Felaket olduktan sonra tedbir alıyoruz

07-02-2020 20:42

 

Ülkemizin en büyük sorunlarından biri de, yaşadığımız deprem, sel, çığ, tren faciası ve maden ocağı gibi felaketlerden gereken dersi almıyoruz. Düşünüyorum da; bunca ihmalin, tedbirsizliğin, denetimsizliğin, kuralsızlığın, sahtekarlığın olduğu yerde yaşamamız bile tesadüflere bağlı. Yaşayanların da ne derece sağlıklı olduğu tartışılır. Bu yüzden her geçen gün engelli sayımız artmakta, kanserli hasta sayısı hızla çoğalmaktadır. Halbuki her konuda zamanında tedbir alınsa, doğru dürüst denetim yapılsa, yaşanan olaylar felaketle sonuçlanmayacak en azından az zararla atlatacağız. Biz ne yapıyoruz her şey olup bitikten sonra tedbir almaya, felaketin boyutlarını tartışmaya başlıyoruz. Örneğin, Türkiye bir deprem ülkesi olmasına rağmen, depremle ilgili alınması gereken önlemleri zamanında alsaydık, belki de depremle ilgili can v e mal kaybı bu kadar fazla olmazdı. Deprem olduktan sonra, başlıyoruz depremle ilgili önlemleri konuşmaya ve bilim adamlarının görüşlerine kulak asmaya...

Maden ocaklarında kaza oluyor, başlıyoruz maden ocaklarını konuşmaya. Maden ocaklarıyla ilgili sorunlara yönelik önlemler önceden alınsa, belki de felaketin boyutu bu kadar olmayacak, yüzlerce işçi hayatını kaybetmeyecek ve acılar yaşanmayacak... Allahtan acılara dayanıklı bir milletiz de, kısa sürede yaşanan bu acıları bir süre sonra unutuyoruz.

- Ne zaman deprem olsa; başlıyoruz depremi konuşmaya. İlim-bilim adamlarının uyarılarını dikkate almaya...

- İş kazalarının en çok yaşandığı ülkelerin başında gelmemize ve her yıl binlerce işçi iş kazası sonucu hayatını kaybetmesine rağmen, ne zaman iş kazasında yüzlerce işçi hayatını kaybetse, başlıyoruz işçi sağlığı ve iş güvenliğini konuşmaya...

- Son 10 yılda 50 binden fazla insanımızın yaşamını yitirdiği trafik kazalarında, ne zaman katliam gibi trafik kazası olsa, başlıyoruz trafik kazalarını konuşmaya ve önlem almaya...

- Ne zaman kadın cinayeti olsa, başlıyoruz kadına yönelik şiddetti konuşmaya...

- Ne zaman şiddetli yağmur sonucu sel felaketi yaşansa, başlıyoruz kentlerimizin altyapı yetersizliğini konuşmaya...

- Ne zaman sağlığımızı tehdit eden bozuk ve sahte gıda sürülse piyasaya, başlıyoruz denetimi konuşmaya...

Ülkemiz açısından bu örnekler saymakla bitmez. İnsan sağlığı ve insan hayatı elden gittikten sonra, felaket olduktan sonra, tedbiri konuşsanız ne olur, konuşmasınız ne olur. Son bir haftada sadece deprem ve çığ felaketinde 80 vatandaşımızı kaybettik.

Ülkede vurguncular, dolandırıcılar, sahtekarlar iş başında ve piyasada cirit atıyorlar. Denetim deseniz, sadece göstermelik. Başta trafik olmak üzere hiçbir konuda kurallar işlemiyor. Halkımız kuralsız yaşamak için, yöneticilerimiz de sorumluluk almamak için ellerinden geleni yapıyor. "Kim kime, dum duma", "Böyle gelmiş böyle gider" mantığı ile yönetmeye ve yönetilmeye devam ediyoruz. Yaptığımız tek iyi iş, buna iyi iş denirse, o da 7’den 70’e cep telefonuyla konuşmak ve mesajlaşmak. Cep telefonuyla konuşmada ortam ve sınır tanımıyoruz. Neredeyse kazancımızın 3'te birini cep telefonu konuşmalarına ya da yeni ve pahalı telefonlara harcıyoruz.

Bu millet, Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda ne acılar gördü, ne yoksulluk yaşadı. Bir karış toprağı, vatanı, onuru ve bayrağı için yüz binlerce şehit verdi. Niçin? Daha iyi bir Türkiye olsun diye, daha iyi bir Türkiye'de insanca ve hakça yaşayalım diye… Ama bugünkü Türkiye'de, daha doğrusu yeni Türkiye'de insanca ve hakça yaşanıyor mu? Ülkeyi soyanın, çalanın, çırpanın yanına kar kalıyor. Kızılay gibi bir kurumu, birilerine  para aktaran aracı bir kurum haline getiren bir devlet yönetiminden, bu olup bitenlere seyirci kalan bir milletten ne beklenir!

