Kahvehane’ler Tekrar Kıraathane’lere Dönüştürülmelidir...

Hamdullah IŞIK

06-05-2021 03:00

Bu başlığı okuyanların, “Kahvehane ile Kıraathane ayni şey değil mi?” dediklerini duyar gibiyim. Evet!.. Kahvehane ile Kıraathane ayni şey değildir. Zira Kıraat, okuma demektir. Kıraathane de “Okuma Evi” ya da Okuma Salonu” anlamındadır. Kahvehane ise, adından da anlaşılacağı gibi, genellikle çay ve kahvenin içildiği, iskambil, okey, tavla gibi oyunların oynandığı, zamanın boşa harcandığı mekânlar durumuna getirilmiştir maalesef...
 
Kıraathanelerin Türkiye de ilk olarak 16. yy ortalarında İstanbul Tahtakale’de açıldığı söylenmektedir. Kıraathaneler, okur-yazar ve aydın kişilerin mekanları durumundaydı. Oralara gidilerek boş zamanlarda kitap, gazete, mecmua v.s. okunur, ilmi tartışmalar yapılır, fikir teatisinde bulunulur, hoş ve faydalı sohbetlerle boş zamanlar değerlendirilirdi. Kısaca Kıraathane; bir kültür evi ve ilim, irfan yuvasıydı da denilebilir.
 
Neden mi?.. Kıraathaneler, Aydınların, Yazarların, Şairlerin, Sanatkarların, Bilge İnsanların ve Kendini geliştirmek isteyen şahısların uğrak yerleriydi. Her Kıraathanede mutlaka bir Kütüphane olurdu. Buralarda toplanan insanlar, çeşitli kitap, gazete, dergi, mecmua gibi yayınlar okurlar ve aralarında tartışır, fikir alışverişinde bulunurlar, hem öğrenir hem de öğretirlerdi.
 
Kıraathane kültürü bugünkü kütüphaneden de farklıydı. Zira günümüzde kütüphaneye genelde öğrenciler ya da araştırma merakı olanlar uğrarlar. Orada sessiz sedasız kitapları karıştırırlar, aradıkları bilgiyi bulabilirlerse ne ala, bulamazlarsa çekip giderler. Oysaki kıraathanelerde,
 gruplar şeklinde toplantılar yapılır, araştırmalar yapılır, bilgi alış-verişinde bulunulur, böylece oralara giden kişiler boş ayrılmazlardı. Mutlaka bir parça bilgi satar veya satın alırlardı.
 
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimiz, “İki günü ayni geçen hüsrandadır” , “İlim Çin’de de olsa arayıp bulunuz”, “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz” gibi hadisleri ile ilme verdiği değeri ve ilmin hayatımız boyunca gerekliliğini bizlere de şiddetle tavsiye etmektedir. Hz. Ali de; “Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum” vecizesi ile cehaletin korkunç boyunu ifade etmektedir. İşte Kıraathane kültürü bu yönden çok yararlıydı.
 
Oraya gidenler zamanlarını öldürmez bilakis öğrenerek ve öğreterek zamanlarını değerlendirirlerdi. Oysa şimdi o kıraathaneler kahvehanelere dönüşmüştür. Bölgemizde binlerce kahvehane vardır. Bazılarının tabelasında hala kıraathane yazmaktadır. Fakat buralarda kıraat (okuma) ile alakalı çalışmalar bulunmamaktadır. Hatta bazılarında günlük gazete bile bulmak zordur. Bu kahvehanelerin tekrar kıraathanelere dönüştürülmesi için her kahvehanede mutlaka bir kitaplık ve okuma köşesi oluşturulması için gayretler sarf edilmelidir.

