İçene değil, içilen zehire karşı olun!..

Ali YILMAZ

21-02-2022 02:20

 

Geçen haftaki yazımda, uyuşturucu ile mücadele aşamalarından ilki olan, “Uyuşturucu arzının önlenmesi” konusuna değinmiş, bunun için yapılması gerekenleri, kendimce yazmıştım.
Uyuşturucu ile mücadelenin ikinci aşaması, “UYUŞTURUCUYA OLAN TALEBİN AZALTILMASI” çalışmalarıdır. Bunun için koruyucu ve önleyici hizmetlerin yaygınlaştırılması gerekir.
İnsanlar uyuşturucu maddeleri neden kullanır? Yapılan araştırmalar, risk faktörlerinin neler olduğunu ortaya koymuştur. Bunlar;
  Alkol ve sigara Aile içi iletişimin sağlıklı olmaması Birtakım sağlık sorunları ve maddenin sorunlara çare olarak görülmesi Farklı hobiler Arkadaş çevresi, merak ve bulunduğu ortam Refah düzeyi ve ekonomik sorunlar Bunlar bilinmeden ve sorunun kaynağına inilmeden yapılan çalışmalar, “havanda su dövmeye benzer.” Yani sonuç alınamayacak bir işle boşuna uğraşmaktır.
“ULUSAL UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE EYLEM PLANI” çerçevesinde bu konuda neler yapılmalıdır.
  Hedef kitle olan genç kuşaklara ve ailelerine yönelik yeni programlar geliştirilmeli, yaygınlaştırılmalı ve sürekli veriler ışığında yenilenmelidir. Riskli guruplar belirlenmeli, bunlara yönelik çalışma programları oluşturularak, madde kullanımının etki ve zararları konusunda hedef kitle bilgilendirilmelidir. Çalışmalar bilgisiz, deneyimsiz ve gönülsüz görevliler ile yürütülmektedir. Kamu kurumlarında çalışan personele yönelik eğitimlerin standardizasyonu sağlanmalıdır. Aile içi iletişimin güçlendirilmesi için çalışmalara ağırlık verilmeli, gençlerin ve ailelerin kolayca ulaşacağı, “yardım ve destek birimleri” ya da “danışmanlık merkezleri” hayata geçirilerek, ülke genelinde yaygınlaştırılmalıdır. Aile sağlığı merkezleri tanı, tedavi ve takip aşamalarında daha etkin rol oynamalı ve talebi azaltma çalışmalarına destek sağlamalıdır. Alo 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı” hizmet kalitesi gözden geçirilmeli ve kalitesini geliştirecek adımlar atılmalıdır. Ayrıca 112 acil servisleri de uyuşturucu ile mücadele kapsamında yeniden organize edilmelidir. Uyuşturucu madde kullanımı konusu ve başarılı olmuş talebi azaltma projeleri her türlü yayın organında (yazılı-görsel ve sosyal medya)tanıtılmalı ve başarılı insanlar ödüllendirilmelidir Gençleri uyuşturucudan uzak tutmak için daha çok sosyal, kültürel ve sportif alanlar yaratılmalı, dar gelirli olan gençlere bu tesislerde pozitif ayrıcalık tanınmalıdır. Uyuşturucu ile mücadelede iletişim çok önemlidir. Bu nedenle ortak strateji ve iletişim kılavuzu hazırlanmalıdır. Yeşilay’ın etkinliği artırılmalı, koordinasyon ve iş birliği gerçekleşmeli ve bu kurumun yaptığı başarılı çalışmalar ve projeler tanıtılarak yaygınlaştırılmalıdır. Uyuşturucu ile mücadele mevzuatı güçlendirilmeli, caydırıcı önlemler alınmalıdır. Madde kullanımı kolay vazgeçilecek, öğüt ve ihtarlarla geçiştirilecek bir konu değildir. Kullanan kişi bu illetin kötü olduğunu çok iyi bilmekte ve pençesinden kurtulamamaktadır. Onları tedavi edilebilecek bir hasta olarak görün! Ve DOST ELİNİ uzatın!
Uyuşturucu bağımlılarına yardım edilmez ise toplumun huzur ve asayişi de bozulur. Zira uyuşturucuyu elde edebilmek için; gasp, hırsızlık, fuhuş, uyuşturucu satma, şiddete başvurma vs. gibi suçları kolayca işlemektedirler. Her kullanıcı bir müddet sonra satıcıdır.