DİĞER YAZILARI Yeni hedeflere Doğru 01-01-1970 03:00 Antalya Otopark Mezarlığı gibi 01-01-1970 03:00 Antalya'nın Önemli Sorunları... 01-01-1970 03:00 Cehalet Hala En Büyük Sorun! 01-01-1970 03:00 Antalya'da Park Yasağına Uyan Yok! 01-01-1970 03:00 Bir Destandır Çanakkale. 01-01-1970 03:00 Bir Destandır Çanakkale 01-01-1970 03:00 Zam kasırgası 01-01-1970 03:00 ​Farklılıklar Zenginliğimizdir 01-01-1970 03:00 AKP’nin 20 yıllık iktidarı döneminde gelinen nokta! 01-01-1970 03:00 İnsan Olmak ! 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Günü Kutlu Olsun... 01-01-1970 03:00 Minnet ve şükranla anıyoruz 01-01-1970 03:00 Covid-19'u azalacağını beklerken, başa döndük 01-01-1970 03:00 Uçak Yoksa Alsaydınız! 01-01-1970 03:00 Bilinçli ve çevreci toplum olmak 01-01-1970 03:00 Bayram Duası 01-01-1970 03:00 Kırcamii Gerçeği 01-01-1970 03:00 Sevgi en etkili ilaçtır 01-01-1970 03:00 Yeni Bir Sayfa Açmalıyız.. 01-01-1970 03:00 Üç Y ile Mücadeleye ne oldu? 01-01-1970 03:00 19 Mayıs'ın önemi 01-01-1970 03:00 Rant Uğruna Doğa Talan Ediliyor? 01-01-1970 03:00 Artık Bıktık! 01-01-1970 03:00 Bir adım ileri gidiyoruz, iki adım geri... 01-01-1970 03:00 Sahi neydi Vefa? 01-01-1970 03:00 Pandemi Sürecinde Çok Acılar Yaşadık! 01-01-1970 03:00 12 Mart Erzurum kurtuluşu 01-01-1970 03:00 Siyasette Üslup Tartışması! 01-01-1970 03:00 Z Kuşağı Yaşananları Ne Kadar Biliyor? 01-01-1970 03:00 Saldırılar Düşündürücü 01-01-1970 03:00 Paranoid Kişilik 01-01-1970 03:00 Sabah Akşam Şükredin!.. 01-01-1970 03:00 ​Covid-19'da başa döndük 01-01-1970 03:00 Hırs ve Bencillik! 01-01-1970 03:00 Görüntü kirliliği sorunu 01-01-1970 03:00 Başarı kendiliğinden gelmiyor 01-01-1970 03:00 Atatürk kendi ifadesiyle TÜRK MİLLİYETÇİSİYDİ 01-01-1970 03:00 ​Denetimsizlik ve ihmal! 01-01-1970 03:00 Ülkenin normalleşmeye ihtiyacı var 01-01-1970 03:00 Kararlılık ve Güven 01-01-1970 03:00 Lider nasıl olmalı 01-01-1970 03:00 Çift karakterli olmak! 01-01-1970 03:00 Hakaret ayrı şeydır! 01-01-1970 03:00 23 Nisan'ı evlerimizde kutluyoruz 01-01-1970 03:00 İspanyol gribinden sonra... 01-01-1970 03:00 Antalya'nın dünü ve bugünü 01-01-1970 03:00 Hırs nefretten daha tehlikelidir! 01-01-1970 03:00 Antalya Çölleşiyor 01-01-1970 03:00 İnsanoğlu ölümü hatırladı 01-01-1970 03:00 Korona virüs çocukları etkilemiyor 01-01-1970 03:00 "Çanakkale ruhu" 01-01-1970 03:00 Yanlışların Esiri Olmayın 01-01-1970 03:00 Eski ve yeni Türkiye 01-01-1970 03:00 İnsanca ve hakça yaşamak 01-01-1970 03:00 Daha Fazla Gecikmeden! 01-01-1970 03:00 Bu Nasıl Turizm Kenti? 01-01-1970 03:00 Yaşarken ölenler! Kimler bunlar? 01-01-1970 03:00 Gazeteci Yalaka Değildir 01-01-1970 03:00 Antalya'nın sorunlarını kim çözecek? 01-01-1970 03:00 Gerginlikten Besleniyoruz... 01-01-1970 03:00 Herşeyin başı denetim!... 01-01-1970 03:00 Bu da bize yeter... 01-01-1970 03:00 Açgözlü Olmak! 01-01-1970 03:00 Ulaşım Hizmetlerinde Başıboşluk Var! 01-01-1970 03:00 Çocuk taciz yasası ne oldu? 01-01-1970 03:00 Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var 01-01-1970 03:00 Ülkede ikiyüzlülerin sayısı arttı... 01-01-1970 03:00 Lider nasıl olmalı? 01-01-1970 03:00 Yanlış anlaşıldı 01-01-1970 03:00 Aleviler bu ülkenin sigortasıdır 01-01-1970 03:00 Hem tatil, hem sağlık hizmeti.. 01-01-1970 03:00 Adalet arıyoruz... 01-01-1970 03:00 Samsun'dan yakılan özgürlük ateşi.. 01-01-1970 03:00 Hoşgörünün olmadığı yerde sevgi de olmaz 01-01-1970 03:00 Şimdi hizmet zamanı 01-01-1970 03:00 Seçim gerginliği... 01-01-1970 03:00 Seçime mi gidiyoruz, savaşa mı? 01-01-1970 03:00 Yeni bir yıl taze bir umuttur 01-01-1970 03:00 Yaşanabilir bir Antalya'yı ne zaman göreceğiz? 01-01-1970 03:00 Okuma özürlü olduk 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet ne demektir? 01-01-1970 03:00 Türkiye'de insan profili değişti 01-01-1970 03:00 Yeni hedefler belrlemeliyiz! 01-01-1970 03:00 Bugün neyimiz varsa... 01-01-1970 03:00 İşte benim zenginliğim 01-01-1970 03:00