Hamdullah IŞIK – malabub@yaani.com

DİĞER YAZILARI Nereye Doğru Gidiyoruz? 01-01-1970 03:00 Hoş geldin demeye yüzümüz yok Ya Şehr-i Ramazan 01-01-1970 03:00 Bir Günde İki Sınav!.. 01-01-1970 03:00 İçimizdeki ‘Rasmus Paludan’lar… 01-01-1970 03:00 Ömür Sermayemizden Bir Yılı Daha Tükettik… 01-01-1970 03:00 Toplumsal Felaket Olarak; “KAN DAVALARI” 01-01-1970 03:00 Ömür boyu ilim öğrenmeye gayret etmeliyiz... 01-01-1970 03:00 Ey Sevgililer Sevgilisi Hoş Geldin!.. 01-01-1970 03:00 Sabır, Acı Olsa Da; Meyvesi Tatlı Olur... 01-01-1970 03:00 Ehliyet Almakla Şoför Olunmuyor 01-01-1970 03:00 Su da yanar!.. 01-01-1970 03:00 Bayramımız Bayram Ola!.. 01-01-1970 03:00 Biz Kimi̇z ? 01-01-1970 03:00 Dost Profilleri 01-01-1970 03:00 Cennetlik Kadın... 01-01-1970 03:00 Bilen Üretir, Bilmeyen Eleştirir… 01-01-1970 03:00 Çermik Kaymakamlığından, Diyarbakır Valiliğine… 01-01-1970 03:00 Ve Bir Ramazanı Daha Uğurluyoruz… 01-01-1970 03:00 “Temizlik, İmanın Yarısıdır…” 01-01-1970 03:00 Hoş Geldin 11 Ayın Sultanı… 01-01-1970 03:00 Bilgisayar İcat Oldu, Ar-Ge Kayboldu… 01-01-1970 03:00 Tedaş’ın Doğurduğu Kötü Çocuk; Dedaş… 01-01-1970 03:00 Daima Bahar Olsun İsteriz… 01-01-1970 03:00 Hz. İsa Kimden Kaçıyordu? 01-01-1970 03:00 İlk izlenimler çok önemlidir... 01-01-1970 03:00 Seyahat özgürlüğünü kısıtlamak bu kadar kolay mı? 01-01-1970 03:00 Yezid’in Torunları İşbaşında… 01-01-1970 03:00 Eleştiriye Tahammülü Olmayan; Yönetime Talip Olmasın… 01-01-1970 03:00 ​Helal Lokma, İnsanın Öz’ünü Meydana Çıkarır… 01-01-1970 03:00 ​ Türkiye’de Siyaset Nereye Gidiyor?.. 01-01-1970 03:00 Amerika ve Avrupa'nın Şımarık Çocuğu: İsrail 01-01-1970 03:00 Zengin İle Fakir Arasındaki Okyanus… 01-01-1970 03:00 Ve Yine Buruk Geldi Şehri Ramazan… 01-01-1970 03:00 İnsan kalitesi nasıl ölçülür?... 01-01-1970 03:00 Niçin Geçmişe Özlem Duyulur?... 01-01-1970 03:00 Öğrenmeyen İnsan Yoktur… 01-01-1970 03:00 Öfke ve Stresle Baş Etme Bilinci 01-01-1970 03:00 Rahmetliyi Nasıl Bilirdiniz? 01-01-1970 03:00 ​Yolunuyoruz !.. 01-01-1970 03:00 Su Hayattır ama... 01-01-1970 03:00 Koltuk Büyütmez İnsanı; Koltuk, İnsanla Büyür 01-01-1970 03:00 Dernekler Denetlenmiyor mu?.. 01-01-1970 03:00 Ömür Sermayemizden Bir Yıl Daha Eksildi… 01-01-1970 03:00 ​Engelliye Engel Olmayalım!.. 01-01-1970 03:00 Nice sahte peygamberler, şeyhler, seyyidler türedi... 01-01-1970 03:00 "Kul'a Bela Gelmez; Hak Yazmayınca..." 01-01-1970 03:00 Serenat Sevgiliyedir Ey Gül-i Ruhsar 01-01-1970 03:00 En'neslünnefis Mala Bube Seyyidleri 01-01-1970 03:00 İnsan Gereksinimleri ve MASLOW’ un Hiyerarşisi 01-01-1970 03:00 Ekersen; Biçersin... 01-01-1970 03:00 Okuyalım... 01-01-1970 03:00 AA!.. Senin bir gözün körmüş!. 01-01-1970 03:00 Can içinde ara canı... 01-01-1970 03:00 En İyi Ürün; İşimize Yarayandır... 01-01-1970 03:00 ​15 Temmuz: "Halkın zaferi" 01-01-1970 03:00 Bilgeler üretir, cahiller eleştirirler... 01-01-1970 03:00 Saygısız sevgi laubalilik olur? 01-01-1970 03:00 Dost görünümlü düşman;SİGARA 01-01-1970 03:00 Salgın hastalıklardan korumanın manevi yolu 01-01-1970 03:00 Güle güle mağfiret ayı!... 01-01-1970 03:00 Ahirette çok ağlar; Dünyada gülen... 01-01-1970 03:00 Hoş Geldin Ey Kutlu Ay 01-01-1970 03:00 Kur'an ve Ramazan 01-01-1970 03:00 Akıl ve Silah 01-01-1970 03:00