Eleştiriye Tahammülü Olmayan; Yönetime Talip Olmasın…

İnsanların çoğu övgüye karşı hoşnut, Yergiye karşı hırçın olurlar. Hele idarecilik yapan, yönetici olan insanların her zaman ve her yerde övgüye de, yergiye de hazır olmaları gerekmektedir. Yöneticilerin yaptıkları iyi-kötü her işi beğenmek, alkışlamak ancak yalaka kişilerin işidir. Hele ki gazeteci olduğunu iddia eden bazı şahısların menfaat musluğundan nemalandıkları kurum ve kişileri her koşulda övme, iyi gösterme gayretleri çıkarcılıktan başka bir şey değildir. Gazeteci her konuda doğruluğun, iyiliğin, güzelliğin yanında olur. Dürüst olur. Gazeteci, yalanın, talanın, israfın ve ihtirasın yanında olmaz...

Geçen gün, Diyarbakır Bağlar ilçesi Ziyaret köyü sakinlerinden Rıfat Yenice adlı vatandaşın, kendi köyleri ile Karacadağ yaylası arasında bulunan eski yolun, Bağlar Belediyesi tarafından stabilize yapılması gerekirken, gevşek malzeme dökülüp çöl yoluna çevrildiği şeklindeki beyanları ve söz konusu yola ait görüntüleri dikkate alınarak Güneydoğu Güncel Gazetesinde, “Hizmet mi, Eziyet mi?” başlıklı bir haber yapmıştık. Bu haber bazılarını çok rahatsız etti. Adı geçen kurumun icraatları övülünce güzel ama yerilince kötü oluyorsunuz. İlgili kurumun basın danışmanı kişi beni arayarak haberin tek taraflı olduğunu, belediyenin de görüşünün alınması gerektiğini söyleyerek bize ders vermeye çalışıyor. Yaklaşık 40 yıldır muhtelif gazete, dergi ve ajansın muhabirliği ve köşe yazarlığını yaptım, yapıyorum. Türkiye Yazarlar Birliği Üyesiyim. Halen TYB ile üç ayrı gazetede yazıyorum. Neyin haber neyin hakaret olduğunu da iyi biliyoruz. Oysa haberimizde belediye Başkanı ile görüşüldüğü ama sonuç alınmadığı hatta İl başkanlığının iki yardımcısı ile görüşüldüğü de ifade ediliyor. Ayni şahıs bu defa o yolun grup yolu olduğunu, bunun da büyük şehir belediyesine ait olduğunu ima etmeye çalışıyor… Bu memleket hepimizin. Herkes meşgul ettiği makamın ve görevin gerekliliğini yerine getirmekle mükelleftir. Sorumluluktan kaçmak, Sorumluluğu başkasına yüklemek acizliktir...

Hatalar, yanlışlar insanlar içindir. Önemli olan hataları telafi etmek hatta Erdem göstererek özür dilemektir. İcra kurumları ve bu kurumların başındaki zatlar eleştiriye açık olmalıdır. Adaletin timsali Hz. Ömer (r.a.) bir gün hutbede cemaate şöyle seslenir: “Ben haktan ayrılırsam ne yaparsınız ?” der. Cemaatten bir sahabe kalkarak cevap verir: “Haktan ayrılırsan seni kılıcımla düzeltirim ya ömer!” diyor.. Hz. Ömer (r.a.) ellerini açarak; “Ya Rabbi! sana şükürler olsun ki ben senden gaflete düşersem, senin adaletinden ayrılırsam, beni kılıcıyla doğrultacak cemaate sahibim” diye Allah’a şükrediyor…

İşte !.. yöneticilik budur. Adil olan kişi veya kuruluş, doğru hizmet için övülünce palazlanmaz, yanlışı İçin eleştirilince hırçınlaşmaz. Adalet mülkün temeli ise; mülk Allah’ındır. Övgüde kabarmayan, yergide kızmayan yöneticilere sahip olmak arzusuyla…
Selam ve Saygı ile….

Hamdullah IŞIK
malabub@yaani.com

ETİKETLER:

NELER SÖYLENDİ?