Kaya’dan BÖLGESELLİK vurgusu

Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte iş dünyasında da hareketli dakikalar yaşanmaya devam ediyor. Öyle ki sivil toplum kuruluşları (STK) büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarını art arda konuk ediyor. Başkan adayları niye göreve talip olduklarını belirtirken STK’lar ise yaşadıkları sorunları ortaya koyuyorlar ve kendileri açısından daha güçlü bir temsiliyet istiyorlar. 31 Mart tarihi yaklaştıkça bu hareketliliklerin arttığı bir nokta da ADGİAD oldu. Bölge ve ülke ekonomisinde önemli bir paya sahip olan derneğin Başkanı İsmail Kaya, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Oldukça samimi bir şekilde gerçekleşen röportajımızda sorularımıza içtenlikle yanıtlayan Başkan Kaya, en büyük sorunlarının kent genelinde icra edilen projelerde bölgesel firmaların göz ardı edilmesi olduğunu vurguladı. Ülke ekonomisinin kalkınması için bölgesel gelişimin sağlanması gerektiğinin altını çizen Kaya, kent genelinde gerçekleşen ve gerçekleşecek olan projelerde siyasi ranttan uzak durulması gerektiğini kaydetti.

Sizi tanıyabilir miyiz?
 1979 yılında Elazığ’ın Arıcak ilçesinde dünyaya geldim. Köylü çocuğuyum. Antalya’ya inşaat işçisi olarak geldim. Yıllarca kentimizde inşaatlarda çalıştım. İnşaat işçisi olduğum dönemde bu sektörde yükselme hedefim her zaman vardı. Bugüne kadar her yaptığım işi, başarılı bir şekilde sonuçlandırmanın gayreti ve bilinci içinde hareket ettim. 1996 yılında Antalya’ya geldim, buraya yerleştim ve artık Antalyalı oldum diyebilirim. Yapı kimyasalları üzerine ASMİN isimli firmamızla kentimize yıllarca hizmet ettik ve hizmet etmeye de devam ediyoruz. İnşaat sektörü benim için bir vazgeçilmez ve severek bu sektörde yer alıyorum.

ADGİAD ile tanışmanız nasıl oldu?
 Derneğimizin ikinci dönem başkanlığını yapan arkadaşımız bizi derneğe davet etti. 2013 yılında bu davet üzerine derneğe üye olarak ilk adımımı attım. Derneğe hizmet için yönetim kurulunda olmama rağmen gece-gündüz demeden faaliyetlerde bulundum. Ayrıca ADGİAD’ın ülke ekonomisinde büyük bir rol üstleneceğine inanmıştım ve derneğe üye olmamın üstünden kısa bir süre geçmesinin ardından derneğin yönetim kuruluna girdim. Dönem başkanımız özel sebeplerden ötürü görevini bırakmak zorunda kalınca yönetim kurulu genel kurula kadar benim başkanlığa vekâlet etmemi rica etti ve bende kendilerini kırmadım. 2017’nin sonlarına doğru genel kurulumuz gerçekleşti ve dernek üyelerimiz beni bu göreve layık gördü. 2020 yılında yapılacak genel kurula kadar görevimizin başındayız.

Dernek adına yaptığınız ilk çalışma ne oldu?
 İlk olarak üye sayımızın arttırılmasına önem verdik ve sayımızı binin üzerine çıkardık. Ayrıca aktif durumda olmayan üyelerimizle yoğun temaslar kurduk ve onlardan dernek çalışmalarına katkı koymalarını hedefledik. Binin üzerindeki üyemizin bugün tamamına yakınını şükürler olsun aktif bir duruma geçti. Bunu yaparken haysiyet kurulumuzun yoğun emekleri söz konusu oldu. Kurucu başkanımızdan yönetim kuruluna, Garip Erdoğan’a kadar birçok kişinin emeği söz konusu oldu. Garip Erdoğan bizim onursal başkanımız ve Doğu ve Güneydoğu Anadolulu iş adamlarını bir araya getirmemizdeki en büyük pay kendisine aittir.

Dövizde dalgalanma yaşandığı dönemde nasıl bir politika izlediniz?
 ADGİAD’ın kurulma amacı Antalya’daki ticari hayatımız birlik ve beraberlik ruhu içinde geliştirmekti. Bu manada bugüne kadar çok güzel işlerin altına imza attık. Zaman zaman döviz kurlarında müthiş dalgalanmalar oldu. Bu zorlu süreçlerde bizlerden iş bekleyen üyelerimiz, kardeşlerimiz olduğu için yönetim kurulu olarak sık sık bir araya geldik. Yeri geldi yüksek faiz oranları üzerinden krediler kullandık, yeri geldi farklı farklı fedakârlıklar yaptık; ama hep yeni işlere imza attık, yeni istihdam alanları yaratmayı hedefledik. Şükürler olsun bu zorlu süreçte hem kent ekonomimiz hem de ülke ekonomimiz için olumlu sonuçlar doğuran işlerin üstesinden başarıyla geldik.

ADGİAD’ın kentimizdeki potansiyeli ne durumda?
 Turizm, tarım başta olmak üzere hemen hemen tüm sektörlerde Doğu ve Güneydoğulu iş insanımıza ait firma sayısı oldukça fazla. Doğu ve Güneydoğulu olup, istihdam sağlayan vatandaş sayımız bugün önemli bir seviyeye ulaşmış durumda bulunuyor. Özellikle inşaat sektöründe bu rakamların yükseldiğini gözlemliyoruz. Arkadaşlarımız hep birlik-beraberlik içinde hareket ediyor ve Antalya’mızın ekonomik gelişimi için ortaya yoğun bir çaba koyuyorlar.

