Kurtarıcılardan Kurtulmak

Ali YILMAZ

16-08-2021 00:22

-Dayı ortalık toz duman. Ne olacak bu memleketin hali? Toplum kendisini bu girdaptan çıkaracak bir lider arıyor. Bulamayınca Atatürk’e sarılıyor. Ortalık kurtarıcı bekleyen yığınlarla dolu…
- Atatürk, yüzyılın yetiştirdiği en büyük liderdir, Yeğen. O bir Bozkurt’tur. Özgürlük onun karakterinde vardır. Ve milletin ortak bir değeri olup, milli bir semboldür. Ona saygı göstermek bu milletin hem bir borcu hem de tarihe olan sorumluluğudur. Lakin bu devirde hala kurtarıcı olarak Atatürk’e sarılmak, yanlıştır. Her şeyi berbat et! Sonra, ”Atam bizi kurtar!” Bırakın o büyük insanı, mezarında rahat uyusun.
- Dayı memleketi kurtaracak birilerini bulsa, bu halk; hala Atatürk’ten medet ummaz. Onun gösterdiği ilke ve hedeflerden saptık, İhvan zihniyetini benimser olduk.
- Demokrasilerde ve hukuk devletinde, kurtarıcı aranmaz, Yeğen. Ülkeyi hak hukuk ve adalet ilkelerine uygun olarak yönetecek ehil kadrolar seçilir. Ve içlerinden biri lider olarak yer bulur. Bu kişiden olağanüstü özellikler beklemek ya da onu kutsamak, “eşyanın tabiatına aykırıdır.”
Bu devirde herkes kurtarıcı… Bu kadar kurtarıcısı çok olan ülkelerin kurtuluşu kolay olmaz. Kurtarıcı diye ortaya çıkanları gördük! Halimiz ortada… Ayrıca her kurtarıcı, bir diğer kurtarıcı adayından kurtulmak için her yolu mubah görüyor.
-“Güvendiğimiz dağlara karlar yağdı”, Dayı. Dünya liderliği beklerken, bulunduğumuz ligde bile tutunamadık, küme düştük. Önce bu kurtarıcılardan ülkeyi kurtarmak gerek. Dayı, Abdurrahman Dilipak’ın bir makalesini okudum. Bu konuya değiniyor. ““Şu halâskâr zabitan” belasından bir türlü yakamızı kurtaramadık” diyor. Nedir bunun anlamı? Tam olarak anlayamadım.
- Halaskar Zabitan ya da Halaskaran; 1912 Mayıs ayında örgütlenen Hürriyet ve İtilaf Fırkası yanlısı silahlı bir örgüttür. İttihat ve Terakki muhalifi olan örgüt, Babı-Ali baskını dâhil, birçok eylemi gerçekleştirmiştir.
-Kelime manası ne ki, Dayı?
-Halaskar Zabitan; “kurtarıcı subaylar… “Halaskar ise, “kurtarıcılar” demektir, Yeğen. O zamandan bu zamana kurtarıcılardan kurtulamadık. Aklına esen sivil ya da askeri darbeye kalkışıyor.
-Bunu nedeni nedir, Dayı?
- Demokrasi kültürümüzün olmamasından kaynaklanıyor, Yeğen. Kimse bir özeleştiriye yanaşmıyor. “İlla benim dediğim doğru” diye diretiyor. Bizim oraların deyimi ile “burnundan kıl aldırmıyor.” Gelinen nokta ortada… Baş aşağı gidiyoruz. Allah sonumuzu hayretsin.
- Dayı, özellikle düzensiz göç olayı, bana ciddi bir tehlike gibi geliyor. Ankara Altındağ’da bir gencin ölümü üzerine meydana gelen olaylar işi çığırından çıkardı. Toplanan öfkeli kalabalık, “Afgan ve Suriyeli göçmen istemiyoruz” diye ortalığı ateşe verdi.
