Hakaret ayrı şeydır!

09-05-2020 02:49

Eleştirinin kısaca tanımı: Bir insanı veya bir kurumu uyarmadır. Kin, nefret ve hakaret dışında sadece düşüncelerin paylaşılması, farklı fikirlerin ortaya konulmasıdır.

Yapıcı eleştiri, insanların kişilik haklarına yönelik hakaret demek değildir. Eleştiri ön yargısız ve dostça yapılmalı, abartılarak, sağlıksız ve faydasız bir davranış biçimi haline getirilmemelidir. Bir kişiyi yazdığı yazıdan veya yaptığı konuşmasından dolayı eleştirmek istediğinizde, farklı bir fikri ve öneriyi de ortaya koymak zorundasınız. Aksi takdirde yapacağınız eleştiri kişisellikten öteye geçmez. Eleştiri ayrı şeydir, hakaret ayrı şeydir. İkisini birbirine karıştıranlar var. Bu yüzden mahkemeler tazminat davalarıyla dolup taşıyor. Özellikle yüksek makam sahibi olan kişiler başkalarına hakaret etme hakkını kendinde görmemeli.
Eleştiri; düşünceye yönelik bir eylemdir, hakaret; doğrudan kişilik haklarına saldırıdır.

Son zamanlarda başta siyasetçilerde, bazı köşe yazarlarında, TV’lerin tartışma programlarında, Facebook ve Twitter gibi sosyal medyada yapılan eleştirilerin, insanların kişilik haklarına yönelik olduğunu görüyoruz. Örneğin, spor programlarında, özellikle futbolun güzelliklerini sergilemekten çok, yapılan eleştiri ve yorumlar ya hakemin, ya futbolcunun, ya da kulüp yöneticilerinin kişilik haklarına yönelik oluyor. Hatta bazen konu futboldan çıkıp başka mecralara kayıyor. Hakemin, yöneticinin, futbolcunun özel hayatı gündeme geliyor ve kişilik haklarına saldırı başlıyor. Arkasından da eleştiri, bir anda hakarete dönüşüyor.

Çoğu kimse eleştiri kavramına farklı anlam yükler. Eleştiriye açık olan var, kapalı olan var, eleştiriye tahammül eden var, edemeyen var. Bazıları dinler ama yine bildiğini yapar. Bazısı da kulak kabartır, anlamaya çalışır. Eleştiri kimi için faydalı sonuçlar doğurur, kimi için de olumsuz. Tabi eleştirinin hangi amaçla yapıldığı da önemlidir. Eleştiriden en çok ülkeyi yönetenler nasibini alıyor. Bu durumda ülkeyi yönetenlerin hiçbir korkuları ve çekinceleri olmaması gerekir. Tam tersine yapıcı eleştirilerin yol gösterici olduğuna politikalarına ışık tuttuğuna inanmaları algısı ön plana çıkmalı. Eleştirinin yapıcı olanı; fayda sağlayan, yol gösteren ve ışık tutanıdır. Eleştirinin özellikle yıkmak yerine yapmayı, bozmak yerine düzeltmeyi esas aldığı takdirde bir anlam ifade eder. Eğer eleştiri adı altında aşağılanmayı, tahkiri, çarpıtmayı, aka kara demeyi ön plana çıkartırsak bunun hiç kimseye faydası olmaz. Aksine büyük zararı olur.

Ülkeyi yönetenlerin hatalarını, yanlışlarını tartışmazsak, eleştirmezsek, doğruları nasıl bulabiliriz, yarına nasıl güvenle bakabiliriz? Hepimiz, ülkenin gidişatıyla ilgili kaygıları paylaşıyoruz, paylaşmalıyız da. Bu anlamda sorunları tartışabilmeliyiz, eleştirebilmeliyiz, konuşabilmeliyiz, yazabilmeliyiz. Bundan hiç kimse rahatsızlık duymamalı. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, tartışmalarımız ve eleştirilerimiz kişi ve kurumların kişilik haklarına saldırı düzeyinde olmamalı. Eleştiri ne kadar önemli ise, özeleştiri de o kadar önemlidir. Kişilerin, yetki ve sorumlulukları ne olursa olsun, yaptıkları yanlış ortaya konulduğunda, bu yanlışı kabul edip, özeleştiri yapmaktan çekinmemelidirler. Herkesi eşit biçimde kapsayan özeleştiri, bir gurur ve onur sorunu haline getirilmemeli.