Talebin azaltılması noktasında sorumluluğu olanlar, topu ya taca atmakta ya da başkalarına pas atmaktadır. Talebin azaltılması çalışmaları, aileden başlamak üzere, yerel yönetimlerin, eğitim ve öğretim kurumlarının, STK’ların, yazılı ve görsel medyanın birlikte çalışmaları gereken bir konudur.
Uyuşturucu ile mücadelede koordinasyon ve iş birliği olmadan yapılamaz. Bu da bilgi, birikim ve deneyim ile olur. İnanın bağımlı anneleri, bizim yetkililerin çoğundan daha birikimlidir. Hiçbir şey bilmiyorsanız, onların sesine ve önerilerine kulak verin. Onlar bir araya gelerek örgütlenmişler ve seslerini duyurmaya çalışıyorlar. “Ankara, Ankara, Duy sesimizi!” Sevgili anneler! Önce sesinizi Antalya’daki yöneticilere duyurun! Bu arada yaşadığım bir olayı anlatayım:
Seçimden önceydi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Muhittin Böcek, benim de davetli olduğum Dostlar Platformu’nun bir davetine, başkan adayı sıfatıyla, IYI Parti Milletvekili Hasan Subaşı ile katılmıştı. Kendisine 2 soru yönelttim.
Birinci sorum: “Sayın Başkan, uyuşturucu kullanımı ciddi bir tehlike. Özellikle Antalya’da Türkiye genelinden oranla daha fazla artış var. Seçilirseniz, bir çalışmanız, bir projeniz olacak mı, bu konuda çalışacak bir komisyon ya da bir ekip kurmayı planlıyor musunuz? İkinci sorum: Yandaş, eş-dost, akraba yerine, ehliyet ve liyakate önem verecek misiniz?  
Cevabını merak edenlere vereyim: “Evet, uyuşturucu ile mücadele edeceğiz. Belediye kadrolarını ehil ellere teslim edeceğim, tek adam yönetimi sergilemeyeceğim!” Şu ana kadar ne bir proje ne bir atılım ne de bir gayret göremedik. “Kral Çıplak…” Size göre seçim öncesi söylenen sözler gerçekleşti ya da Belediye ekip çalışması ve istişare yapılarak yönetiliyor ise, ben sözümü geri alıyorum!
Biliyorum, uyuşturucu madde kullanımı sadece belediyelerin mücadele edeceği bir iş değildir. Lakin öncülük edilebilir. Belediyelerin imkân ve kabiliyeti hiçbir kurumda yoktur.  İlgili kurumlar dersen, sorunu halının altına süpürme peşinde… “Her şey güllük gülistanlık… Çok başarılıyız çok…” Sahi, Antalya’dan ve ülkenin dört bir yanından Ankara’da yapılan Uyuşturucu ile Mücadele Çalıştay’na kadar gelen bu annelerin feryatları neydi?
Uyuşturucu ile mücadelenin en önemli aşaması talebin azaltılmasıdır. Talep olduğu sürece uyuşturucu satışı devam eder. Talebi de afişlere yazılı süslü slogan ve sözlerle önleyemezsiniz!
Uyuşturucu ile mücadelenin üçüncü aşaması, “REHABİLİTASYON” çalışmalarıdır.  Uyuşturucu bağımlıları kısa ve uzun süreli tedavi gördükten sonra mutlaka topluma sosyal uyumlarının sağlanması gerekir. Bunun için oluşturulacak merkezlerde, meslek edindirme ve çeşitli yeteneklerinin geliştirilmesi kurslarının açılması zorunludur.
Annelerden dinlediğime göre; tedavi esnasında bile uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ulaşmak mümkün. Kurulan AMATEM ve UMATEM gibi merkezlerin yapısının yeniden ele alınarak yaygınlaştırılması ve yatak kapasitelerinin artırılması gerekir.
Uyuşturucudan arınmış bir genç, sosyal uyum sağlanmadan, kendi başına bırakılırsa, yine eski çevresine dönecek ve verilen emekler boşuna gidecektir. Üçüncü aşama, daha çok psikiyatri ve sosyoloji alanına girdiğinden, uzmanlık ve ilgi alanım dışında, olduğundan bu kadarı ile yetineceğim.
Geleceğimiz ve bekamız için, “UYUŞTURUCUYA HAYIR” diyelim.
 
