Ona hep ana dedim. Kahramanmaraş halkının sevgili annesiydi. Her zaman vefayla, minnetle anıyorum.
O yüzden derim ki, Hayatta başınıza gelebilecek en güzel şey, yolunuzun "asil" insanlarla çakışmasıdır. Asil insanların oturup kalkması bile bilgelik duygular taşır.
Size sonsuz ilham ve coşku verirler. Çünkü liderdirler. Sizin moral ve motivasyonunuzu yükseltirler. Kibir, ego ve kompleksten uzak sizin hayatınızı olumlu yönde değiştirirler.
Bu bir öğretmeniniz de olabilir, bir amiriniz de. Bize Polisliği sevdiren insanı bugün size anlatmak istiyorum.
1997 senesinde K.Maraş ilinde görev yaparken Şube müdürüm Hülya Azimli' ye madde bağımlığı ile ilgili olarak karikatür ve fotoğrafların yer aldığı sergim için fikir istemiştim.
Bir bağımlılının vasiyeti olduğunu, bir cana bile faydamız olursa ne mutlu bize diyerek destek istedim. Bana " Ne güzel bir hasenat bu. Hemen başla ve elimden ne gelirse yanındayım " dedi.
Hemen Milli eğitim müdürlüğüne yazı yazdırmış, gerekli malzemeleri temin etmiş, gazeteci arkadaşlarımızı haberdar etmiş ve hiç unutmam ilk sergimi K.Maras Endüstri Meslek lisesinde gerçekleştirilmiştim.
Okula kendi aracı ile bizi götürmüştü. Açılış kurdelasını da kendisi kesmişti. Daha sonra da bana bağımlılıkla ilgili olarak bir A4 sayfasına madde zararlarını içeren mektup hazırlamalı rica etmişti.
" Bu Mektup Size" diye o zamanlar Emniyet müdürlüğünün karşısındaki Selçuk Ofsete de bu mektuptan onbinlerce adet bastırmıştı. Şubede mektupları K.Maras ili başta olmak üzere tüm eğitim kurumlarına ve ulusal medya kanallarına ulaştırdı.
Benden çok kendisi bu kampanyaya sahip çıktı. 1997 yılında da bir çok Tv kanalına da rica edip beni canlı yayınlara çıkarttı. Allah razı olsun. Bize sadece bu yönde sahip çıkmadı. Yüksek moralle.çalışmak adına tek tek bizi dinliyor ve bize " aidiyet duygusunu" hissettiriyordu.
Tüm personel olarak doğum günlerimizde pasta alarak bize sürpriz hediyelerle bize kendimizi " değerli" olduğumuzu telkin ediyordu. Hatta pasta kesilirken videoya kayıt ettirip hatıra olsun diye bize armağan etmişti.
Hele okulların açılış döneminde ildeki Sanayi ve Ticaret Odası ile işbirliği yaparak binlerce yoksul çocuklarını mahalle muhtarlarından tespit ederek rencide etmeden gizlice adreslerine nakdi ve ayni yardimi sağlardı.
Şubeye gelen bir kızımız vardı. Yetim. Onu okutuyordu. Daha sonra öğrendik ki cebinden,maaşından onlarca çocuğu okutmuş.
meğer. Bize hiç anlatmadı. 26 yıllık bir süreçte yüzlerce rütbeli Amirlerimle çalıştım. Hepsinin farklı yeri vardır. Ama Hülya Azimli Ana'ya her zaman ayrı bir parantez açmak istiyorum.
Bize, helal lokmanın verdiği huzurun hiç bir şeyde olmadığı bilincini yaşanmış örneklerle anlatırdı. Ben de en çok izi bırakan sözleri de üç günlük dünyada kimsenin kalbini kırmayın.
Ah almayın. Ne verirseniz o sizinle gelir" oldu. Rabbim yürüdüğü yolu geniş etsin. Sağlıkla huzurla nice senelere inşallah diyorum.