18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 105'inci yıl dönümü. 18 Mart 1915'teki Çanakkale Deniz Savaşı ve onu takiben bir yıl süren Gelibolu Yarımadası'ndaki kara savaşları, "Çanakkale ruhu"nu bugünlere taşıyan milli bir ruhtur. Çanakkale'yi Çanakkale yapan, milletimizin diriliş ruhudur.
Bizim milletimiz kadar düşen, düştüğü yerden de kalkmasını bilen, esarete alışık olmayan, öldü zannedilirken yeniden dirilen başka millet yoktur. Eğer bu topraklarda şimdilerde Çanakkale ruhu bizi bir daha heyecanlandırıyorsa, bu kendi değerlerimiz üzerinde bir defa daha ayağa kalkıyor olmamızdandır.
Çanakkale ruhu, bizim inanç değerlerimizle yoğrulan milli ruhumuzdur. Kur'an seslerinin, Çanakkale Boğazı'nın yamaçlarında, Gelibolu'nun bayırlarında bir kanlı savaşın nakaratı olduğunu görebilenler ancak o ruhu anlayabilir.
Türk Bağımsızlık savaşının dönüm noktalarından biri olarak tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 105'inci yıl dönümünü kutluyoruz. Ülke olarak millet olarak ne zaman sıkıntıya düşsek, ne zaman başımız sıkışsa, başvurduğumuz yerdir Çanakkale!
Çanakkale ruhu Türkiye'nin en önemli birleştirici milli ruhudur. Türkiye Cumhuriyeti'nin manevi başkenti olan Çanakkale şanlı bayrağımıza rengini veren kanların harmanlandığı topraktır.
Çanakkale Savaşı'nda siperde, yanındaki kardeşinin mezhebini, etnik kökenini merak etmeden omuz omuza sırt sırta bir hilal uğruna şehitlik mertebesine ulaşma gayreti, gelecek nesillere aynı RUH'LA o şanlı bayrağın bütünlüğünü muhafaza etme öğretisi ve en önemli birleştirici paydasıdır.
Canları, malları, evlatları ve en kıymetlilerini kaybetme pahasına Çanakkale geçilmez dedirten şanlı ecdadın o mümtaz ordusunun neferlerinde gizlidir. Allah, o topraklarda şehit olmuş 253 bin şühedanın şefaatine bizleri nail eylesin. Bu topraklarda yaşayanları da onlara yakışır bir millet haline getirsin!
18 Mart sadece bir savaşın öyküsü veya destanı değildir aslında, yüz binlerce yaşamın yitirilmesi de değildir, annelerin çocuklarına kına yapıp vatana teslim etmesi de değildir, mermiye koşarak giden silahsız tıp fakültesi öğrencilerinin zaferi de değildir. 18 Mart; yıkılmak üzere olan tüm dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğun namusuna, şerefine sahip çıkmasıdır.
- 18 Mart; Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Arnavut ayrımı yapılmaksızın kardeşliğin bütünleşmesidir...
- 18 Mart; Allah'ın inananlara bir armağanıdır....
- 18 Mart; tarih, bağımsızlık ve Anadolu'dur...
- 18 Mart; Türkiye Cumhuriyetinin doğuşudur...
Vatan topraklarını korumak için dönemin en güçlü ordularına sahip işgalci devletlere karşı kazanılmış; "Çanakkale Geçilmez" gerçeğini tarihe altın harflerle yazdıran yüz binlerce şehidimizin kanla yazdığı eşsiz bir destanıdır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün komutasındaki Türk ordusu, denizde ve karada her saniyesi bin yıla denk bir mücadeleye tutuştuğunda tüm şehit ve gazilerimizin yüreğinde vatan sevgisinin yanı sıra gelecek kuşakların Türk bayrağı altında yaşama şerefinden yoksun kalmamaları arzusu yatıyordu. Bu arzu, Çanakkale Cephesi'ni baştan sona dolduran aşılmaz bir güç duvarı olmuştur: "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir."
Türkiye'yi bölmek için uğraşanlar, önlerinde en büyük engelin Çanakkale ruhu olduğunu unutmasınlar! Millet olarak Çanakkale ruhunu diri tutarak, başta terör olmak üzere üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun olmaz!
Bugün Çanakkale ile 15 Temmuz'u aynı kefeye koyan bazı çevreler var. Bir kere Çanakkale, bir ulusun kurtuluşu olarak dünya tarihine geçen en büyük destandır. 15 Temmuz ise FETÖ denen bir terör örgütünün haince darbeye kalkışmasıdır. Bir destan değildir. Kıyas dahi edilemez. Ama 15 Temmuz'un dayandığı ruhta Çanakkale ruhudur derseniz buna kimsenin itirazı olmaz. Netice olarak, bugün Çanakkale Destanı'nı okumaya ve muhtevasını kavramaya daha çok ihtiyacımız vardır. Çanakkale savaşlarının 105. yılını idrak ettiğimiz bu günlerde, Çanakkale'de destanlar yazdıran kahramanlarımızın güç ve destek aldıkları maneviyat kaynağını bir kere daha hatırlayalım. O ruha, o irfana şuurlu bir şekilde sahip çıkalım...
Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü'nde; bir kahraman olarak ölümsüzleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, milletimizin Çanakkale Zaferi'ni yürekten kutluyorum.