EKONOMİ
Giriş Tarihi : 30-08-2024 14:33

Çiftçiye iki yerden darbe!

Cumhurbaşkanı Kararı ile çiftçilere büyük bir darbe vuruldu. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, yılbaşından itibaren çiftçilere sağlanan gübre, mazot ve 17 üründe verilen fark ödemesi desteği tamamen kaldırılıyor

Çiftçiye iki yerden darbe!

ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde çiftçileri daha da zora sokacak diğer bir konusuyla tarım arazilerinin son çıkarılan yasa ile tarım arazilerinin 3. kişilere kiralanabileceğine dikkat çeken Ziraat Mühendisi Hidayet Bilgiç ise bu durumun küçük çiftçilerin üretimden tamamen uzaklaştırılarak büyük şirketlerin hâkimiyetine girecekleri ve çiftçilerin büyük şirketlerin işçileri haline geleceğini söyledi.

ÇİFTÇİLER KARTELLERİN İŞÇİSİ OLACAK
Ekonomik kriz ve artan girdi maliyetleri, üretim yapan çiftçileri her geçen gün daha da zor duruma sokarken, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile çiftçilerin karşılaştığı zorluklar katlanarak büyüyor. 2025 ve 2027 yılları için bitkisel üretim desteklerini açıklayan karara göre, 2024 yılı itibariyle çiftçilere ödenen gübre, mazot ve 17 üründe verilen fark ödemesi (prim) desteği tamamen kaldırılacak. Bu karar, özellikle ekonomik olarak zor durumda olan küçük çiftçiler için büyük bir darbe niteliği taşıyor. Artan maliyetlerle mücadele eden çiftçiler, gübre, mazot gibi temel girdilere ulaşmakta zaten zorlanırken, desteklerin kaldırılmasıyla birlikte bu zorluk daha da büyüyeceğine dikkat çeken Ziraat Mühendisi Hidayet Bilgiç, ayrıca yeni yasayla birlikte tarım arazilerinin devlet tarafından 3. kişilere kiralanmasının önünü açacak düzenlemeye de dikkat çekti. Bilgiç, bu düzenlemenin yüzeyde tarımsal üretim alanlarını artırarak gıda krizlerini önlemeyi amaçladığını ancak gerçekte küçük çiftçileri üretimden tamamen uzaklaştırarak topraklarını büyük şirketlere kaptırmalarına yol açabileceğini belirterek, “Bu kararı aslında ilk duyuşta kulağa hoş geliyor. Çünkü gıda krizlerine karşı tarımsal üretim alanları arttırılarak ürün kıtlığının önüne geçilir diye düşünülüyor. Oysa durum hiç öyle değil. Bu yasa köylüyü milletin efendisi olmaktan çıkarıp, köylü kartellerin işçisi yapacak bir yasadır. Kırsal kesimlerde küçük çiftçiler kendileri üretim yapamıyorsa zaten arazilerini başkalarına kiraya veriyorlar. Arazilerini daha çok komşularına, akrabalarına veya tanıdıklarına kiraya veriyorlar. Yürürlüğe giren yasada kiralama süresi 2 yıl olarak belirtilmiş. Üst üste 2 yıl üretim yapılmayan tarım arazileri kiralanabilecek ve kiralama bir sezonluk olacak ve devamı 2 şer yıl olacak şekilde devam edecek. Birçok ürün için sulama sistemi gerekir. Yine paketleme ve stoklama tesisi de gerekebilir. Sera yapım maliyetleri de çok arttı. Aynı zamanda ağaç da dikemez. Çünkü bir fidanın en erken meyve vermesi 3 yıldır. 2 yıllık kiralama yapan bir firmanın bu üretim ve paketleme tesisi kurması bir maliyet gerektirir ve 2 yılda bu maliyeti kurtarıp kar etmesi mümkün değildir” dedi.

YENİ YASA ÇİFTÇİLİĞİ BİTİRECEK
Bilgiç sözlerine, “Burada asıl mesele ise küçük çiftçiliği, köylülüğü tamamen üretimden uzaklaştırarak küçük çiftçiliği bitirmek. Üretemeyen çiftçinin topraklarına el koymaktır. Çiftçilerin topraklarını yerli veya yabancı büyük şirketlere servis etmektir. Topraklarının yanında sulama sularını da peşkeş çekmektir. Türkiye’nin her tarafında çiftçi eylemleri yapılıyor. Soğan, kavun, karpuz, domates, limon, biber üreticileri bırakın kar etmeyi masraflarını bile alamadılar. Hasat masraflarını bile karşılayamadılar ve ürünleri toprağa karıştırdılar. Artan girdi maliyetleri de çifçinin belini büktü. Mazot, gübre, fide, zirai ilaç fiyatları son 3 yılda 10 kat arttı. İşçilik maliyetlerini de ekleyince üretim maliyetleri 10 kata yakın arttı. Oysa çifçinin ürettiği ürünler para etmedi. Zaten borçlanarak ürettikleri için de çiftçiler iflasın eşiğine geldi. Hal böyle olunca da önümüzdeki yollarda çiftçilerin bir bölümü üretemeyecekler. Çok özel bir coğrafyaya sahip ülkemiz topraklarına devlet eliyle göz koyacaklar. Küçük çifçilerimiz büyük kartellere işçi veya ırgat olarak çalışmaya başlayacaklar. Oysa burada yapılması gereken şey çiftçilerin kazanamama sebeplerini araştırıp, çözüm yolları üzerinde çalışılmaktır” ifadelerini kullandı.


ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ ARASINDA Kİ FARK 30 KATA ÇIKTI!
Paketleme ve lojistik giderlerinin son yıllarda astronomik arttığını ifade eden Bilgiç, “Üretim bölgelerinde 1-2 lira olan ürünler tüketim bölgelerinde 20-30 TL’den satılmaktadır. Ağırlaşan ekonomik krizlerden dolayı Tüketicinin alım gücü çok düştü.Üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkları 20-30 kata kadar çıkıyor. Alım gücü düşmesinden dolayı da arz ve talep dengesi bozuldu. Üretici ürününü satamadığı için memnun değil. Tüketici de ürünler pazarda pahalı olduğu için alamıyor ve memnun değil. Tüm ürünlerin maruz kaldığı tarladan çatala gerçekleşen zincir kontrol edilmeli ve çözüm yolu bulunmalıdır. Çözüm tarım alanlarının kiralanması değildir” sözlerini kullandı.

Güven Güneş / Antalya Ekspres

Gazete AntalyaGazete Antalya