Gerçek eleştiri, insanların karanlıkta önünü görmesi için bir el feneri kadar değerlidir. Eleştiri hakaret, hakaret de eleştiri değil. İkisini birbirinden ayırt etmesini öğrendiğimizde, ancak o zaman eleştiri hakkını kendimizde bulabiliriz. Yanlışı, hatayı kabul etmenin zayıflık değil, erdem olduğu kabul edilmelidir.
DİĞER YAZILARI Yeni hedeflere Doğru 01-01-1970 03:00 Antalya Otopark Mezarlığı gibi 01-01-1970 03:00 Antalya'nın Önemli Sorunları... 01-01-1970 03:00 Cehalet Hala En Büyük Sorun! 01-01-1970 03:00 Antalya'da Park Yasağına Uyan Yok! 01-01-1970 03:00 Bir Destandır Çanakkale. 01-01-1970 03:00 Bir Destandır Çanakkale 01-01-1970 03:00 Zam kasırgası 01-01-1970 03:00 ​Farklılıklar Zenginliğimizdir 01-01-1970 03:00 AKP’nin 20 yıllık iktidarı döneminde gelinen nokta! 01-01-1970 03:00 İnsan Olmak ! 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Günü Kutlu Olsun... 01-01-1970 03:00 Minnet ve şükranla anıyoruz 01-01-1970 03:00 Covid-19'u azalacağını beklerken, başa döndük 01-01-1970 03:00 Uçak Yoksa Alsaydınız! 01-01-1970 03:00 Bilinçli ve çevreci toplum olmak 01-01-1970 03:00 Bayram Duası 01-01-1970 03:00 Kırcamii Gerçeği 01-01-1970 03:00 Sevgi en etkili ilaçtır 01-01-1970 03:00 Yeni Bir Sayfa Açmalıyız.. 01-01-1970 03:00 Üç Y ile Mücadeleye ne oldu? 01-01-1970 03:00 19 Mayıs'ın önemi 01-01-1970 03:00 Rant Uğruna Doğa Talan Ediliyor? 01-01-1970 03:00 Artık Bıktık! 01-01-1970 03:00 Bir adım ileri gidiyoruz, iki adım geri... 01-01-1970 03:00 Sahi neydi Vefa? 01-01-1970 03:00 Pandemi Sürecinde Çok Acılar Yaşadık! 01-01-1970 03:00 12 Mart Erzurum kurtuluşu 01-01-1970 03:00 Siyasette Üslup Tartışması! 01-01-1970 03:00 Z Kuşağı Yaşananları Ne Kadar Biliyor? 01-01-1970 03:00 Saldırılar Düşündürücü 01-01-1970 03:00 Paranoid Kişilik 01-01-1970 03:00 Sabah Akşam Şükredin!.. 01-01-1970 03:00 ​Covid-19'da başa döndük 01-01-1970 03:00 Hırs ve Bencillik! 01-01-1970 03:00 Görüntü kirliliği sorunu 01-01-1970 03:00 Başarı kendiliğinden gelmiyor 01-01-1970 03:00 Atatürk kendi ifadesiyle TÜRK MİLLİYETÇİSİYDİ 01-01-1970 03:00 ​Denetimsizlik ve ihmal! 01-01-1970 03:00 Ülkenin normalleşmeye ihtiyacı var 01-01-1970 03:00 Kararlılık ve Güven 01-01-1970 03:00 Lider nasıl olmalı 01-01-1970 03:00 Çift karakterli olmak! 01-01-1970 03:00 23 Nisan'ı evlerimizde kutluyoruz 01-01-1970 03:00 İspanyol gribinden sonra... 01-01-1970 03:00 Antalya'nın dünü ve bugünü 01-01-1970 03:00 Hırs nefretten daha tehlikelidir! 01-01-1970 03:00 Antalya Çölleşiyor 01-01-1970 03:00 İnsanoğlu ölümü hatırladı 01-01-1970 03:00 Korona virüs çocukları etkilemiyor 01-01-1970 03:00 "Çanakkale ruhu" 01-01-1970 03:00 Yanlışların Esiri Olmayın 01-01-1970 03:00 Eski ve yeni Türkiye 01-01-1970 03:00 Felaket olduktan sonra tedbir alıyoruz 01-01-1970 03:00 İnsanca ve hakça yaşamak 01-01-1970 03:00 Daha Fazla Gecikmeden! 01-01-1970 03:00 Bu Nasıl Turizm Kenti? 01-01-1970 03:00 Yaşarken ölenler! Kimler bunlar? 01-01-1970 03:00 Gazeteci Yalaka Değildir 01-01-1970 03:00 Antalya'nın sorunlarını kim çözecek? 01-01-1970 03:00 Gerginlikten Besleniyoruz... 01-01-1970 03:00 Herşeyin başı denetim!... 01-01-1970 03:00 Bu da bize yeter... 01-01-1970 03:00 Açgözlü Olmak! 01-01-1970 03:00 Ulaşım Hizmetlerinde Başıboşluk Var! 01-01-1970 03:00 Çocuk taciz yasası ne oldu? 01-01-1970 03:00 Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var 01-01-1970 03:00 Ülkede ikiyüzlülerin sayısı arttı... 01-01-1970 03:00 Lider nasıl olmalı? 01-01-1970 03:00 Yanlış anlaşıldı 01-01-1970 03:00 Aleviler bu ülkenin sigortasıdır 01-01-1970 03:00 Hem tatil, hem sağlık hizmeti.. 01-01-1970 03:00 Adalet arıyoruz... 01-01-1970 03:00 Samsun'dan yakılan özgürlük ateşi.. 01-01-1970 03:00 Hoşgörünün olmadığı yerde sevgi de olmaz 01-01-1970 03:00 Şimdi hizmet zamanı 01-01-1970 03:00 Seçim gerginliği... 01-01-1970 03:00 Seçime mi gidiyoruz, savaşa mı? 01-01-1970 03:00 Yeni bir yıl taze bir umuttur 01-01-1970 03:00 Yaşanabilir bir Antalya'yı ne zaman göreceğiz? 01-01-1970 03:00 Okuma özürlü olduk 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet ne demektir? 01-01-1970 03:00 Türkiye'de insan profili değişti 01-01-1970 03:00 Yeni hedefler belrlemeliyiz! 01-01-1970 03:00 Bugün neyimiz varsa... 01-01-1970 03:00 İşte benim zenginliğim 01-01-1970 03:00