GÜNDEM
Giriş Tarihi : 28-03-2024 22:14   Güncelleme : 27-03-2024 23:05

‘Antalya’dan Gazze’ye İşgale ve Ticarete Dur’

Saadet Partisi Antalya İl Başkanlığı, iktidarın İsrail'e yönelik politikalarını ve Gazze'de devam eden işgali protesto etmek amacıyla "Antalya'dan Gazze'ye İşgale ve Ticarete Dur De!"’ demek için seccade ve iftar programı ile Kepez Kent Meydanı’nda buluşuldu. Filistin'den katılan Kudüs ve Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Dr. Hani Aldaly, yaşanılan insanlık dramına dikkat çekerek, "Bu Katliam durmalı" dedi. Saadet Partisi Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ersan Bilgin ise, Gazze'deki zulmü ve Türkiye'nin İsrail'e karşı aldığı tutumu değerlendirdi.

 ‘Antalya’dan Gazze’ye İşgale ve Ticarete Dur’

Saadet Partisi Antalya İl Başkanlığı, iktidarın İsrail'e yönelik politikalarını ve Gazze'de devam eden işgali protesto etmek amacıyla "Antalya'dan Gazze'ye İşgale ve Ticarete Dur De!" programı düzenledi. 

Programa Saadet Partisi (SP) Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen, GİK Üyeleri Galip Akın, Hasan Güldal, Fatih Usame Cengiz ve Mehmet Ali Can, Kudüs ve Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Dr. Hani Aldaly,  SP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ersan Bilgin, metropol ilçeler belediye başkan adayları, STK'lar ve vatandaş katıldı. İlk konuşmayı Saadet Partisi İl başkanı Ramazan Düzen yaptı. Ardında Kudüs ve Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Dr. Hani Aldaly ve Saadet Partisi Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ersan Bilgin konuştu.

Kudüs ve Filistin Dayanışma Platformu Sözcüsü Dr. Hani Aldaly,  yaşanılan insanlık dramına dikkat çekerek, “Ey Türkiyeli kardeşlerim, Anadolu'nun Aslanları, Fatih’in ve Kanuni’nin torunları, hak taraftarları.  Sizler ki her zaman mazlumların yanında oldunuz ve sonsuza dek de öyle kalacaksınız inşallah. Sizler ki Filistin davasının her aşamasında yanımızda oldunuz, her aşamasını savundunuz. Biz Filistinliler sizinle ortak bir tarihe sahibiz. Osmanlı devletinde, 600 yıl birlikte güvenliği içinde yaşadık. O yüzden, sabırlı olmakta, metanet göstermekte ve adaletsizliğe ve zulme karşı direnişte size benzeriz. Gazze'nin kalbinden size selamlar getirdim.  Mazlum Gazze’nin sizlere selamı var. Öncelikle El Aksa Tufanı hareketi neden başladı. Filistin halkının işgal ve sömürgecilikle mücadelesi 7 Ekim 2023'te değil, 105 yıl önce başladı. Osmanlı devletinin yıkılışından bu yana halkımız özgürlüğüne kavuşmak için her türlü sömürgeciliğe karşı çetin bir savaş verdi. 30 yıl İngiliz sömürgeciliği ve ardından 76 yıldır da Siyonist işgali altındadır. Bu süreçte halkımızı anavatanının dışına göçe zorlamak için onlarca katliam yapıldı onlarca yıldır her türlü baskı ve adaletsizliğe maruz kaldık. Ayrıca Gazze Şeridi, 17 yıldan uzun süredir devam eden boğucu kuşatmayla dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüşmüştür. Gazze bu sırada her biri İsrail tarafından başlatılan beş yıkıcı savaşa maruz kaldı” diye konuştu.  

"KATLİAM DURMALI"

‘İsrail işgalinin ihlalleri ve zulümleri, Birleşmiş Milletler kurumları, soruşturma komisyonları, uluslararası mahkemeler ve uluslararası insan hakları örgütleri tarafından belgelenmiştir’ diyen Dr. Hani Aldaly, “Birleşmiş Milletler kurumları son 76 yılda halkımız lehine 900'den fazla karar çıkarmış olmasına rağmen, İsrail bunların hiçbirini uygulamamıştır. Ekim 2021'de İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi raporunu dünya temsilcilerinin önünde yırtıp çöpe attı. Ekim 2021'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kürsüsünde halkımıza yönelik zulmü sürdürmek için raporun yerinin çöp kutusu olduğunu söyledi. Size çağrıda bulunuyoruz. İşgale mal ve yolcu taşıyan gemi ve uçakların yüklenmesini engelleyin ve işgalcilerin ürünlerini ve onu destekleyen şirketleri boykot etmeye devam edin ve İsrail'in çıkarlarını rahatsız edin. Sizleri Gazze'deki kardeşlerinize karşı yasal, ahlaki ve dini sorumluluklarınızı yerine getirmeye çağırıyoruz. Bu savaş bir varoluş-yok oluş savaşıdır. Tarafsızlık, tembellik ya da eylemsizlik olmamalıdır. Artık kapalı kutuların, evlerin dışında düşünmeliyiz, meydanlara inmemiz gerekiyor. Size sesleniyoruz ve diyoruz ki Siyonistlere ve Amerika'ya çıkarlarının tehdit altında olduğunu hissettirin. Filistin halkı, Türk kardeşlerinden, savaşı, kadın ve çocuklara yönelik kanlı katliamları durdurmak için pratik önlemler almasını bekliyor. Her birinizin kendi yerine ve kendi kapasitesine göre rolü ve desteği bizim için önemlidir. Gazze yapması gerekeni yaptı ve sizin için umut büyük. Ramazanın bereketinin üzerimize seller gibi aktığı şu günlerde eylemlere aktif katılımınız ve saldırganları durdurmaya, katliamları durdurmaya ve Filistin halkının topraklarından sürülmesini durdurmaya destek veriniz” ifadelerini kullandı. 

