Bunca zaman yaşadık , bol ve geniş zamanda birbirimizin değerini ve kıymetini bilemedik. Meslek ve meslek guruplarının değeri ve icraatını da devletler ve yönetimler, görmedi ve göremedi.
Kamu kurum ve kuruluşlarında görevlerini ifa eden tüm insanlarımızı seviyor ve sayıyor onları sadece zor günlerin kahramanı olarak değil, bütün günlerin mimarı olarak görüp, hepsine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum.
Bizim için kalbi Allah ve insanlık için çarpan, her insanımız değerli ve önemlidir. Değersiz insan yoktur, değerini düşüren insan vardır.
Mademki biz insan olarak yeryüzünün en şerefli varlıkları olarak, yaratıldık. Peygamberimiz bütün hayatını sadece insan yatırımına adayarak, insana ve insanlığa vermişse neden bugün bizler ve yönetimler zora düşmeden kadri ve kıymeti idrak etmede uzak kalıyoruz. Her nasıl ki, düşüncede saklı nice altın fikir ve öneriler dışarıya aktarılıp, işlevini yerine getiremiyorsa, insana hizmeti zamanında sunamayan yönetimin ve hizmetin ne anlamı olabilir.
Peki, şimdi mi aklımız başımıza geldi? Dünyayı kasıp kavuran korunavirüs öncesi neredeydik? Acaba o zaman farklı bir gezegende mi yaşıyorduk zaman insanlarımız aşa, işe sevgiye, değere, yardımlaşmaya layık değil miydi? Doktorlarımız, öğretmenlerimiz, hakim ve savcılarımız, avukatlarımız, polislerimiz, ve askerlerimiz, ve bütün kamu ve kuruluşlarımızın çalışanları, o zaman emekleri ve değerleri yokmuy du?
Bunca zamanı boşu boşuna heba ettik. Var olan imkanlarla devlet insanlarına sıkıntıları ve çileyi zamana yükleyeceğine, maalesef insana yüklemeyi reva gördü. İnsanlarda birbirine vereceği sevgi ve saygıyı, gafletteki heveslerine kurban etti. Tam insanlık ve küresel dünya, tüm nefret ve zehrini, kusmada geri kalmada geri kalmayarak, dünyayı yaşanmaz hale sürüklediği, bir dönemde günümüz salgını ortaya çıkıp bu küresel dünyaya meydan okuyan düzenleri ve insanları dize getirdi.
Şimdi insanlık ve dünya başı musalla taşına değmişçesine telafi ve pişmanlık ateşiyle yanıp kavrulmaktadır. Şimdi pişmanlık zamanı, icraat zamanı, yaraları sarma, geciken adalet ve hizmeti, icra etmede bahaneyi red etme ve itibarı ve hizmeti taktim günüdür. Haydi devletim iş başına Bu millet yıllarca sizi belinde kambur olarak taşıdı. Her zaman yanınızda oldu. Sizleri iktidar etti. Cumhurbaşkanı etti. Size rahat bir hayat ve itidar verdi.Kısacası sizi ödüllendirdi.
Siz bu milletin verdiği ödüle,karşılık onlara bonca yıl çile ve yoklukla yaşamayı reva görüp, ödüle karşılık ceza ile karşılık verdiniz. Haksız kazandığınız, mal varlığı ve itibarınızı kurtarmak için ve günahlarımızın kefareti için, Bu zor günlerde işini ve aşını kaybeden Esnaf ve Sanatkar, ve işten çıkartılan her insanımıza ve kapatılan her esnafımızın işini açmada takipçisi olacak onların yeniden ayağa kalkmaları için her türlü imkanları seferber edeceğinizi umuyoruz.
Zaten devlet millet için vardır.Korunavirüsle anladık ki artık bahane yok, yapıyorum diyen devlet yapar diyerek, tüm dilek ve temennimizin vuku bulması, insanlığın bu ateşten kurtulması ve güzel günlere kavuşması dileğiyle
Saygı ve sevgilerimle