Alkol masum değil...

İsa ALTUN

07-01-2020 03:04

Dünyada 76 milyon kişinin alkol bağımlısı olduğunu ve yılda 3,3 milyon kişinin alkol kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybettiğini belirten uzmanlar, alkol hakkında söylenen birçok bilgi ve inancın aslında yanlış olduğunu vurguluyor.
Alkol bağımlılığının, kişinin beden ve ruh sağlığını, aile ve iş hayatını etkileyecek düzeyde alkol alması ve alkol alma isteğini durduramaması ile ortaya çıkan önemli bir hastalık olduğunu kaydeden uzmanlar, alkol kullanımı ile ilgili toplumun yanlış inançlara sahip olduğunu belirtiyor.
Alkol ile ilgili doğru bilinen yanlışlar nedeniyle, alkol kullanımı toplumda kabul gören bir davranış olarak algılanıyor. Alkolün vücuda girmesiyle vücutta ölümcül bir yolculuk başlıyor: Keyifle alınan alkol, mide yüzeyinden hücrelere geçiş yapıyor. Yüzde 20’si mideden, yüzde 80’i ince bağırsaklardan kana karışıyor. Alkolün sonraki durağı ise karaciğerdir, karaciğerin önceliği yağ asitlerini yakarak enerji üretmektir. Ancak alkol alınınca, karaciğer yağ asitlerini parçalamayarak biriktirir ve bu durum karaciğerin yağlanmasına yol açar.
Alkol kanla kalbe, akciğerlere ve bronşlara ulaşır. Akciğerlerden de dakikalar içinde beyne ulaşarak uyuşma etkisi yapar. Artık alkol vücuda alındıktan 3 dakika sonra tüm hücrelere ulaşımını tamamlamış olur. Alınan alkol miktarı, belirli seviyeyi geçerse kişide solunum yavaşlar, koma hatta ölüme neden olur.
İşte; alkol hakkında doğru bilinen yanlışlar;
YANLIŞ: Alkol iyi uyumaya yardımcı olur. Alkol al rahat uyu!
DOĞRU: Alkol uyku kalitenizi düşürür. Sık sık uyanmanıza ve REM evresinde daha az uyumanıza neden olur.
YANLIŞ: Alkol vücudu ısıtır. İç, için ısınsın.
DOĞRU: Bu tamamen yanlış bir inanıştır. Alkol aldığınızda vücut ısınız düşer. Çünkü alkol vücudun yüzeyine daha fazla kan ulaşmasını sağlar ve bu da vücutta ısı kaybına neden olur. Alkol aldıktan sonra hissedilen sıcaklık, kanın yüzeye doğru akışının cildi ve ciltteki sinir uçlarını ısıtması ve bunların beyne sıcaklık algısını iletmesi iletmesinden dolayıdır ve çok kısa sürer...
YANLIŞ: Alkol kan damarlarını açar.
DOĞRU: Kullanım miktarı arttıkça alkol damar sertliği ve damar daralmasına yol açar.
YANLIŞ: Bira alkol sayılmaz, bağımlılık yapmaz. Bu nedenle Almanlar su yerine bira içer.
DOĞRU: Bira da diğer içkiler gibi bağımlılık yapar. Alkollü içkilerin etkisi içinde bulunan alkol miktarı cinsine göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle ‘standart içki’ adı verilen terim oluşturulmuştur. Örneğin bir bardak bira; bir kadeh rakıya, cine, votkaya, viskiye ya da bir kadeh şaraba eşittir.
YANLIŞ: Alkolün de faydası var, bazı hastalıklara iyi gelir.
DOĞRU: Alkollü içkilerin kalp ve damar rahatsızlıklarına faydalı olduğu şeklindeki iddialar tamamıyla yanlıştır. Alkol toksik bir maddedir ve kullanımında güvenli bir alt sınır yoktur.
YANLIŞ: Alkol, sesi açar. Sanatçılar sahne öncesi bu nedenle alkol alır.
DOĞRU: Alkol vücuttaki su miktarını azaltır ve vücudu susuz bırakır. Bu durum konuşmaya ve şarkı söylemeye olumsuz olarak yansır. Ayrıca aç karnına alkol almak kan şekerini düşürür ve sahne performansı sergilenirken korunması gereken enerji seviyesi de kan şekeriyle birlikte düşer.