Günün Sözü: Zararlı alışkanlıklardan korunmanın en güzel yolu; Hiç başlamamaktır. Zira tedavi çok pahalı ve zor bir süreçtir.
DİĞER YAZILARI Nereden baksan tutarsızlık… 01-01-1970 03:00 Bir zamanlar AKP içinde bir BAKAN vardı 01-01-1970 03:00 Umutlar Başka Bir Bahara Kaldı! 01-01-1970 03:00 Gaziantepli Mennan Usta! 01-01-1970 03:00 Bugün Susmak… 01-01-1970 03:00 Yeter Söz Milletindir! 01-01-1970 03:00 “Ol Mahkemenin Hükmüne Derler mi Adalet...” 01-01-1970 03:00 Muhammedi İslam’ı Arıyorum! 01-01-1970 03:00 İYİ Günler Göreceğiz Güneşli Günler 01-01-1970 03:00 “Çirkef Yatağının Ortasında Gülistanlık Olmaz” 01-01-1970 03:00 Benim Liyakatim Herkese Yeter! 01-01-1970 03:00 Baş Başa Bağlı, Baş Meşverete Bağlıdır! 01-01-1970 03:00 Güngörmüşler’ ‘İn Doğuşu 01-01-1970 03:00 Geliyor Gelmekte Olan 01-01-1970 03:00 Böcek Büyük Yara Aldı 01-01-1970 03:00 Milli birliğimizi zedeler. Halkı ayrıştırır ve ötekileştirir. 01-01-1970 03:00 ​Duyarsız Toplum Ve Kelebek Etkisi 01-01-1970 03:00 Haydi Hep Birlikte Düşünelim! 01-01-1970 03:00 Sen-Ben Bizim Oğlan 01-01-1970 03:00 Susan Toplum Ölü Toplumdur 01-01-1970 03:00 Öküz Bokunu ‘’Altın’’ diye Yutturanlar 01-01-1970 03:00 Görmezse Gözün Beni Kör Değilse Görür Beni 01-01-1970 03:00 Kimin hissesine düşerse alsın! 01-01-1970 03:00 Seçimde belirleyici parti hangisidir? 01-01-1970 03:00 ​Eski Günlerimiz Olaydı Keşke 01-01-1970 03:00 ​Övücülerin Suratına Toprak Saçınız! 01-01-1970 03:00 Ağustos Böceğinin Şarkısı 01-01-1970 03:00 Ne Olacak Memleketin Hali? 01-01-1970 03:00 Ankara Kulisleri ve İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Demokratik Türk Milliyetçiliği 01-01-1970 03:00 Kırık Cam Teorisi 01-01-1970 03:00 Metafizik Şiirin Üstadı: Sezai Karakoç 01-01-1970 03:00 Kurtarıcılardan Kurtulmak 01-01-1970 03:00 Bırakın Rahat Çalışsınlar!.. 01-01-1970 03:00 Sistem Seçimi ve Muhalefet 01-01-1970 03:00 Var mı Ötesi? 01-01-1970 03:00 Üç kapıdan geç de gel!.. 01-01-1970 03:00 Halep Oradaysa Arşın Burada 01-01-1970 03:00 ​Demagojiyi ve Demagogları Seviyoruz! 01-01-1970 03:00 Bu hayra alamet değil 01-01-1970 03:00 Organize İşler! -1- 01-01-1970 03:00 CAATSA ve Eyy Biden! 01-01-1970 03:00 “Havuç-Sopa” ve Hadsiz Bir Açıklama 01-01-1970 03:00 Pudra Şekeri ve Darbe! 01-01-1970 03:00 İnsanlık Onuru Her Şeyin Üstündedir 01-01-1970 03:00 Üşüyorum 01-01-1970 03:00 Uyuyanlara Ağıt 01-01-1970 03:00 Yandı Yürekler Yandı 01-01-1970 03:00 Maskeli Hırsız- Kravatlı Hırsız 01-01-1970 03:00 Okurlardan Gelenler 01-01-1970 03:00 ​Bir Hekimin Feryadı 01-01-1970 03:00 Değerli Yalnızlık! 01-01-1970 03:00 Dayı, yeni 1 TL basılmış gördün mü? 01-01-1970 03:00 Muhalifsin Sen Muhalif Kal! 01-01-1970 03:00 Dost Acı Söyler 01-01-1970 03:00 Milli Devlet ve Otorite 01-01-1970 03:00 “Güneş balçıkla sıvanmaz” 01-01-1970 03:00 Sular durulur, CHP durulmaz YEĞEN 01-01-1970 03:00 Hayata pozitif bakın 01-01-1970 03:00 Sosyal medyada deprem oldu 01-01-1970 03:00 Yiyin Efendiler Yiyin! 01-01-1970 03:00 Dayı, herkes esnaf olmuş 01-01-1970 03:00 Düttürü Leyla Bandosu! 01-01-1970 03:00 Algı Yönetimi ve Manipülasyon 01-01-1970 03:00 Antalya bu haber ile çalkalanıyor 01-01-1970 03:00 Ne demiş YEĞEN? 01-01-1970 03:00 Ümidim yok YEĞEN 01-01-1970 03:00 Millet sokağa daldı 01-01-1970 03:00 Nedir bu iş? 01-01-1970 03:00 Güç sahibi olan mülktedirler 01-01-1970 03:00 Ne olacak bu milletin hali? 01-01-1970 03:00 Sence politika nedir? 01-01-1970 03:00 Dayı ABD niçin zengin bir devlettir? 01-01-1970 03:00 Şimdi ne olacak? 01-01-1970 03:00 Başka bir TÜRKİYE yok 01-01-1970 03:00 Son Söz Milletindir... 01-01-1970 03:00 Erdemli Şehrin Yöneticisi 01-01-1970 03:00 Yeni Oluşumlar 01-01-1970 03:00 ​ Dayı "dostluk" nedir? 01-01-1970 03:00 Günaydın Dayı 01-01-1970 03:00 Rahmi Turan kuyuya bir taş attı 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl diye bir yer varmış 01-01-1970 03:00 Düşünseler yapmazlar YEĞEN! 01-01-1970 03:00 ​Bu mektup olayı nedir DAYI? 01-01-1970 03:00 ​Bu film izlendikçe gösterimden kalkmaz 01-01-1970 03:00 Bu işte kim kazandı 01-01-1970 03:00 "Büyük İsrail Projesi"nden Suriye ile ilgili bir kesit... 01-01-1970 03:00 Hiç olmazsa başın dik geziyorsun 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin yaptığı 'Barış Harekatına' borçludur 01-01-1970 03:00