İnsanlık Onuru Her Şeyin Üstündedir

Ali YILMAZ

04-04-2021 21:06

İnsan hakları kavramı, üzerinde en çok konuşulan ve tartışılan evrensel değerlerden birisidir. Zira insanların sahip olduğu temel hak ve özgürlükleri kapsar.
Türkiye’de insan hakları ne durumdadır? İktidar; Türkiye’de insan haklarının iyi, muhalefet kötü olduğunu söylüyor. Hangisi doğru, kime inanacağız?        Bu sorunun cevabını bulabilmek için insan hakları kavramının içeriğini bilmek ve ona göre görüş bildirmek gerekir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir toplum olduğumuz için, kararı inandığımız siyasi liderin söylemine göre tavrımızı belirliyoruz. Sorgusuz ve sualsiz…
İnsan haklarının tarihi çok eskilere dayanmakla birlikte, günümüzde geçerli olan 10 Aralık 1948’de, "Birleşmiş Milletler Örgütü Genel Kurulunca kabul edilen, "İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’dir.  Bu bildiriye imza atan üye devletler… İnsanların eşit, özgür, insanca yaşamasını ve bunun için gerekli olan ortamın hazırlanmasını sağlamakla yükümlüdür.

İnsan hakları;  ırk, ulus, etnik köken din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeden tüm insanların yararlanacağı bir hak olarak kabul görmüştür. Bu hakları kullanmakta herkes eşittir. Bu hak, “tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür olarak doğduğu anlayışına dayanır.” Bu nedenle kimseye ayrıcalık ya da imtiyaz tanınmadığı gibi kimse bu haklardan mahrum bırakılamaz.
İnsan hakları yaşama, güvenlik ve mülkiyet haklarının ötesinde… Eşit vatandaşlık, fikir ve ifade hürriyeti, adil yargılanma, devletin siyasi tarafsızlığı gibi ilkeleri de kapsamaktadır. Bu haklardan en önemli olanlardan birisi eşit vatandaşlık hakkıdır. Zira “Hepimiz eşit vatandaş olduğumuzu hissedersek “bir millet” olma duygumuz da güçlenir.”
Günümüzde çok kullanılmasına rağmen, insan hakları insanların önünde hep bir ideal olarak durmaktadır. Zira uygulamada bir türlü istenilen seviyeye gelinememiştir. Ve hep olması gereken olarak tartışmaların odağında olmuştur. Hak ve hürriyet eşitliği var mıdır? Birilerine ayrıcalık tanınırken, bir başka kesim ötekileştirilmektedir. İyiler ve kötüler… Yandaşlar ve illet ittifakı… En önemli devlet görevlerine kariyer ve liyakat dikkate alınmadan hep iyiler atanmaktadır! Tanınmış yüzlerin hiç kimse kalmamış gibi her göreve atanmaları ve “yırtık dondan çıkar gibi” her yerden çıkmaları kuşkusuz maharetli olmalarından kaynaklanmaktadır!
İnsan Hakları Bildirinin 3. maddesinde: «Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır» der. Öyle mi? Bu memleketin kurtarıcılığına soyunan birileri… Gazetecilere, siyasetçilere ve aykırı görüş bildirenlere karşı sürekli saldırılar ve tecavüzlerde bulunarak insanların yaşama emniyetini ihlal etmektedir.
Ve yetkililer susmaktadır. İnsan hakları daha doğru bir ifadeyle, bireylerin devlete karşı sahip olduğu haklardır.
Bu bildirinin 5. maddesinde: “Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayrı insani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz” hükmü yer almaktadır. Ülkeler bu maddeye de duyarsız kalmaktadır.
Siyasi iktidara destek verenlerin eylemlerine hoşgörülü bakılırken… Anayasal haklarını savunmaktan başka suçu olmayan bazı üniversite öğrencileri, siyasi iktidarın atama ve yanlışlarına karşı protesto hakkını kullandı diye, orantısız güç ve kötü muamelelere tabi tutulmuşlardır.