YANLIŞ: Alkol, anne karnındaki bebeğe geçmez.
DOĞRU: Hamile kadınların alkol almaları durumunda alkol kana karışıp plasentadan geçerek fetüse ulaşır. Alkol fetüsü her safhasında etkiler ancak özellikle ilk aylarda çok daha ciddi zararlara neden olur. Bebekte büyüme eksikliği, beyin ve sinir sisteminde hasarlar gibi alkole bağlı doğum kusurları görülebilir.
YANLIŞ: Alkol kan yapar. Alkol kan yapıcı bir gıdadır.
DOĞRU: Alkolün hiçbir besin değeri yoktur. Kan yapıcı bir özelliğe de sahip değildir. Özellikle yaralanma durumlarında, kanın pıhtılaşmasını önlediği için ciddi kan kaybına yol açar.
Bir başka okurumuz ise ülkemizde tedavi gören madde bağımlısı insanların sayısı hakkında bilgi edinmek istiyor.
Sağlık Bakanlığı’nın uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele konusunda bilinçlendirme, koruma, tedavi etme ve tedavi merkezi sayısını artırma çalışmaları sürerken, ülkemizde uyuşturucu kullanımının hızla yükseldiği ortaya çıkıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, son beş yılda uyuşturucudan tedavi olan bağımlı insan sayısı iki kat arttı. Söz konusu verilere göre; 2010 yılında 137 bin 187, 2011 yılında 157 bin 216, 2012 yılında 227 bin 298, 2013 yılında 258 bin 441 ve 2014 yılında ise 272 bin 266 uyuşturucu bağımlısı ilgili merkezlerde tedavi gördü. Bu hastaların büyük çoğunluğu ayakta tedavi görürken, uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle tedavi merkezlerine müracaat eden insan sayısının her geçen yıl arttığı görülüyor.
Bakanlık ise uyuşturucu bağımlılığının önüne geçmek için bir dizi çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda, 2010 yılında 19 olan tedavi merkezi sayısı 42’ye yükseltilirken, ülke genelinde 17 tedavi merkezinin daha açılması planlanıyor. Aynı amaç doğrultusunda insanların daha kolay bilgi alabilmesi için 8 Temmuz 2015’te ALO 191 Uyuşturucuyla Mücadele Danışma ve Destek hattı faaliyete geçirildi. Bu hattan bugüne kadar 32 bin vatandaşa hizmet verilirken burayı arayanların yüzde 75’ini erkeklerin oluşturduğu belirtildi. En çok arayan yaş gruplarının ise 25-34 yaş arasında olduğu kaydedildi.
DİĞER YAZILARI BAĞIMLI NASIL İYİLEŞİR 01-01-1970 03:00 Sen içersen o da içer... 01-01-1970 03:00 Bağımlılar ve Tedavi 01-01-1970 03:00 Bağımlılar ve Tedavi 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya Yanlışlarımız 01-01-1970 03:00 Cihaz Bağımlısı Çocuklar 01-01-1970 03:00 Bağımlılık Beyin Hastalığıdır 01-01-1970 03:00 Çocukları İnternet Büyütuyor.. 01-01-1970 03:00 ​​Telefonunuzu Koruyun 01-01-1970 03:00 Pazaryeri dolandırıcılıkları artıyor 01-01-1970 03:00 Öfke ve stres yönetimi 01-01-1970 03:00 Casus yazılımlardan nasıl korunabiliriz? 01-01-1970 03:00 Yıl Sonu Partilerine Dikkat 01-01-1970 03:00 Çocukluk çağı Travmaları 01-01-1970 03:00 Veri Kayıpları Ciddi Risk 01-01-1970 03:00 ​Dolandırıcılardan yeni yöntem. 01-01-1970 03:00 ​Sanal ortamda tuzağa düşmeyin.. 01-01-1970 03:00 ​Arkadaş rezil de eder, vezir de.. 01-01-1970 03:00 ‘Evladım bağımlı mı? ‘ 01-01-1970 03:00 İrade Terbiyesi. 