-Dün Suriye’yi konuşuyorduk, Yeğen. Bugün ise Afgan ve Suriyeli göçmenleri konuşuyoruz. Yarın da Somali ve Sudan’ı konuşursak şaşırmam. Bu konuda hükümeti ikaz edenler dinlenmedi. Hatta bu insanları, mazlum Müslüman kardeşlerimizi istemeyen, “ırkçılar, faşistler, hainler” olarak yaftaladılar.
Tehlikeye parmak ne zamandan beri suç oldu?
-Dayı, birileri de siyasi bir liderden ziyade, Mehdi, Mesih, Önder vs. gibi kurtarıcılar bekliyor. Onlar gelince her türlü dertler bitecekmiş!
- Onlara de ki, Kimse sizi kurtaramaz. Yapacakları, insanları doğru yola davet etmek olur. Yanlışlık ve ahlaksızlık bir toplumda egemen olmuşsa… O toplum düzelmedikçe hidayete eremez. Kimseden sihirli değnek bekleme!
- Birileri de devleti ve milleti kurtarma sevdasında, Dayı?
- Bu milleti ayrıştıracak, ötekileştirecek ve kutuplaştıracak ne varsa yap! Ondan sonra devleti kurtar! Kimden neyi, kimi kurtarıyorsunuz?
-Ne olacak peki, Dayı?
- Bu milleti, milletim azim ve kararı kurtaracaktır, Yeğen. İstiklal Harbi’nde olduğu gibi… Bu milletin birbirine karşı kazanacak bir zaferi yoktur. Lakin birlikte kazanacak birçok zaferlerimiz olacaktır. Bizi kurtarmaya soyunanlar önce bir aynaya bakıp, önce kendilerini kurtarsınlar!
- Dayı, seçilen ve atanan insanlar; hak, hukuk ve adaletten ayrılmazlarsa… İşlerini doğru yaparlarsa… Kul hakkı yemezlerse… Ülke imkânlarını eş dost yandaşa peşkeş çekmezlerse… Zaten ülke kurtulur. Ne demiş yüce İslam Peygamberi: “Layık olduğunuz şekilde yönetilirsiniz.”
- Aynen Öyle. Herkesin kaderini, rızkını ve ecelini belirleyen Allah’tır, Yeğenim. Allah var, gam yok.” Herkes yaptığının hesabını verir. Ya bu dünyada ya da öbür dünyada… Allah onların içini dışını biliyor. En büyük günah; insanları Allah ile aldatmaktır.
Ve O, hüküm sahibidir.
-Dayı, siyasiler bunu bilmiyor mu? Oy için, makam için, para pul için itibar kaybetmeye… Allah’ın huzuruna bu şekilde gitmeye değer mi?
- Türk siyasetinde bunlar rutin şeyler, yeğenim. Seçmene duymak istedikleri sözleri söylerler, herkesin ağzına bir parmak bal çalarlar, “kaz gelecek yerden tavuk da esirgemezler.” Yalnız, “Kamu malı yetim malı hükmündedir.” Vebali büyüktür. Kaldırana helal olsun!
- Dayı, böyle mi olmalı? Liderlerden biri de vatandaşı sürü yerine koyup, milletvekillerine, ”Hepiniz çobansınız, sürünüzden mesulsünüz” demedi mi?
- Ne İslam’da da ne de demokrasilerde, bizi güt ya da bize bak” kavramlarına itibar edilmemiştir, Yeğen. “Bizi gözet” kavramı esas alınmıştır.
-“Bizi gözet.” Ne demektir, Dayı?
-Devlet yöneticisinin görevi; insanların malını, canını, namusunu, aklını ve inancını, neslini korumaktır, Yeğen. Toplumda; adaleti, barışı ve hürriyeti sağlamak devletin işidir. Kimse insanların üzerinde hüküm kurma ve onları terbiye etme gibi bir görevi üstlenemez! Korku imparatorluğu, otoriter ve totaliter rejimlerde kurulur.
Bu iki rejim de İslam’ın esasları ile uyuşmaz.