“Herkes... dâvasını tarafsız ve bağımsız bir mahkeme tarafından hakkaniyet ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.”
Mahkemelerde görülmekte olan bir dava ile ilgili lehte ya da aleyhte bir görüş bildirmek, yargıyı etkilemek veya talimat vermek bu bildirinin ruhuna aykırıdır.
Ve insan hakları karşıtı bir tutumdur.
İnsanlar açık bir yargılanma ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır. Lekelenmeme hakkı bir insan hakkıdır. Bir soruşturmaya dâhil olur olmaz… İnsanları en ağır bir dille, “suçlu” ilân etmek… Gece yarısı evini basmak… Medya kanalı ile teşhir etmek veya insanlar arasında itibarsızlaştırmaya çalışmak açıkça insan hakları ihlalidir.
Korunan birileri olduğu zaman, hemen gizlilik kararları alınmakta ve yayın yasakları getirilmektedir. Çifte standart. Kimi polis müdürlerinin makamlarını korumak adına yasal olmayan uygulamalara çanak tuttukları bilinmektedir. Bunu bizzat yaşadım. Eski bir meslektaşları olarak tavsiyem odur ki… Hukuktan ayrılmasınlar. Akıllarını kimseye ipotek ettirmesinler. Zaman ve şartlar değişirse hiçbir şey eskisi gibi kalmaz. “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.”
FETÖ’cülerin hali ortada…
Mülkiyet hakkı en önemli insan haklarından birisidir. “Hiç kimse keyfî olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.” Uygulamada bu alanda ciddi sıkıntılar vardır.
Haksız suçlamalar ve şikâyetler ile birilerinin mal varlığına el konulurken, kamuoyu vicdanında suçlu olduğu kanısı uyanmış birileri için hiçbir işlem dahi yapılmıyor olması düşündürücüdür.
“Parayı veren düdüğü çalar.” Bu düşünce halk arasında giderek yaygın bir hale gelmiştir. Yine birilerinin zengin edilmesi uğruna, “vatandaşın keyfî olarak mal ve mülkünden mahrum edilmesi” konuşulmaktadır. İstimlak işleri…
Kimse kimsenin kulu ya da kölesi değildir. Kimseye de insanlık onuruna yakışmayan hareketlerde bulunulamaz.
Yasa önünde herkes eşit olduğundan kimseye ayırt edici işlemler yapılamaz. Hiç kimse yasal bir neden olmadan tutuklanamaz, alıkonulamaz, sürülemez.
Başka ne var bu bildiride? Hiç kimse düşünce ve sözlerinden dolayı sorumlu tutulamaz. Başka bir deyişle, ifade özgürlüğü bir insan hakkıdır. Peki, BM’ye üye olan ve bu bildiriye imza atan ülkelerce bu sorumluluklar yerine getiriliyor mu? Elbette ki, “hayır…” Açlık ve sefalet… Hastalıklar… Savaş ve gözyaşı… Ölümler ve işkenceler… Toplu sürgünler… Hukuk tanımazlık devam ederken… Hangi insan haklarından bahsedeceğiz? Gördüklerimize ve işittiklerimize mi, yoksa devlet başkanlarının ekranlara çıkıp şov yapmalarına mı inanacağız?
İnsanların kendi ülkelerinde dostluk, kardeşlik ve barış içinde bir arada yaşama istekleri bir idealdir. Savaş ve kavgalardan uzakta, barış ve özgürlük içerisinde yaşamayı becerebilmiş değiliz. Siyaseti bile kavga ve dövüş sanatına dönüştürdük.
Türkiye’de kanun hükmünde olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine riayet bakımından nerelerdedir?
İnsan haklarının bir hukuk rejimi ile korunmadığı hâllerde, istibdat ve baskı kaçınılmaz olur.  Bu konuda Türkiye’nin notu giderek düşmektedir. Buna rağmen, Türk milleti büyük çoğunlukla hak ve hürriyetlerinden vazgeçmeyecektir. Zira özgürlüğüne düşkündür. 