01-01-1970 03:00 ​Sigara intihardır. Tetiği zaman çeker 01-01-1970 03:00 İnternet dünyasında büyümenin getirdiği riskler 01-01-1970 03:00 Mizaç yaklaşımı 01-01-1970 03:00 Madde Bağımlılığı... 01-01-1970 03:00 Sanal Zorbalık 01-01-1970 03:00 Kobilerde Siber Güvenlik 01-01-1970 03:00 Bec saldırıları 01-01-1970 03:00 Eğitim Kurumları Siber Saldırıların Hedefinde! 01-01-1970 03:00 Amatem'den izlenimlerim 01-01-1970 03:00 ​‘ Madde bağımlılığı’ aileleri ve ergenleri tehdit ediyor 01-01-1970 03:00 Madde bağımlısını şiddet değil, destek iyileştirir 01-01-1970 03:00 Seçimlerimiz Kaderimizdir 01-01-1970 03:00 Siber suç ile casusluk beraber büyüyor 01-01-1970 03:00 Çocukların Gıdası Sevgidir 01-01-1970 03:00 Babanın kızına verdiği ders 01-01-1970 03:00 Bağımlı Yakınları Çare Bekliyor!!! 01-01-1970 03:00 Sanal Kumar Yuvalar Yıkıyor 01-01-1970 03:00 İnternette çocuklar ve şifre güvenliği 01-01-1970 03:00 Baba nasihatı 01-01-1970 03:00 Babanın kızına verdiği ders 01-01-1970 03:00 Polisliği sevdiren Hülya Azimli Müdürüme Saygıyla... 01-01-1970 03:00 Hayatımız İnternet 01-01-1970 03:00 Siber güvenlik riskleri ve zorlukları 01-01-1970 03:00 Yüzyılın en değerli petrolü, "Kişisel verilerimiz" 01-01-1970 03:00 Genç Kardeşlerim, Oyun Büyük!!! 01-01-1970 03:00 Vurun Polise 01-01-1970 03:00 Yan yana iki insan birbirine neden bağırır? 01-01-1970 03:00 Sosyal medyada paylaşmadan önce 01-01-1970 03:00 Geleceğini biliyordum 01-01-1970 03:00 Hayat tecrübesi ve zeka.. 01-01-1970 03:00 Başkasının şarz cihazı sizi yakabilir 01-01-1970 03:00 Narkotik şubede görev yaparken... 01-01-1970 03:00 İtiraf 01-01-1970 03:00 Siber vurgunculardan veri tehdidi 01-01-1970 03:00 Bağımlılık Bir Kader mi ? 01-01-1970 03:00 Dijital İtibar Yönetimi 01-01-1970 03:00 Dijital Finans Güvenliği 01-01-1970 03:00 Müşteri odaklı büyüme 01-01-1970 03:00 ​ Duygusal açlık ve yeme bağımlılığı 01-01-1970 03:00 Uygulamalardaki güvenlik açıkları 01-01-1970 03:00 Sanalda Gördüm Seni 01-01-1970 03:00 Mektupla Gelen Dünya Ödülü 01-01-1970 03:00 Yüreklerde İz Bırakanlar 01-01-1970 03:00 Bağımlılık Bir Kader mi ? 01-01-1970 03:00 Bağımlılık Bir Kader mi ? 01-01-1970 03:00 Hayatımız İnternet 01-01-1970 03:00 Çocuğumla anlaşamıyorum... 01-01-1970 03:00 Yüreklerde İz Bırakanlar 01-01-1970 03:00 Bağımlılık Bir Kader mi ? 01-01-1970 03:00 Hepimiz Şehidiz 01-01-1970 03:00 Hayatımız İnternet 01-01-1970 03:00 Tinerin Kokusu Değişmeli 01-01-1970 03:00 Polis Ne İş Yapar 01-01-1970 03:00 Polisiye Diziler 01-01-1970 03:00 Şeytanın Bile Aklına Gelmez 01-01-1970 03:00 İki Alçak Adam 01-01-1970 03:00 Bilhassa işadamları dikkat 01-01-1970 03:00 Polisin özlük hakları 01-01-1970 03:00 Kadına şiddet kader mi? 01-01-1970 03:00 Kötülük artıyor mu? 01-01-1970 03:00 Sanal aleme dikkat 01-01-1970 03:00 Fenomen ama dikkat 01-01-1970 03:00 Ruhların ölümü 01-01-1970 03:00 Okullara bağımlılık dersi konulmalıdır 01-01-1970 03:00 Kol saati kazandınız 01-01-1970 03:00