İsviçre hükümetinin izniyle Rasmus Paludan denilen bir meczupun kutsal kitabımız Kur’an’ı Kerim’i yakma girişimi, tüm İslam alemini derinden etkilemiştir ancak; sadece üzüldük, nefret ettik, tel’in ettik, bazı şehirlerimizde protestolar yapıldı lakin Ülkemizden ve diğer islam devletlerinden bazı cılız sesler dışında, somut ve caydırıcı tepkiler göremedik…
Sevgili Peygamberimiz (sav), Küfrün tek millet olduğunu bize hadisi şerifinde bildirmiştir. Zaten ayni günlerde İsrail konsolosluğu önünde Tevrat’ı yakma eylemine İsviçre makamlarınca izin verilmedi. Tabi Müslüman olarak bizler hiçbir dinin kutsalına hakaret edilmesini doğru bulmayız ve lanetleriz. Zaten imanımızın şartlarından biri de Allah’ın kitaplarına inanmaktır. Ancak bu tavır, İsviçre ve hatta tüm batının ikiyüzlülüğünü göstermektedir…
“Ayıdan Post, Yılandan Dost olmaz” sözü boşuna söylenmemiştir. Allah cc Kur’an’ı Kerim’de maide suresi 51.Ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır; “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları Veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz O’da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez”
Kafirler; tarih boyunca İslamla ve müslümanlarla savaşmış ve savaşlarını sürdüreceklerdir. Bu savaş; fiili, fiziki, fikri, zikri, ekonomik, psikolojik, sosyolojik, etimolojik, ırksal, kültürel vs. birçok yönden devam etmiş ve ilelebet devam edecektir…
Dolayısıyla; kafirlerden medet ummak, şefkat beklemek, dürüstlük beklemek çok saflık olur. Onlar görevlerini yapıyorlar. Ve onlara kızma hakkımız yoktur. Zira Kur’an’ı Kerim’de Kafirun suresinde; “Lekum dinikum veliyedin”
buyurmaktadır. Yani “sizin dininiz size benim dinim bana' demektir. Bizim dinimize, inancımıza, hakkımıza, hukukumuza, kültürümüze, yaşantımıza saldırılmadığı sürece, herkesin inancına, yaşam felsefesine, kültürüne, ırkına, rengine saygı duyarız…
Peki içimizdeki “Rasmus Paludan”lara ne demeli?..
Sözde bazı ilahiyatçıların; “Bazı ayetler Allahın kelamı olamaz” demesi. Bir diğerinin; Hz. Meryem anamızı kötü göstermesi, bazı şarlatan siyasetçilerin, “Bakara Makara” şeklinde Allahın ayetleri ile alay etmesi, bazı şaklaban şarkıcıların Hz. Adem babamız ve Hz. Hava anamıza Cahil demesi, bazısının da İmam Hatiplileri sapkınlıkla suçlaması gibi münafıklıklara ne demeliyiz ?..
Mehmet Akif diyor ya; “girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” İçimizdeki Paludan’lar var oldukça, İslam düşmanlığı artarak devam edecektir. Ancak hiçbir zaman başarılı olamayacaklardır. Allah cc mutlaka nurunu tamamlayacaktır vesselam…