"SOYKIRIM BİTMEK BİLMİYOR"

Saadet Partisi Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ersan Bilgin ise, Gazze'deki zulmü ve Türkiye'nin İsrail'e karşı aldığı tutumu değerlendirdi. İsrail'le yapılan ticarete sessiz kalınmaması gerektiğini vurgulayan Bilgin, “İsterdik ki Filistin’in bağımsızlığını, Gazze’nin siyonist İsrail’den kurtuluşunu kutlamak için bir arada olalım. Ne yazık ki Filistin’de, Gazze’de insanlığın ortak utancı soykırımın yaşandığını haykırmak için bir aradayız. O kadar çok isterdik ki, bugün burada hükümetin ‘İsrail’le ticareti de diplomasiyi de ilişkileri de bitirdik’ kararı vermiş olmasını alkışlamak ve takdir etmek için toplanmış olalım. Fakat ne yazık ki, Türkiye’den İsrail’e yapılan ticaret kapsamında soykırımcı terör örgütüne barut, patlayıcı maddeler, ateş alıcı maddeler, mühimmat, silah ve parçaları satılmasına tepki vermek için bir aradayız” dedi.

Konuşmasında sıklıkla Türkiye'nin İsrail ile ticari ilişkilerini gözden geçirmesi gerektiğini ve sessizliğin zulme ortak olmak anlamına geldiğini ifade eden Bilgin, “7 Ekim’den bugüne ‘Dünya Lideri’ beyanlarının hamaset; ‘Bölgesel Lider’ ve ‘Küresel Güç’  tanımlarının kandırmaca olduğunu kavradık. Zira İsrail’e karşı kürsüden haykıran, sahada ve masada sessiz kalan hükümet gerçeğini bir kez daha yaşadık. ‘Gazze için çok şey yaptık, yapıyoruz’  ifadesinin esasen ‘İsrail’e karşı bir şey yapmayız, yapamayız’ iradesini yansıttığını kavramak zorunda bırakıldık. Cahit Zarifoğlu’nun ‘Filistin bir sınav kağıdı, her mü'min kulun önünde’ ifadesiyle baktığımızda; soruları cevapsız bırakanlar, cevapları anlamsız olanlar, ilgileri yetersiz kalanlar sınavı geçenlerden fazla. 7 Ekim’den bugüne Filistinli kardeşlerimiz hayatını, dünya ise insanlığını kaybediyor” diye konuştu.

İSRAİL’LE TİCARETİ KESME NOKTASINDA NEDEN VE KİMDEN KORKUYORLAR?

Bilgin, “Filistin’i koruyacak, Filistinli kardeşlerimizi kurtaracak siyaset yapmayanlar ya da yapamayanlar; İsrail’i güçlü kılacak, Gazze’deki soykırımına çanak tutacak ticareti sürdürüyorlar” diyerek iktidarı ve İsrail'in zulmüne karşı sessiz kalanları eleştirdi.

Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gemileri durduramıyor, ticareti kesemiyorlar. Külliye’de İsrail Cumhurbaşkanı’nı ağırlayıp New York’ta Netenyahu ile kucaklaşırken milletin tepkisinden korkmayanlar, bugün İsrail’le ticareti kesme noktasında neden ve kimden korkuyorlar? Doğu Akdeniz’de Siyonist terör örgütü İsrail ile doğal gaz ve petrol sondajı yapmayı düşünenler, bugün nedense Gazze’yi ve Filistin’i düşünmediği gibi İsrail’le ticareti kesmeyi düşünmüyorlar.

İktidarlar miting yapmaz; icraat yapar, müeyyide uygular!’ uyarımıza kulak tıkayan anlayış bugün de ‘Ticareti kes!’ çağrımıza duyarsız. İsrail ile ticaret; Filistin davasına açık, kesin ve tartışmasız ihanettir! İsrail ile ticaret; medeniyet değerleri noktasında gaflet, inanç  zemininde ise açıkça delalettir!”

Türkiye'nin İsrail'in saldırgan politikalarına karşı güçlü bir iradeyle hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Bilgin, "İsrail’e karşı asla çaresiz değiliz, olmayacağız. Filistin için umutsuz değiliz ve hiçbir zaman da umutsuz olmayacağız. Bugün yapılan hataların ve yapılmayan doğruların sorumluluğunun kimde olduğunu biliyoruz, bu duruma itiraz ediyoruz! Milletimiz, Filistin’in yanında olacak inanca; devletimiz ise İsrail’i, her ne gerekiyorsa onu yaparak durduracak güce sahiptir" dedi.

Bilgin, bu güçlü iradenin Milli Görüş Hareketi'nin temel prensipleriyle uyumlu olduğunu ve hareketin Filistin Davası ve mazlum coğrafyaların yanında her zaman yer aldığının altını çizerek, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

"İsrail konusunda direniş ve isyan ahlakını, Filistin bakımından ise diriliş, kurtuluş ve intizam aklını devreye alabilecek olan Milli Görüş aklı buradadır!"

Gazete AntalyaGazete Antalya