İstanbul'da uzun yıllardır, suça sürüklenmiş çocukların ıslah edildiği merkezde saatlerce çocukları birebir dinliyorum.
Bu bana manen çok şey katıyor. Bilhassa madde bağımlığına ve diğer suç unsurlarına giden yolda arkadaş ve çevre etkisinin ne derece büyük olduğunu yakinen şahit oluyorum.
Kimlik ve kişilik arayışının en yoğun olduğu çocukluktan ergenlik dönemine geçişte bir gruba ait olmak duygusu insanın başını belaya koyabilir. Suça sürükleyebilir.
Örneğin, ailesi ile sorun yaşayan çok sayıdaki ergenler, arkadaş grubu içinde sırtının sıvazlanmasını, takdir edilmeyi, onaylamayı, övülmeyi büyük bir kazanım ya da onur'muş gibi düşünürler.
Çünkü grupta her halleri ve oldukları gibi kabul edildikleri için yargılanma duygusu olmadan bir arada yaşamlarını idame ettiriyorlar. Anne ve babalardan ricam; çocuklarını her haliyle kabul etmeleri, yakından gözlemleyerek, empati kurabilmeleri, sevgi ve şefkat duygusunu bol bol vermeleridir.
Biz ancak bu şartlar altında madde bağımlığı ile mücadele edebiliriz. Çocuk evde bul(a)madığı ilgiyi, sevgiyi, desteği arkadaş sandığı grubta arayınca sorun işte o zaman başlıyor.