya da kendilerine yeni bir mecra arayışına girecektir.
 “Geride kalan 4 yıl İyi Partili görüntüsü verip son yıl ise CHP’liymiş gibi davranan” siyasi hırs ve proje kurbanı E.İmamoğlu’nun politik serüveni; ya çok kötü bir “siyasal batış”, ya da CHP’nin bölünmesi veya  seçmenin yeni bir partide siyaset yapması ile neticelenecektir.
  “Terlik” konsa oy verecek azınlık bir seçmen kitlesini, yapısal ve ideolojik olmayan politik, seçkinci ve PR ile oluşturulmuş popülist bir strateji ile kalabalık kitlelerle birleştirmek olası olmayacaktır.  Bu nedenle “Düşman” yaratma üzerine kurulan bir strateji politik hezimet getirir. Aksi halde son 21 yılda kaybedilen 12/17 seçim başka türlü izah edilemez.  
 CHP ve sol seçmen, CHP’nde kaynayan dahası, ince bir kurgu ile kaynatılan ve ocağı, atanmış  ve sadık delegelerden oluşan kazan, teşkilatların en alt birimine kadar ince elenip sık dokunarak oluşturulan delege hegemonyası operasyonları ile, yeni ve ince hesapların mimarı Sayın K.Kılıçtaroğlu’nu Sayın E.İmamoğlu’na kurban vermez. Kazılan çukurlara kimler gömülecek, hep birlikte göreceğiz. Dimyat’ta hem bulguru hem pirinci kaybedecekleri yakında göreceğiz.08.07.2023