İnsanımızın eğitimiyle ilgili yeterli çabayı gösteremedik. Önce eğitimle yola çıkan ülkelerin seviyesine yetişmemiz bugünkü şartlarda her ne kadar mümkün olmasa da, bu durum yeni umutlara yeni yelkenler açmamıza mani değil. Bunun için her konuda ülke ve millet olarak normalleşme sürecine ve ülke gündemine dönmemiz lazım. Yerel seçim ve İstanbul seçimi artık geride kaldı hala seçim konuşuyoruz. Yetmedi erken seçimden söz ediyoruz. Seçimle yatıp seçimle kalkan bir ülke haline geldik. Kendimizi seçim atmosferine, siyasi çıkar hesaplarına öylesine kaptırmışız ki, insanı ve insanlık adına yapılan tüm güzellikleri unuttuk! Her şeyi halının altına süpürmeyi hizmet sandık. Sonra bir baktık ki sorunlar dağ gibi olmuş. Bu sorunları çözecek siyasi irade ise her seçim döneminde vaatlerle geçiştirdi o koca yılları...
Hep kısır çekişmelerle halkı kandırmaya yönelik politikalar üretildi. Terör, ekonomi, yoksulluk, işsizlik, eğitim hala bugünün en önemli sorunlarının başında geliyor. Bu terör eninde sonunda bitecek. Sadece terör sorununu çözmekle iş bitmiyor. Bu madalyonun görünen yüzü. Madalyonunun diğer yüzünde ise adalet, demokrasi, hukuk ve ifade özgürlüğü var. Hala bu kavramlar ülke gündeminden çıkmış değil. Kutuplaşmayı ve ayrıştırmayı topluma öyle bir monte ettiler ki, kimi Atatürk'ü ve cumhuriyeti hedef aldı, kimi din sömürüsü yaptı, kimi de eğitimin ve kamu kurumlarının içini boşalttı. Toplumun kimyası ile oynandı, ahlak çöktü, yalan ve iftira itibar kazandı. Hala "insanımızı nasıl çağdaş bir toplum yapabiliriz" diye bir kaygı taşıyan yok!
Türkiye, bir Koronavirüs pandemi süreci yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Elbette bu da neticede bitecek ve normal hayatımıza döneceğiz. Bu dönüşle yeni bir dönem başlamalı ve Türkiye tez elden her konuda normalleşmelidir. En başa ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylemlerden kurtulup ülke olarak yaşadığımız sorunların çözümüne odaklanmamız gerekiyor. Bunun için de iktidar ve muhalefet iş birliği yaparak; en başta terörü bitirmenin çarelerini aramalıdır. Her gün gelen şehit haberlerine artık yürekler dayanmıyor. Türkiye'nin sorunları elbette terörle sınırlı değil. Eğitimin ve ekonominin yerli yerine oturtulması, işsizliğin ve yoksulluğun ortadan kaldırılması şarttır. Adaletin her konuda ve her alanda tesis edilmesi, herkesin hakça, özgürce, huzur ve güven içerisinde yaşayabileceği bir ortam sağlanmalıdır. Bu bizi millet olarak geleceğimizi yeniden inşa etme adına yeni umutlara taşır...