Bilinçli ve çevreci toplum olmak

28-07-2021 23:49

Yaşadığımız şehirlerin haline bakın. Ranta dayalı olarak imar sorunu yıllardır çözülemeyen pek çok şehirlerimiz hala modern kent olamadılar. Kentin merkezinde köyden daha geri kalmış şehirlerimiz var. Bu kentlerimizde çevre felaketi yaşanıyor. Yine ranta dayalı olarak dere yataklarına ev yapmaya devam ediyoruz. Ondan sonra da sel felaketi kaçınılmaz hal geliyor. Her yıl dini bayramlarda tatil beldelerine akın eden tatilciler, bıraktıkları çöp yığınlarıyla çevreye nasıl zarar verdiklerini ibretle izliyoruz. Demek ki hala bilinçli ve çevreci bir toplum olamadık. Bilinçli ve çevreci bir toplum olmak için önce insan olmak lazım. İnsanımızın yaşadığı şehirlere, piknik alanlarına, denizlere, parklara, ormanlara, doğaya bakın ya pislikten geçilmiyor, ya da çevre katliamı yaşanıyor.
Bilmiyorum Tokyo 2020 Olimpiyatlarının yapıldığı Japonya'daki kentleri izlediniz mi ya da izliyormusunuz?
O kentlerde insan olmanın onurunu görüyorsunuz.
O nasıl bir çevre düzenlemesidir,
o nasıl bir çevre güzelliğidir, hayran kalmamak elde değil. O kentlerde uygar toplum olmanın, bilinçli ve çevreci toplum olmanın izlerini görüyorsunuz.

BİR ANEKTOD
Yıl 1984 dönemin Başbakanı (rahmetli) Turgut Özal, Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler Japon eğitim sistemi üzerinde konuşuyorlar. Ve bunun için Japonya'dan bir heyet istiyorlar, heyet geliyor. Başbakan Turgut Özal soruyor; "siz diyor 1945 yılında savaştan çıktınız, ülkeniz yerle bir oldu ne yaptınız da kısa zamanda teknolojide bu kadar büyüdünüz, dünya devi oldunuz. Bizde eksik olan nedir? Biz ne yapmalıyız?" diye sorar.
"Japon heyeti bize biraz müsaade edin Türkiye'yi gezelim dönüşte tespitlerimizi söyleriz" derler. Aradan bir müddet geçtikten sonra Japon heyeti başbakanlığın kapısını çalar. Başbakan sorar; "ne yaptınız, tespitiniz nedir?"
Japonlar cevap verir; "evet gezdik sizin eksiğiniz, gençlerinizde milli şuur, milli bilinç yok. Maneviyatsız şuursuz bir gençlik yetiştiriyorsunuz sizin eksiğiniz bu" derler.
Başbakan Özal sorar; "peki siz milli şuuru nasıl veriyorsunuz?"
Japonlar başlar anlatmaya; "biz ülkemizde çocuklar okula başlamadan önce 5-6 yaşında çocukları alırız, bu sizin dediğiniz teknolojimizi gezdiririz, gezdirirken de hep bilgi veririz. Hızlı trene bindiririz, uçak fabrikalarını, otomobil fabrikalarını gezdiririz küçük çocuklar bu baş döndürücü teknolojiyi görünce şok yaşarlar. Sonra onları alır, Hiroşima ve Nagazaki'ye götürürüz. Atom bombasının atıldığı şehirler. Onlara atom bombasının yapmış olduğu tahribatı anlatırız. Deriz ki; bakın çocuklar gördüğünüz gibi 40 yıldır burada ot bile bitmiyor, hiçbir canlı yaşamıyor, eğer sizde o gördüğünüz teknolojiyi daha da ileri götürmeseniz, düşman bizi geçer ve atom bombasından daha da etkili bombayı atarak bizi yok eder onun için sizde çok okuyup daha çok çalışarak bu teknolojiyi ileriye götüreceksiniz" diye onlara anlatırız derler.

