Bu günün dünyasını anlamak

Ne kadar başarılı bir yazı olur bilmiyorum ama bu yazımda biraz kurgu yapayım istedim. Tamamen de fantastik olmasın diye kimilerine göre hayal olan ahir zamanı anlatan, deccal karakterinden veya deccal in özelliklerinden istifade edeyim diye düşündüm.  

 ‘’Mesih Deccal, Yahudilerden bir adamdır, hakkı batılla karıştırıp hakkı gizlemeye çalışır. O, taraftarlarıyla yeryüzünü karıştırır. O, rab olduğunu iddia eder lakin Küfrünü insanlardan gizli tutar. Kırk gün içinde uğramadığı karye (köy) kalmaz, kendine inanmayanlara kıtlık isabet ettirir, yanında taşıdığı cehennemine koyar yine kendine inananları zengin eder ve yanında taşıdığı cennetine koyar.’’ Diye gelen bilgiler vardır. 

Tabiki deccal gelmiş midir veya gelecek midir bilmem, kişi midir topluluk mudur onu da bilmem, hatta var mı yok mu onu da bilmem. Ama kıssadan hisse almak açısından bakmak gerekirse diye düşünerek şöyle bir kurgu oluşturdum. 

Bu gün dünya sermayesinin idaresi ve zengin madenlere ulaşabilme kabiliyeti Siyonistlerin elinde olduğu gerçeğinden yola çıkarsak. Dilediklerine ekonomik baskıyla dünyayı dar etmeye çalıştıkları, kendilerine hizmet edenlere de geçici zenginlik (kredi-borç) vererek aldattıkları ortadadır. Bir başka açıdan bakacak olursak, ilahi doğruları yani hakkı batıl - batılı hak gösterdikleri de ortadadır. Bu gün Müslümanlar kendi inançlarından habersiz ve hatta müreffeh bir hayat sürmek için İslam’ın dışında ne varsa sarılır vaziyete gelmiş, İslam âlimi dediklerimiz ulu orta her yerde akâid mevzularını tartışarak yeni nesle adeta İslam inancından uzak durun der vaziyettedirler.   

Bu Siyonist baronlar bedensel ölüme engel olamayacaklarını anladıkları için zihin ve düşüncelerini robotlara yerleştirerek, kendilerince ölümsüzlüğe ulaşmaya çalıştıkları da ortadadır. Böylece ölüleri diriltip, dilediklerine hayat vereceklerinin iddiasını ortaya koymaktadırlar. Bütün bunları küfürlerini ve ilahlık iddialarını gizleyerek yapmakta olduklarını anlamalıyız. 

Bu dünyada onların istedikleri gibi yaşarsan; cinsiyeti bile onların şekillendirmesine müsaade edersen, aileyi inanç temellerinden çıkartır ve aileyi onların istediği formatta şekillendirirsen, onların istedikleri bir toplum olmak adına yasalar çıkarırsan, kredi ve borçlar vererek müsrif bir hayat teşvikiyle simülatif bir cennet oluştururlar. Böylece geçici refah ortamından onların dilediği kadar istifade edersiniz. Aslında kendi müreffeh hayatlarının devamını sağladığın sürece onlar seçilmişler sen köleleri olarak ve gün gelip kölelerini de birbirine düşürerek, birbirlerini boğazlattıracakları zamana kadar onların cennetinde yaşarsın.  

İletişim araçlarına o kadar hâkimdirler ki tabiri caizse kırk günde dünyanın en ücra köşesine bile istediklerini ulaştırmaya güç yetirirler. Onların çıkarlarına hizmet etmezsen seni birbirine düşürür, içinden birilerini satın alır, ekonomik sıkıntıya sokarak yıldırma politikası uygular ve böylece seni simülatif cehennemine sokarlar. 

Bütün bu fitne ortamına karşı durabilmenin yolu nedir diye sorarsak. Bizden öncekilere emredildiği gibi bize de emredilen Kelime-i şehadeti benimseyip, namazı dosdoğru kılıp, orucu tutup, yoktan var eden ALLAH(cc)’ın bizim için tavsiyelerine uymaktan geçtiğinin şuuruna ermektir. Düşmanın silahıyla silahlanma adına bilim ve teknolojiyle donatılmış, eğitilmiş, dürüstçe çalışıp üreten, ahlaklı ve adaletten uzaklaşmayan, insanlığa faydalı bir gençlik. Birde kalpler (bakınız Ra'd Suresi 28. Ayete) ALLAH(cc)’ı anmakla huzur buluyorsa o halde imanı ve İslam’ı tam kavrayan, özde ALLAH(cc)’ı kalbinden çıkarmayan bir gençliğin devamıyla bu fitne ortamından kurtulabiliriz.  

Peygamberlerin soy temizliği; nikâh akdiyle gelen aileden olmalarındandır yani nesebi gayri sarih olmamasıdır. O halde hem kendimizin hem de dünyanın kurtuluşu için yetiştireceğimiz nesil, ALLAH(cc)’ın ve resulünün istediği aile modeliyle olması şarttır. Bunu iyi bilen deccallar, aileyi bozmak için bizi, toplumumuzu ve âlemi İslam’ı hedef alan uygulamalarla gelmektedirler. İdarecilerimiz başta olmak üzere tüm toplumumuz bu deccallara karşı dikkatli olmak zorundayız.