Bağımlı bir genç doktor'a hitaben; " Doktor bey, ben burada yatmazsam dışarıda insanlara saldıracağım, zarar vereceğim, bu illete tekrar bulaşacağım ‘ deyip bu yüzden ortalığı ayağa kaldırıyor, çığlıklar atarak hastaneye yatmak istediğini belirtiyor.
Aynı Amatem Polikliniği önünde derin düşünceler içinde,20 yaşında ama fikren daha olgun bir bağımlı gence rast geliyorum. Samimi bir atmosfer içinde gerçekleşen sohbetin ardından ’Nasıl oldu da yolun buralara düştü’ deyince ‘ Babam benim büyüdüğümü, geliştiğimi görmüyordu. Ya da görmek işine gelmiyordu.
Bana hep çocuk muamelesi yapıyordu. Benimle hiç ilgilenmiyordu. Hep benden yaşça büyük bağımlı ağabeylerle gezdim. Onlardan çok şey gördüm ve öğrendim. Bizim mahallede benimle beraber 4 arkadaşım madde bağımlısıydık.3’ü hayatını kaybetti.
Biri sentetik kannabinoidden, halk arasında bonzai denen beladan, birisi metamfetaminden(kimyasal hap türevleri) birisi de alkol ve hapları karıştırıp kokteyle yapmaktan yaşamların kaybettiler. Zaten şunu başta belirtmek istiyorum. Gençleri öldüren temel unsur, aynı anda birçok zehirli maddeleri karışık almaları.
Kan zehirlenince ölüm kaçınılmaz oluyor. En son çare olarak babam beni buraya tedaviye getirdi. Amatem son umudum. Metamfetamin kullanıyorum. Yoksunluğu çok korkunç ve kötü. Anlatılmaz bir dert. Maddeyi temin edemediğimde saldırganlaşıyorum. En son babama yumruk atmışım. Onu bayıltana kadar dövmüşüm. Kendimden nefret ediyorum.
Kullanmadığım madde kalmadı. Beni muayene eden doktor bana kullandığım maddeleri sordu. Ben de tüm maddelerin ismini verince hayretler içinde kaldı. Babamın cüzdanından çok para çaldım. Annemin 3 bileziğini bozdurup bu zehirlere verdim. Biliyorum sonu yok bu illetlerin. Abim beni televizyona çıkart.
Gençlerin nasıl öldüğünü, ocaklara nasıl ateş düştüğünü ailelere açık yüreklilikle anlatayım. Başta belediyeler olmak üzere, medya, eğitim kuruluşları, kamuoyu neden bu illete karşı duyarsız. Neden tedavi merkezleri az. Gençler çaresiz. Ailelerin elinden bir şey gelmiyor. Ben bugün burada yatarak tedavi görmezsem yine mahalleye o bozuk ortama gideceğim. Adamlarda Allah korkusu yok. Hepimizi öldürecek bu kansızlar. Bizim çaresizliğimizden faydalanıyorlar. Ama kabahatli arıyorsan sana söyleyeyim.
Burada tek suçlu aile ortamı. Ondan sonra çevre ve ortam geliyor. Cezaevine de düştüm. İçiyorsan bir süre sonra satmak zorunda kalıyorsun. Çünkü günlük ihtiyacın için paran yetmiyor. Benim de hayallerim, özlemlerim vardı. Artık yok. Büyük ihtimalle eğer burada tedavi olma şansım kalmazsa babam beni memlekete gönderecek.
Köyde maddeden uzak kalacağıma inanıyorum. Olsun. Yoksunluk krizlerim belki ağır geçecek ama iyileşmek te istiyorum. Büyük kentler suç merkezleri haline gelmiş durumda. Mahallede eğer kaderine terk edilmiş bir bina varsa, önceleri burada serseri guruplar üsleniyor.
Mahalleli o binaya sahip çıkmazsa bu binada her türlü pislik döner. Polis de gelip burayı kontrol edecek. Gerekirse binayı yıkacak. Burada insanlık bitmiş. Baba sabah işe gidiyor. Çocuğunun ne yaptığını nereden bilecek birader. Torbacılar bizi paramızla öldürüyorlar. Ailelerimiz de çaresizce izliyorlar. Bakın Amatem önünde onlarca genç bekleşiyor.
Kimisi test sonucunu, kimisi de belki yatarak tedavi olmak için. Yazık değil mi bize? Sizin aracılığınız ile bir mesaj vermek istiyorum. Aileler çocuklarını kendi hallerine bırakmasınlar. Aile çocuğa sahip çıkmazsa birileri sahip çıkar. Ama bu yasadışı bir örgüt olur, ama çeteciler olur.
Aileler çocuklarına sevgisini, ilgisini verirse bütün bunlar olmaz. Birilerinin bizi gelip kurtarmasını bekliyoruz. Böyle bir şey yok. Herkes kendi gemisini sağ salim limana getirmek durumundadır. Gençlere buradan seslenmek istiyorum.
"Aklınız başınıza alın. Haptan, maddeden, zehirden medet beklemeyin. Çare sizde. Beyninizde. Bedeninizde. Yüreğinizde. Ailenizde. Aile büyükleri de çocuklarının büyüdüğünü bilmeli, ona göre davranmalıdır. Bize çocuk muamelesi yapıldığı sürece biz çocukça ve acemice hareketler yaparız."