-Dayı İslam ülkeleri…
-Ben ne soracağını biliyorum. Onlar, uydurulmuş dinin sapık uygulayıcılarıdır, Yeğen. Gerçekten Müslüman olsalar, bugün İslam toplumları bu halde olur muydu? Devlette bir düzen vardır, Yeğen. Kimse anayasa, yasaların ve yazılı kuralların dışına çıkamaz. Onlara aykırı kafasına göre hüküm kuramaz ve insanları kendi arzu ve isteğine göre güdemez. Pardon, yönetemez. Zira yetki bu çerçevede verilmiştir.
- Bir de yazılı olmayan gelenek ve örfler ile ahlaki kurallar var, Dayı. Günümüzde “etik değerler” ile ifade edilen bir kavram var ama uyulmuyor!
-Bunun kabahati kimin, Yeğen? Sen koyun olursan, güden çok olur! Hukuk dışı bir dayatmaya ses çıkarmazsan… Tabi ki, arkası gelir. Yanlış olduğunu Bildiği halde bilmiyor gibi davranan veya kabullenen bir toplum… Hayat boşluk kabul etmez, Yeğen. Her gelen gideni aratır hale gelir. Onca yapılan hizmetlere ve gelişmelere rağmen, geçmişin birçok hasletlerini özlemiyor muyuz?
-Yara gittikçe çoğalıyor ve genişliyor. Siyasiler makamlarını ve vekilliğini kurtarma derdine düştü, Dayı.
Biz önce kendimizi kurtaralım!
-Bak bu konuda haklısın! “Kendini kurtaramayanların başkalarını kurtarma iddiası pek inandırıcı olmayacaktır.” Lakin topyekûn suçlamak doğru değildir. Onlar içerisinde çok güzel ve erdemli insanlar var. Bizim karşı durduğumuz riyakâr ve ikiyüzlü tiplerdir.
- Dayı, ortada muhafazakâr bir hükümet ile onu kayıtsız şartsız destekleyen milliyetçi olduğu iddiasında olan MHP var. “Tasavvuf ehli, “kul hakkı” korkusu ile kamu malından, siyasetçi ve bürokrat olarak uzak durmalarını öğütler.” Lakin devlet kademelerinde liyakatsiz atamalar… İkili üçlü hatta beşli ballı maaşlar… Haksız ihaleler var. Bunlar kul hakkı olmuyor mu? Mesela ben hakkımı helal etmiyorum!
-Bizim inancımız, devlet memuru olmayı reddetmiyor, Yeğenim. Eğer bu görevi üstlenmek zorunda kalırsan, istişare edeceksin! Ehliyet ve liyakat gözeteceksin! Kamu yararını gözeteceksin! Bu büyük bir vebaldir. İnsan kendi ailesine bile hükmedemiyor.
-Devlet memurluğu bir cesaret işi… Ben hiç düşünmedim, Dayı. Sahi sen nasıl oldun?
- Cahil cesareti ile bilmeden talip olduk, Yeğen. Çocuk yaşlarda rahmetli babam Polis Koleji sınavına soktu, kazandık. Bir de baktık ki, devlet memuru olmuşuz. Bizim zamanımızda devlet memurluğu bir ideal ve vatanseverlik işiydi, Yeğenim. Çalıp çırpmayı düşünmedik.
Düşünseydik, “Neler olurdu, neler”
-Dayı, yanlış anlama! Ben var olan işini gücünü bırakıp, bir devlet hizmetine atanmak için çaba sarf eden kişilerin, ahlaki bir zaaf içinde olduklarını ve kamu malına göz diken muhterisler olduklarını düşünmeye başladım! Örnekler bu fikrimi doğrular nitelikte…
- Bu devran böyle sürmez, Yeğenim. Bir yerde patlar. Ne kadar geç patlarsa tahribat o kadar güçlü olur. Önlem alacakları yere, uyaranlara sert tepki gösteriyorlar.
Bu iş böyle giderse hesaplaşma çok şiddeti olur ve derinlere iner!
