AKP'nin 18 yıllık iktidarı döneminde eski ve yeni Türkiye'den söz edilerek sürekli kıyaslama yapılıyor. Eski Türkiye ile yeni Türkiye'yi bir de biz kıyaslayalım. AKP'nin 18 yıllık iktidarı süresince milletçe isyan ettiğimiz öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşandı ki, öyle sözler, öyle yalanlar söylendi ki, "Eski Türkiye" mumla arandı. Evet, eski Türkiye'de zaman zaman siyasi istikrar yoktu, ülke koalisyon hükümetleriyle yönetiliyordu. Faizler ve enflasyon hep yüksekti. Ancak devlet tek adamın iki dudağı arasından çıkan sözlerle, çelişkilerle, tutarsızlıkla, demokrasi ve hukuk dışı anlayışla yönetilmiyordu. Yolsuzluk ve rüşvet bu kadar ayyuka çıkmamıştı. Adaletsizlik, haksızlık ve hukuksuzluk, hukuk devletini bu denli ayaklar altına almamıştı. Yoksulluk bu kadar artmamış ve gelir dağılımı bu kadar bozulmamış, işsizlik bu denli korkutucu boyutlara ulaşmamıştı. Ülke; terör saldırılarıyla, deprem ve çığ felaketleriyle, işçi ölümleriyle, kadın cinayetleriyle, katliam gibi trafik ve maden ocağı kazalarıyla bu kadar sarsılmamıştı!
ESKİ TÜRKİYE'DE; Anayasa askıya alınmamıştı, parlamento işlevini kaybetmemişti, hukukun üstünlüğü vardı, medya üzerinde bu kadar ağır baskı yoktu. İnsan hakları ihlalleri bu kadar olmamıştı, Türkiye, AİHM'ce bu kadar çok tazminat davalarına çarptırılmamıştı. Yargı tarafsız ve bağımsızdı.Tarım yok edilmemişti, üretim vardı, çiftçi hayatından memnundu. Patates, soğan ve saman ithal edilmiyordu. Hayvancılık ölmemişti, canlı hayvan ithalatı yapılmıyordu. Zengin ve yoksul arasında orta sınıf vardı. İşsiz sayısı 7 milyona dayanmamıştı. Zengin ve fakir herkes et yiyebiliyordu. Emekli, memur, asgari ücretli hayat pahalılığı altında bu kadar çok ezilmemişti. Vatandaşın bankalara borcu 6.5 milyar civarındaydı, 17 milyon aç insan yoktu, yoksulluk bu kadar artmamıştı. Açlıktan ve yoksulluktan intiharlar olmamıştı.Türkiye, komşu ülkelerle kavgalı değildi, dış politikada istikrar ve kararlılık vardı.
BUGÜNKÜ TÜRKİYE'DE; devletin önemli kurumları FETÖ tarafından ele geçirildi, sonunda da ülke 15 Temmuz darbe girişiminin eşiğine geldi. Demokrasi ve özgürlükler hep tartışma konusu oldu. Vatandaşın bankalara borcu 520 milyara ulaştı, dış borç 500 milyara dayandı. Atatürk'e, cumhuriyete ve bayrağa yapılmadık saldırılar kalmadı. Süleyman Şah'ın kabir nakliyle Türkiye ilk kez toprak kaybetti. Terör örgütü ve yandaşları sivil itaatsizlik eylemlerine kalkıştı. Tutuklu ve hükümlü sayısı iki katına çıktı, kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. Kutuplaşma sonucu millet karpuz gibi ikiye bölündü. Türkiye, komşularıyla düşman ülke haline geldi. Suriye'de 125 şehit verdik, 3 milyon 600 bin Suriyeliye 40 milyar dolar harcadık. Bir litre benzin ve mazot fiyatı 7 liraya dayandı. Türkiye genç işsiz sayısında dünya üçüncüsü oldu, işsiz sayısı 7 milyonu geçti. Yolsuzluk ve rüşvet olayları ayyuka çıktı, ülke vurguncuların, talancıların cenneti haline geldi. Ülkenin en zengin yüzde 1'i, toplam Türkiye servetinin yüzde 54'üne sahip oldu. Zengin daha çok zengin, fakir daha çok fakir oldu. Ülkede öyle şeyler oldu ki, son 18 yılda din adına işlenen rantlar, talanlar, yurtlardaki rezaletler, cumhuriyete saldırılar, hukuk cinayetleri, inançlı yüreklerde isyana dönüştü. En önemlisi de çağdaşlık rafa kaldırıldı ve çocuklarımızın geleceği yok edildi. İşte yeni Türkiye bu!