İnsan haklarının bütün anlam ve kapsamı ile uygulanacağı bir ülke olmayı ümit etmek, hepimizin bir hayali ve hakkıdır. Devletin vatandaşları arasında ayırım yapmaması… Bir kesimi ayrıcalıklı görüp, başka bir kesimi şeytanlaştırmaması gerekir. Başka bir ifadeyle, ortak değerlerde uzlaşı ve ‘eşit vatandaşlık' kavramı… Öz ifadeyle devletin milleti olduğu gibi kucaklaması gerekir.
Beğenmediğin kararı veren mahkemeyi, “Kapatın!” Alınan kararlara muhalif olanları, “Tutuklayın!” söylemleri siyaseten yanlış olduğu gibi, bir insan hakkı ihlalidir.
Milliyetçilik; otoriteyi savunmayı değil, demokrat olmayı da gerektirir.
İnsanlık onuru her şeyin üstündedir.
***
“Oy aman!
Oy aman!
Bin kere oy aman!
Yerlerde insan onuru,
Yel almış,
Sel almış gururu,
Yüzler olmuş kösele,
İnsanım diyenedir bu soru,
İnsanlık gülüm,
Yalnız dilde mi kaldı?”
Mahmut Cantekin- 1985
DİĞER YAZILARI Nereden baksan tutarsızlık… 01-01-1970 03:00 Bir zamanlar AKP içinde bir BAKAN vardı 01-01-1970 03:00 Umutlar Başka Bir Bahara Kaldı! 01-01-1970 03:00 Gaziantepli Mennan Usta! 01-01-1970 03:00 Bugün Susmak… 01-01-1970 03:00 Yeter Söz Milletindir! 01-01-1970 03:00 “Ol Mahkemenin Hükmüne Derler mi Adalet...” 01-01-1970 03:00 Muhammedi İslam’ı Arıyorum! 01-01-1970 03:00 İYİ Günler Göreceğiz Güneşli Günler 01-01-1970 03:00 “Çirkef Yatağının Ortasında Gülistanlık Olmaz” 01-01-1970 03:00 Benim Liyakatim Herkese Yeter! 01-01-1970 03:00 Baş Başa Bağlı, Baş Meşverete Bağlıdır! 01-01-1970 03:00 Güngörmüşler’ ‘İn Doğuşu 01-01-1970 03:00 Geliyor Gelmekte Olan 01-01-1970 03:00 Böcek Büyük Yara Aldı 01-01-1970 03:00 Milli birliğimizi zedeler. Halkı ayrıştırır ve ötekileştirir. 01-01-1970 03:00 ​Duyarsız Toplum Ve Kelebek Etkisi 01-01-1970 03:00 Haydi Hep Birlikte Düşünelim! 01-01-1970 03:00 Sen-Ben Bizim Oğlan 01-01-1970 03:00 Susan Toplum Ölü Toplumdur 01-01-1970 03:00 Öküz Bokunu ‘’Altın’’ diye Yutturanlar 01-01-1970 03:00 Görmezse Gözün Beni Kör Değilse Görür Beni 01-01-1970 03:00 İçene değil, içilen zehire karşı olun!.. 01-01-1970 03:00 Kimin hissesine düşerse alsın! 01-01-1970 03:00 Seçimde belirleyici parti hangisidir? 01-01-1970 03:00 ​Eski Günlerimiz Olaydı Keşke 01-01-1970 03:00 ​Övücülerin Suratına Toprak Saçınız! 01-01-1970 03:00 Ağustos Böceğinin Şarkısı 01-01-1970 03:00 Ne Olacak Memleketin Hali? 01-01-1970 03:00 Ankara Kulisleri ve İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Demokratik Türk Milliyetçiliği 01-01-1970 03:00 Kırık Cam Teorisi 01-01-1970 03:00 Metafizik Şiirin Üstadı: Sezai Karakoç 01-01-1970 03:00 Kurtarıcılardan Kurtulmak 01-01-1970 03:00 Bırakın Rahat Çalışsınlar!.. 