Allah’a yaklaşma ve Yüce Hakk’ın rıza ve hoşnutluğunu kazanmaya vesile olan, dinî bir bayram olan Kurban Bayramı’na kavuşmanın sevinç ve coşkusunu şimdiden hep birlikte yaşamanın mutlu bir anındayız. Bu an, Allah’a olan bağlılığın, koşulsuz teslimiyetin bir nevi sınavı; bu sınavla Allah’ın rahmet ve mağfiret kapılarının hayırla aralandığı, gönülden Hakk’a uzanan bir coşkunun yarışında adeta bir imtihandayız.
Gerçek bir niyetin test edildiği, Allah katında bir sınanmanın hayır ve şer kıskacında nasıl selamete varabileceğimizin endişesi içinde olmalıyız. Eğer bu hassasiyet sınavını başarıyla sonuçlandırmak istiyorsak, kurbanın önem ve değerini, burada yatan asıl manayı hakkıyla kavramamız gerekir.
Kurban Bayramı’nın tarihi, Hz. İbrahim Peygamber’in oğlu İsmail’i Allah’a kurban etmek istemesiyle başlar. Allah, İbrahim’in sadakatini gördükten sonra ona bir koç gönderir ve İsmail’in yerine bu koçu kurban etmesini ister. Bu olay, Kurban Bayramı’nın temelini oluşturur ve Müslümanlar bu günü kurban keserek kutlarlar.
Sadakat ve teslimiyetin testinden Hz. İbrahim’in göstermiş olduğu niyet ve anlayış, Allah katında samimi bir şekilde kabul görmüş ve Hakk’ın rızasına mazhar olmuştur. Biz de inanan müminler olarak, gerçekten bugün geleneksel Kurban Bayramı’nın ruhuna, geleneğine hakkıyla uygun bir şekilde, kurban kesme niyetlerimizde saflığın, doğallığın, tam bir teslimiyetin farziyetini yerine getirebiliyor muyuz?
Dayanışma, kardeşlik, gönül alma, kırık kalplere şifa olma ve sadece Allah rızasına nail olma şuuru ve idrakinde miyiz?
Samimi bir niyetle kesilen kurban, toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar; sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Zengine, malını Allah’ın rızası doğrultusunda harcama, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma zevki ve alışkanlığı kazandırır; onu cimrilik hastalığından, dünya malına olan tutkudan kurtarır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kurban kesmenin Müslümanlar için önemli bir ibadet olduğunu vurgulamış ve bu ibadeti yerine getirenlerin büyük sevaplar kazanacağını bildirmiştir. Kurban kesmek, kişinin günahlarının affedilmesine ve manevi derecesinin yükselmesine vesile olur. Aynı zamanda Allah’a olan sadakat ve teslimiyetin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir.
İşte günümüzde sadakat ve teslimiyetin zayıfladığı, niyetlerde samimiyet ve doğruluk düsturunun kaybolduğu bir zamanda, İslâm’a yönelik zayıf anlayışlar ortaya çıkmaktadır. Bu anlayışı güçlendirmek, İslâm’ı tekrar birleştirici ve onarıcı bir hassasiyetle buluşturmak biz Müslümanların görevidir. Dinî bayramlarımız da bu boşluğu kapatmada, kaynaştırıcı ve onarıcı bir minvalde rol oynadığı için önemli bir ehemmiyete sahiptir.
Yüce Rabbim, şimdiden keseceğimiz tüm kurbanları izzet-i dergâhında kabul eylesin inşallah.
Kurban Bayramınız mübarek olsun.
