Hak ihlalinin yaşandığı, adaletin tesis edilmediği, insan haklarının hiçe sayıldığı, hakkın-hukukun güçlüden yana olduğu yerlerde hak aramak, denizde iğne aramaktan daha zordur. Adaletin olmadığı yerde adalet aramak anlamsız olsa da; hakkımızı aramaktan vazgeçmeyelim..
-Hak nedir?...
-Hak bireysel mi, toplumsal mı?...
-Hak sadece hakkını arayanların mı?...
-Ülkemizde; vatandaşlık hakkını, insanlık hakkını bilen kaç insanımız vardır?...
-Hakkını arayamayanlar ne yapacak?...
Yukarıdaki son soruya cevap vermek gerekirse; Hakkını arayamayan vatandaşlarımız zaten yolunmaya mahkûmdurlar… Mamafih ülkemizde hakkını arayanlar da yolunmaktan kurtulamıyorlar... Kim bu yolanlar? Derseniz, hatırladıklarımı sayayım; Bankalar, Telefon-GSM şirketleri, Elektrik dağıtım şirketleri, petrol şirketleri, karayolları (köprü ve otoban geçişleri), sigorta acenteleri, özel sağlık kuruluşları, attığımız her adımdan rüsum, vergi, harç kesen devlet kurumları, yük ve yolcu taşımacılığı yapan firmalar, devletin yetki verdiği özel proje ve danışmanlık şirketleri, doğalgaz dağıtım şirketleri, Araç muayene istasyonları, market zincirleri, inşaat müteahhitleri, emlakçılar hatta suyu vatandaşa çok gören ..SKİ’ler. vs,vs…
Hele bankalar!? Allah düşmanımızı onların eline düşürmesin. En basitinden, vadesiz hesaptan bile, “hesap işletim ücreti” adı altında her üç ayda bir veya iki ayda bir olmak üzere mudilerinden toplamda yıllık 68. TL ile 140 TL arası ücret keserek haksız kazanç elde ediyorlar. Kredi kartı üyelik aidatı adı ile her yıl fark edilmeden kart kullanan vatandaştan alınan ücretler de cabası. Diğer bankacılık işlemlerini anlatmaya zaten gerek yok…
Araç muayene istasyonları adeta vatandaşı çileden çıkarıyorlar. En büyük kazı onlar yoluyor. . 15-20 dakikalık araç kontrolünden 200 TL ile 500 TL arasında ücret almaktadırlar. 80 TL egzoz ölçümü hariç… Bir tek cıvata takmadan, en küçük bir parça değişimi yapmadan ve hiç eksiniz yok ilken… Otomobillerin muayenesi iki yılda bir yapılıyor neyse de, ticari araçlara her yıl kazık üstüne kazık…
Kredi kartını istisnai durumlar dışında pek kullanmam. Geçenlerde internet üzerinden çok hesaplı bir ürün aldım. Peşin fiyatına 10 taksit. Hatta ilk iki taksit bankaya aitmiş. Geri kalanı aylık 17 TL Taksitle… Gerçekten ilk iki ay borç çıkmadı. Üçüncü taksit ödemesi yapılınca, 17 TL ye ek, 95 TL üyelik ücreti eklemişler. Yani hem ilk iki taksit ücretini hem de iki kat fazlasıyla kart ücretini eklemişler... Müşteri hizmetlerini arayarak asıl borcumu ödeyeceğimi fakat kart aidatını ödemeyeceğimi söyleyerek Kartımın iptal edilmesini talep ettim. Görevli hemen; -“tamam beyefendi, 95 Tl’lik aidatı geri çektik...” dedi. Şayet bankanın müşteri temsilcisi ile görüşmesem, yani hakkımı aramasam, 95 TL’yi kuzu kuzu ödemem gerekecekti…
Telefon ve GSM şirketlerinin kazığını her gün her saat yemeyenimiz yok gibidir... Elektrik faturalarının mahiyetini bilmiyoruz. Ne kadar elektrik kullandık, neyin ücretini veriyoruz, bilenimiz yok. Özel hastanelere ayağınız düşerse yandınız. Muayene ücreti, röntgen ücreti, tahliller, ultrason derken cebinizin boşaldığını oradan çıkabilirseniz fark edersiniz. Hele yataklı hastalar kaldığı her gece için 100-150 Tl yatak ücreti vermek zorunda kalır. Sanki lüks otelde konaklıyorsunuz!... Devletin neredeyse attığımız her adımdan, soluduğumuz havadan aldığı farklı isimler altındaki vergileri saymaya kalkarsak sayfalar yetmez… Karayolları, köprüler, hava-deniz-kara taşıtları… Milli otomobilimiz elektrikli TOGG daha doğmadan ÖTV’si üç-dört kat artırıldı. Hangisini saysam?...
Mutlaka hakkımızı arayalım. Hiç kimsenin veya hiçbir kurum-kuruluşun bizi kaz gibi yolmasına müsaade etmeyelim. Bir kuruş dahi olsa hak etmeyene vermeyelim. Hakkımızın yenmesine göz yummayalım. Artık gına geldi. Bu haksızlığa da hep beraber, Dur!.. Diyelim.