Aileler çocuğunun mizacını tanımak zorundadır. Çocuğu hayata hazırlamak ebeveynin önemli görevi ve sorumluluğudur. Çocuğun iyi yetişmesinden yetişkinler sorumludur. Mizaç yaklaşımı; çocuğu tanıyalım, onu olduğu gibi kabul edelim ve kendisiyle barışık, hatta kendisini çok beğendiği için hiç değişme ihtiyacı duymayan, bir nevi narsistik insanlar yetiştirelim düşüncesi değildir. Her çocuk farklı mizaç yapısı ile dünyaya gelir. Her mizaç yapısının farklı özellikleri ve arayışları söz konusudur. “Çocuğun mizaç özelliklerini tanımak hem anne babalar hem de öğretmenler için önemlidir. Çevre çok önemli. Çocukluktaki deneyimler, ailedeki yaşantı, özellikle ebeveynin çocukla ilişkisi, çocuğa nasıl davrandığı önemlidir.
Mizaç, çocuğun hayat boyu birlikte yaşayacağı bir yapıdır. Çocuğun bununla barışık olması, mizaç yapısıyla ilgili kötü hissetmemesi önemlidir. Bu geribildirimi de çocuğa ilk önce anne baba verir; mizaç özellikleri bakımından onu överek veya yererek ya da küçümseyerek. Örneğin, korkulu mizaca sahip bir çocukla alay ederek onun korkusuz olacağını varsayan bir ebeveyn çocuğunda olsa olsa özgüvenin azalmasına, kendinden utanmasına, kendini değersiz hissetmesine sebep olur.
Ebeveyn böyle yaptığında çocuk korkusuz olmaz. Çocuğun ihtiyacı olan bu değildir. Ebeveynler sözel olarak veya yüz ifadeleriyle, çocuklara ne mesaj veriyorlar, buna dikkat etmeliler. Çocuğun ihtiyacı olan ebeveynin yönlendirmesi, çocuğun duygu kontrolünü öğrenirken ebeveynin desteğidir. Çocuğa kendini kötü hissettirmekten başka hiçbir işe yaramayan davranışlardan ebeveynler sakınmalıdır.