Bizim heyettekiler cevap verir;
"Ama derler; bize atom bombası atılmadı ki, biz nereyi göstereceğiz?"
Japon heyeti birbirine bakar ve birisi söze girer. "Ekselansları ülkenizi tam gezmedik Batıdan başladık. İlk önce Çanakkale'ye gittik, sizde böyle bir yer varken her metre kareye 6000 merminin düştüğü bütün dünyanın bir olup sizi tarih sahnesinden silmeye çalıştığı böyle bir zaferiniz varken atom bombasını ne yapacaksınız, Çanakkale 10 atom bombasından daha etkili bir yer, gençlerinize burayı gösterin, burayı anlatın" derler.
Ne yazık ki, Japon heyetiyle yapılan o toplantıdan bugüne kadar 37 yıl geçti. Değişen hiçbir şey olmadı. Ne bilinçli ve çevreci bir toplum olabildik, ne de Çanakkale'yi anlayabildik ve anlatabildik. Bugün ise bırakın Çanakkale'yi anlatmayı ve anlamayı unutturmaya çalışıyorlar.
DİĞER YAZILARI Yeni hedeflere Doğru 01-01-1970 03:00 Antalya Otopark Mezarlığı gibi 01-01-1970 03:00 Antalya'nın Önemli Sorunları... 01-01-1970 03:00 Cehalet Hala En Büyük Sorun! 01-01-1970 03:00 Antalya'da Park Yasağına Uyan Yok! 01-01-1970 03:00 Bir Destandır Çanakkale. 01-01-1970 03:00 Bir Destandır Çanakkale 01-01-1970 03:00 Zam kasırgası 01-01-1970 03:00 ​Farklılıklar Zenginliğimizdir 01-01-1970 03:00 AKP’nin 20 yıllık iktidarı döneminde gelinen nokta! 01-01-1970 03:00 İnsan Olmak ! 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Günü Kutlu Olsun... 01-01-1970 03:00 Minnet ve şükranla anıyoruz 01-01-1970 03:00 Covid-19'u azalacağını beklerken, başa döndük 01-01-1970 03:00 Uçak Yoksa Alsaydınız! 01-01-1970 03:00 Bayram Duası 01-01-1970 03:00 Kırcamii Gerçeği 01-01-1970 03:00 Sevgi en etkili ilaçtır 01-01-1970 03:00 Yeni Bir Sayfa Açmalıyız.. 01-01-1970 03:00 Üç Y ile Mücadeleye ne oldu? 01-01-1970 03:00 19 Mayıs'ın önemi 01-01-1970 03:00 Rant Uğruna Doğa Talan Ediliyor? 01-01-1970 03:00 Artık Bıktık! 01-01-1970 03:00 Bir adım ileri gidiyoruz, iki adım geri... 01-01-1970 03:00 Sahi neydi Vefa? 01-01-1970 03:00 Pandemi Sürecinde Çok Acılar Yaşadık! 01-01-1970 03:00 12 Mart Erzurum kurtuluşu 01-01-1970 03:00 Siyasette Üslup Tartışması! 01-01-1970 03:00 Z Kuşağı Yaşananları Ne Kadar Biliyor? 01-01-1970 03:00 Saldırılar Düşündürücü 01-01-1970 03:00 Paranoid Kişilik 01-01-1970 03:00 Sabah Akşam Şükredin!.. 01-01-1970 03:00 ​Covid-19'da başa döndük 01-01-1970 03:00 Hırs ve Bencillik! 01-01-1970 03:00 Görüntü kirliliği sorunu 01-01-1970 03:00 Başarı kendiliğinden gelmiyor 01-01-1970 03:00 Atatürk kendi ifadesiyle TÜRK MİLLİYETÇİSİYDİ 01-01-1970 03:00 ​Denetimsizlik ve ihmal! 01-01-1970 03:00 Ülkenin normalleşmeye ihtiyacı var 01-01-1970 03:00 Kararlılık ve Güven 01-01-1970 03:00 Lider nasıl olmalı 01-01-1970 03:00 Çift karakterli olmak! 01-01-1970 03:00 Hakaret ayrı şeydır! 01-01-1970 03:00 23 Nisan'ı evlerimizde kutluyoruz 01-01-1970 03:00 İspanyol gribinden sonra... 01-01-1970 03:00 Antalya'nın dünü ve bugünü 01-01-1970 03:00 Hırs nefretten daha tehlikelidir! 01-01-1970 03:00 Antalya Çölleşiyor 01-01-1970 03:00 İnsanoğlu ölümü hatırladı 01-01-1970 03:00 Korona virüs çocukları etkilemiyor 01-01-1970 03:00 "Çanakkale ruhu" 01-01-1970 03:00 Yanlışların Esiri Olmayın 01-01-1970 03:00 Eski ve yeni Türkiye 01-01-1970 03:00 Felaket olduktan sonra tedbir alıyoruz 01-01-1970 03:00 İnsanca ve hakça yaşamak 01-01-1970 03:00 Daha Fazla Gecikmeden! 01-01-1970 03:00 Bu Nasıl Turizm Kenti? 01-01-1970 03:00 Yaşarken ölenler! Kimler bunlar? 01-01-1970 03:00 Gazeteci Yalaka Değildir 01-01-1970 03:00 Antalya'nın sorunlarını kim çözecek? 01-01-1970 03:00 Gerginlikten Besleniyoruz... 01-01-1970 03:00 Herşeyin başı denetim!... 01-01-1970 03:00 Bu da bize yeter... 01-01-1970 03:00 Açgözlü Olmak! 01-01-1970 03:00 Ulaşım Hizmetlerinde Başıboşluk Var! 01-01-1970 03:00 Çocuk taciz yasası ne oldu? 01-01-1970 03:00 Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var 01-01-1970 03:00 Ülkede ikiyüzlülerin sayısı arttı... 01-01-1970 03:00 Lider nasıl olmalı? 01-01-1970 03:00 Yanlış anlaşıldı 01-01-1970 03:00 Aleviler bu ülkenin sigortasıdır 01-01-1970 03:00 Hem tatil, hem sağlık hizmeti.. 01-01-1970 03:00 Adalet arıyoruz... 01-01-1970 03:00 Samsun'dan yakılan özgürlük ateşi.. 01-01-1970 03:00 Hoşgörünün olmadığı yerde sevgi de olmaz 01-01-1970 03:00 Şimdi hizmet zamanı 01-01-1970 03:00 Seçim gerginliği... 01-01-1970 03:00 Seçime mi gidiyoruz, savaşa mı? 01-01-1970 03:00 Yeni bir yıl taze bir umuttur 01-01-1970 03:00 Yaşanabilir bir Antalya'yı ne zaman göreceğiz? 01-01-1970 03:00 Okuma özürlü olduk 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet ne demektir? 01-01-1970 03:00 Türkiye'de insan profili değişti 01-01-1970 03:00 Yeni hedefler belrlemeliyiz! 01-01-1970 03:00 Bugün neyimiz varsa... 01-01-1970 03:00 İşte benim zenginliğim 01-01-1970 03:00