Başlangıçta iktidarı destekleyen ve muhalefete saldıran troller ordusu karşı trolleri doğurdu.
Şimdi her kesimin bir trolü var.
Sosyal medyanın karanlık yüzleri bunlar.
Geç bile kalındı.
Lakin yapılan çirkin paylaşımlar fırsata çevrilerek düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasından endişe duyuluyor.
Özgür düşünceye pranga takılması ve korku imparatorluğu yaratılması kimsenin istediği bir şey değildir.
Toplumun nefes alamaması toplumsal tepkiyi beraberinde getirir.
Kimlikleri ve resimleri sahte…
Bazıları gerçek kişi olsa bile troll eğilimi gösteren ve hakkında sosyolojik ve psikolojik analizler yapılması gereken hastalıklı kişilikler.
Öfkeli, sinirli ve yıkıcı bir yaklaşım izliyorlar.
Çoğu zaman da kötü söz hakarete varan sözler insanı çığırından çıkarıyor.
“Edep yahu…”
Birilerinin kontrolünde sürü halinde hareket ettiklerinden ne paylaştıkları konusunda bilgi sahibi değiller.
Araştırmadan, sorgulamadan, saldırdıkları kişiyi bile tanımadan, sadece hedefe saldırarak korkutma ve yıldırma taktiği izliyorlar.
Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır.
Önemli olan vicdanın sesidir.
Başlangıçta iktidarı destekleyen ve muhalefete saldıran troller ordusu karşı trolleri doğurdu.
Şimdi her kesimin bir trolü var.
Sosyal medyanın karanlık yüzleri bunlar.
Geç bile kalındı.
Lakin yapılan çirkin paylaşımlar fırsata çevrilerek düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasından endişe duyuluyor.
Özgür düşünceye pranga takılması ve korku imparatorluğu yaratılması kimsenin istediği bir şey değildir.
Toplumun nefes alamaması toplumsal tepkiyi beraberinde getirir.
İçten içe…
İstenildiği kadar kanun çıksın, sonuçta kaba kuvvetini kullananlar değil, beynini çalıştıranlar kazanır.
Sosyal medya ağlarının denetlenmesi Batı ülkelerinde de var.
Olmalıdır.
Bunu kim karar verecek?
“Coğrafi teminattan ve yargı bağımsızlığından mahrum” yargıçlar karar verecek!
İstenmeyen kararlar veren yargıçlara oraya buraya sürme kararı verilebildiğine göre…
Bu çark, toplumsal muhalefetin önünü kesme çalışmalarına dönüşebilir.
Yargı kararları ile muhaliflere ceza üstüne ceza verilirken, iktidara yakın olanlara hoşgörü gösterilmesi ihtimal dâhilindedir.
Hoşa giden şeyleri yazıp çizenler prim kazanırken, eleştiri yapanların mahkeme ve cezaevlerinde olması…
Demokrasimize zarar verir.
Ekonomiye de…
Ve bu adalete gölge düşürür.
Yoksullukla, yolsuzluklarla ve yasaklarla mücadele için ön şart hukuktur.
Bu görülmelidir.
“Dünya ekonomisindeki payımız 2013’te yüzde 1.24 iken, 2019’de yüzde 0.86’ya düştü?”
Demokrasisi arızalı, ekonomik göstergeleri aşağı doğru giden bir ülkede, en büyük zararı da devlet görür.
Zira “Adalet mülkün temelidir.”
***
Fatih Sultan Mehmet’in bir öğüdü var. Fatih’in bedduasını hatırlayanlar onun bu öğüdünü asla unutmamalıdır.
“Aklı öldürürsen, AHLÂK da ölür.
Akıl ve ahlâk ölürse MİLLET bölünür.
Kadı'yı satın aldığın gün, ADALET ölür.
Adaleti öldürdüğün gün, DEVLET de ölür.”