ADGİAD-siyaset ilişkisi konusundaki düşünceleriniz?
 Sivil toplum örgütleri siyaset üstüdür ve bizim de ADGİAD çatısı altında her hangi bir siyasi görüşü savunma gibi bir lüksümüz bulunmuyor. Dernek çatımızın altına hiçbir zaman siyaseti almadık ve bundan sonra da bu tutumuz devam edecektir. Hatta dernek tüzüğümüzde de her hangi bir yönetim kurulu üyesinin, siyasi bir faaliyete girişmesi halinde derneğimizden istifa etmesi gerektiği belirtilmiştir. Tüm partilere gönül vermiş üyelerimiz elbette var, herkesin gönlünde yatan bir aslan elbette olacak; ancak hiç kimse bunu ADGİAD ile bağdaştıramaz. Derneğimiz iş insanlarını temsil eden bir oluşum ve içerisinde siyaset yapılmasını ya da siyasete alet edilmesine izin veremeyiz.

Bölgeler arası ticari etkileşime yönelik çalışmalarınız?
 ADGİAD olarak bölgeler arası etkileşime büyük önem veriyoruz. Antalya ve Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu’da yer alan kentlerimiz arasındaki ticari hacmin arttırılması için çaba gösteriyoruz. Bu konuda bölgelerde yer alan üniversitelerin akademisyenleriyle çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde Munzur Üniversitesi rektörüyle görüşmelerim oldu. Elazığ, Diyarbakır, Şırnak, Batman gibi bölge şehirlerinin iş insanlarıyla çok iyi bir iletişim ağımız var.  Allah nasip ederse önümüzdeki günlerde Doğu ve Güneydoğu illerini kapsayan bir ticari seyahat gerçekleştireceğiz. Seyahatimizde gittiğimiz bölgelerin ticaret odalarıyla iş insanlarıyla bir araya geleceğiz ve Antalya ile ticari ilişkilerin arttırılmasına yönelik fikir alış-verişinde bulunacağız. Yatırım konusunda Türkiye’nin önemli bir kentinde faaliyet gösterdiğimiz bilinciyle hareket ediyoruz ve önce bölgemiz sonra ülkemiz diyoruz.

İş insanları olarak ekonomi politikalarını nasıl değerlendirirsiniz?
 Rahmetli Sakıp Sabancı’nın ‘Sizler vergide hafifletmeye, eğitime ve üretime ağırlık vermezseniz ülke ekonomisini düzeltemezsiniz” diye bir ifadesi vardır. Günlük ya da aylık paketler açıklanıyor. Bunlar geçici paketler. İstikrarlı bir şekilde, uzun vadeli bir biçimde iş insanlarının elini rahatlatmazsanız ülke ekonomisini kalkındıramazsınız. Şu an için açıklanan paketler kesinlikle kalıcı çözümler içermiyor. Bunlar geçici çözümler ve ülke ekonomisine uzun vadede asla katkı sağlamaz diye düşünüyorum. Ekonomik kalkınmanın rotası temelden genele doğru oluşturulmalı. İlk önce bölgeler kalkındırılmalı ki ülke kalkınsın. Açıklanan paketler sadece büyük firmalara değil küçük ve orta ölçekli işletmelere ulaşmalı düşüncesindeyim. Mesela Antalya’da gerçekleşen mega projeler kentin firmalarına verilmeli, dışarıdan firma gelip burada iş yapıp gitmemeli. Bu şehrin istihdamına katkı koyan, bu şehirde yaşayan firmalar asla göz ardı edilmemeli.

Antalya firmalarının desteklenmesi adına ne söylersiniz?
 Ülke ekonomisini siyasete bağlayıp ranta çevirirseniz ekonomiye zarar verirsiniz. Bu bağlamda ilimizde yeni imar alanları açıldığını görüyoruz ve ilerleyen yıllarda buralarda yapılması muhtemel gözüken büyük bazlı kentsel dönüşüm projelerinin mutlaka Antalya’ya kayıtlı, burada istihdam sağlayan firmalara verilmesi gerekir. Eğer bunu yapmazsanız Antalya’ya zarar verirsiniz, bölge ekonomisine zarar verirsiniz ve dolayısıyla ülke ekonomisine zarar verirsiniz. Bölgemize yapılacak yatırımlar öncelikle siyasi rant unsuru olmaktan çıkarılmalı. Hangi siyasi parti olursa olsun, söz konusu Antalya ekonomisine güç katmaksa siyasi rantı gözetmemek lazım.

Yerel seçimler sonrasında beklentileriniz?
 Yerel yönetimlerde çok aktif rol alan iş insanlarımız olduğunun bilincindeyiz. Antalya’da yapılan yatırımlarda yerel iş insanlarının göz ardı edilmesini kesinlikle istemiyoruz. Antalya’ya kim daha çok hizmet ediyorsa iş insanlarımızın sorunun çözme konusunda daha samimi yaklaşıyorsa oyumuzu ondan yana kullanacağız. Seçimlere kısa bir süre kala tüm üyelerimizle bir araya gelip bu konu hakkında istişarelerde bulunacağız. Bu istişareler sırasında da adayların ortaya koydukları listelere de büyük önem vereceğiz. Hiç kimse Antalya’da yaşayan Doğu ve Güneydoğu Anadoluları yok sayamaz. Nasıl bu ülkenin ekonomisine yön verme potansiyeline sahipsek aynı ölçüde siyasete de yön verme potansiyeline sahibiz.
Röportaj: Veli AKOĞLU