01-01-1970 03:00 Sistem Seçimi ve Muhalefet 01-01-1970 03:00 Var mı Ötesi? 01-01-1970 03:00 Üç kapıdan geç de gel!.. 01-01-1970 03:00 Halep Oradaysa Arşın Burada 01-01-1970 03:00 ​Demagojiyi ve Demagogları Seviyoruz! 01-01-1970 03:00 Bu hayra alamet değil 01-01-1970 03:00 Organize İşler! -1- 01-01-1970 03:00 CAATSA ve Eyy Biden! 01-01-1970 03:00 “Havuç-Sopa” ve Hadsiz Bir Açıklama 01-01-1970 03:00 Pudra Şekeri ve Darbe! 01-01-1970 03:00 Üşüyorum 01-01-1970 03:00 Uyuyanlara Ağıt 01-01-1970 03:00 Yandı Yürekler Yandı 01-01-1970 03:00 Maskeli Hırsız- Kravatlı Hırsız 01-01-1970 03:00 Okurlardan Gelenler 01-01-1970 03:00 ​Bir Hekimin Feryadı 01-01-1970 03:00 Değerli Yalnızlık! 01-01-1970 03:00 Dayı, yeni 1 TL basılmış gördün mü? 01-01-1970 03:00 Muhalifsin Sen Muhalif Kal! 01-01-1970 03:00 Dost Acı Söyler 01-01-1970 03:00 Milli Devlet ve Otorite 01-01-1970 03:00 “Güneş balçıkla sıvanmaz” 01-01-1970 03:00 Sular durulur, CHP durulmaz YEĞEN 01-01-1970 03:00 Hayata pozitif bakın 01-01-1970 03:00 Sosyal medyada deprem oldu 01-01-1970 03:00 Yiyin Efendiler Yiyin! 01-01-1970 03:00 Dayı, herkes esnaf olmuş 01-01-1970 03:00 Düttürü Leyla Bandosu! 01-01-1970 03:00 Algı Yönetimi ve Manipülasyon 01-01-1970 03:00 Antalya bu haber ile çalkalanıyor 01-01-1970 03:00 Ne demiş YEĞEN? 01-01-1970 03:00 Ümidim yok YEĞEN 01-01-1970 03:00 Millet sokağa daldı 01-01-1970 03:00 Nedir bu iş? 01-01-1970 03:00 Güç sahibi olan mülktedirler 01-01-1970 03:00 Ne olacak bu milletin hali? 01-01-1970 03:00 Sence politika nedir? 01-01-1970 03:00 Dayı ABD niçin zengin bir devlettir? 01-01-1970 03:00 Şimdi ne olacak? 01-01-1970 03:00 Başka bir TÜRKİYE yok 01-01-1970 03:00 Son Söz Milletindir... 01-01-1970 03:00 Erdemli Şehrin Yöneticisi 01-01-1970 03:00 Yeni Oluşumlar 01-01-1970 03:00 ​ Dayı "dostluk" nedir? 01-01-1970 03:00 Günaydın Dayı 01-01-1970 03:00 Rahmi Turan kuyuya bir taş attı 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl diye bir yer varmış 01-01-1970 03:00 Düşünseler yapmazlar YEĞEN! 01-01-1970 03:00 ​Bu mektup olayı nedir DAYI? 01-01-1970 03:00 ​Bu film izlendikçe gösterimden kalkmaz 01-01-1970 03:00 Bu işte kim kazandı 01-01-1970 03:00 "Büyük İsrail Projesi"nden Suriye ile ilgili bir kesit... 01-01-1970 03:00 Hiç olmazsa başın dik geziyorsun 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin yaptığı 'Barış Harekatına' borçludur 01-01-1970 03:00