-Ah Dayı Ah! Bu Ce Ha Pe var ya… Her şeyin sorumlusu CHP ve lideri Kılıçtaroğlu’dur. Öyle diyor, yönetenler.
- Özeleştiriyi kendi içinde yapamayanlar için tehlike çanları çalıyor, Yeğenim. Her başarısızlığı başkalarının üstüne atmak, başarıyı sadece kendisi yapmış gibi kabullenmek sağlıklı bir yaklaşım değildir. “AK Parti birileri üzerinden mayınlı tarlaya sürülüyor.”
Afgan sığınmacılarının akın akın Türkiye’ye gelmesi, ABD Başkanı Biden ile yapılan bir anlaşma neticesi olduğu iddiası korkunçtur. Bu konuda tatmin edici bir açıklamanın yapılmaması da düşündürücüdür. Bugün itibari ile Taliban Kabil’i ele geçirdi. Afgan göçü hızlanacak gibi görünüyor.
- Hükümet, onların vekili mi, Dayı? Millet olarak sesimizi yükseltmeli ve toplumsal bir muhalefet yapmak zorundayız. Bu yapılmaz ise onların yaptıkları iyi ve kötü her şeyden destekleyenler sorumludur.
- Ümit Özdağ hoca gibi konuştun! Geç oldu, iyi geceler. Talibanı ayrıca konuşuruz.
 

DİĞER YAZILARI Nereden baksan tutarsızlık… 01-01-1970 03:00 Bir zamanlar AKP içinde bir BAKAN vardı 01-01-1970 03:00 Umutlar Başka Bir Bahara Kaldı! 01-01-1970 03:00 Gaziantepli Mennan Usta! 01-01-1970 03:00 Bugün Susmak… 01-01-1970 03:00 Yeter Söz Milletindir! 01-01-1970 03:00 “Ol Mahkemenin Hükmüne Derler mi Adalet...” 01-01-1970 03:00 Muhammedi İslam’ı Arıyorum! 01-01-1970 03:00 İYİ Günler Göreceğiz Güneşli Günler 01-01-1970 03:00 “Çirkef Yatağının Ortasında Gülistanlık Olmaz” 01-01-1970 03:00 Benim Liyakatim Herkese Yeter! 01-01-1970 03:00 Baş Başa Bağlı, Baş Meşverete Bağlıdır! 01-01-1970 03:00 Güngörmüşler’ ‘İn Doğuşu 01-01-1970 03:00 Geliyor Gelmekte Olan 01-01-1970 03:00 Böcek Büyük Yara Aldı 01-01-1970 03:00 Milli birliğimizi zedeler. Halkı ayrıştırır ve ötekileştirir. 01-01-1970 03:00 ​Duyarsız Toplum Ve Kelebek Etkisi 01-01-1970 03:00 Haydi Hep Birlikte Düşünelim! 01-01-1970 03:00 Sen-Ben Bizim Oğlan 01-01-1970 03:00 Susan Toplum Ölü Toplumdur 01-01-1970 03:00 Öküz Bokunu ‘’Altın’’ diye Yutturanlar 01-01-1970 03:00 Görmezse Gözün Beni Kör Değilse Görür Beni 01-01-1970 03:00 İçene değil, içilen zehire karşı olun!.. 01-01-1970 03:00 Kimin hissesine düşerse alsın! 01-01-1970 03:00 Seçimde belirleyici parti hangisidir? 01-01-1970 03:00 ​Eski Günlerimiz Olaydı Keşke 01-01-1970 03:00 ​Övücülerin Suratına Toprak Saçınız! 01-01-1970 03:00 Ağustos Böceğinin Şarkısı 01-01-1970 03:00 Ne Olacak Memleketin Hali? 01-01-1970 03:00 Ankara Kulisleri ve İzlenimlerim 01-01-1970 03:00 Demokratik Türk Milliyetçiliği 01-01-1970 03:00 Kırık Cam Teorisi 01-01-1970 03:00 Metafizik Şiirin Üstadı: Sezai Karakoç 01-01-1970 03:00 Bırakın Rahat Çalışsınlar!.. 01-01-1970 03:00 Sistem Seçimi ve Muhalefet 01-01-1970 03:00 Var mı Ötesi? 01-01-1970 03:00 Üç kapıdan geç de gel!.. 01-01-1970 03:00 Halep Oradaysa Arşın Burada 01-01-1970 03:00 ​Demagojiyi ve Demagogları Seviyoruz! 01-01-1970 03:00 Bu hayra alamet değil 01-01-1970 03:00 Organize İşler! -1- 01-01-1970 03:00 CAATSA ve Eyy Biden! 01-01-1970 03:00 “Havuç-Sopa” ve Hadsiz Bir Açıklama 01-01-1970 03:00 Pudra Şekeri ve Darbe! 01-01-1970 03:00 İnsanlık Onuru Her Şeyin Üstündedir 01-01-1970 03:00 Üşüyorum 01-01-1970 03:00 Uyuyanlara Ağıt 01-01-1970 03:00 Yandı Yürekler Yandı 01-01-1970 03:00 Maskeli Hırsız- Kravatlı Hırsız 01-01-1970 03:00 Okurlardan Gelenler 01-01-1970 03:00 ​Bir Hekimin Feryadı 01-01-1970 03:00 Değerli Yalnızlık! 01-01-1970 03:00 Dayı, yeni 1 TL basılmış gördün mü? 01-01-1970 03:00 Muhalifsin Sen Muhalif Kal! 01-01-1970 03:00 Dost Acı Söyler 01-01-1970 03:00 Milli Devlet ve Otorite 01-01-1970 03:00 “Güneş balçıkla sıvanmaz” 01-01-1970 03:00 Sular durulur, CHP durulmaz YEĞEN 01-01-1970 03:00 Hayata pozitif bakın 01-01-1970 03:00 Sosyal medyada deprem oldu 01-01-1970 03:00 Yiyin Efendiler Yiyin! 01-01-1970 03:00 Dayı, herkes esnaf olmuş 01-01-1970 03:00 Düttürü Leyla Bandosu! 01-01-1970 03:00 Algı Yönetimi ve Manipülasyon 01-01-1970 03:00 Antalya bu haber ile çalkalanıyor 01-01-1970 03:00 Ne demiş YEĞEN? 01-01-1970 03:00 Ümidim yok YEĞEN 01-01-1970 03:00 Millet sokağa daldı 01-01-1970 03:00 Nedir bu iş? 01-01-1970 03:00 Güç sahibi olan mülktedirler 01-01-1970 03:00 Ne olacak bu milletin hali? 01-01-1970 03:00 Sence politika nedir? 01-01-1970 03:00 Dayı ABD niçin zengin bir devlettir? 01-01-1970 03:00 Şimdi ne olacak? 01-01-1970 03:00 Başka bir TÜRKİYE yok 01-01-1970 03:00 Son Söz Milletindir... 01-01-1970 03:00 Erdemli Şehrin Yöneticisi 01-01-1970 03:00 Yeni Oluşumlar 01-01-1970 03:00 ​ Dayı "dostluk" nedir? 01-01-1970 03:00 Günaydın Dayı 01-01-1970 03:00 Rahmi Turan kuyuya bir taş attı 01-01-1970 03:00 Dipsiz Göl diye bir yer varmış 01-01-1970 03:00 Düşünseler yapmazlar YEĞEN! 01-01-1970 03:00 ​Bu mektup olayı nedir DAYI? 01-01-1970 03:00 ​Bu film izlendikçe gösterimden kalkmaz 01-01-1970 03:00 Bu işte kim kazandı 01-01-1970 03:00 "Büyük İsrail Projesi"nden Suriye ile ilgili bir kesit... 01-01-1970 03:00 Hiç olmazsa başın dik geziyorsun 01-01-1970 03:00 Türkiye'nin yaptığı 'Barış Harekatına' borçludur 01-01-1970 03:00