Gene öfkeyle, kinle, nefretle, yoğunlaşan zalim faşizan duygu karabutları katil İsrail’in savunmasız, ve çaresiz Filistinli müslüman kardeşlemizin üzerine içindeki kin ve nefreti kusarak, Mescid-i Aksaya cemaati hedef alarak, ellerin dua için semaya, kalblerin Allah’a kilitlendiği o kutlu mekanı kana buladılar.
Peki neden dünyaki zulmün ateşi, kalesi, müslüman bir coğrafyada yaşayan Müslüman devletlerinin mekanlarında zuhur etmektedir? Etrafı müslüman ülkelerle çevrili bir avuç İsrailin, Ortadoğuda bu zulmü, ve kıyımı yapıyorsa demek ki biz sahici müslümanlar değiliz, sözde sadece lafta kalan bir müslümanlığımız var. Maalesef Müslümanlık adını, çoğunluğun azınlığa baskın geldiği bir müslüman coğrafyada, bu yıllardan devam eden kanın, zulmün, gözyaşlarının, ve kıyımı bastıramıyorsak bizler yaşanmakta olan bu dramı, saldırıları, sadece kınamalarla değil; bir kez daha müslümanlığımızı gözden geçirmemiz gerekir.Hiç bir damla kirlilik okyanosu kirletir mi? misali, siyasi Ortadoğu haritalarımızda, mercekle görülebilen bir alana sahip olan kanlı terör örgütü olan İsrailin bizim bu müslüman coğrafyamızı kirletmemesi lazım ve buna hiçbir zaman da fırsat verilmemesi gerekir.
Müslümanlık adının şan ve şerefine layık bir mücadelenin hakkı verilmesi gerekir, ama ne yazık ki bu gün halkının büyük bir çoğunluğu müslüman olan, bu coğrafyada bu zulme seyirci kalan liderlere sahip oldukları için bir birliktelik, ve bir karşı koyuş sergilenememektedir
Evet değerli okuyucularımız içimizde yıllarca bastırılmış, zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin, acı ve gözyaşlarının patlamasını hep birlikte ne zaman açığa çıkartarak, bu iman dolu kalplerimiz, ve müslümanlığımız gereği bu zalimlere derslerini vereceğiz.Eğer biz gerçek mümin isek; müminlere Allah korkusundan başka hiçbir korku yoktur, olmamalıdır. Evet bazen İsrailin sahipsiz olmadığını, Emperyal Amerika, ve aynı marjinal safta bulunan küfrün ve zulmün baş aktörleriyle beraber bu oyunu,ve senaryo değermenine su taşıdıklarını biliyoruz, ve bilmekteyiz.İşte eğer bu oyuna mü-
sade etmediğimiz müddetçe, iman gücümüz, onların maddiyat kalesini yıkıp, yıllarca akıttıkları kan ve gözyaşlarına boğarak, bu Ortadoğu ve müslüman coğrafyalarına baharı getirme ümidini hep birlikte yaşayacağız inşallah.
Tabiki bugün yaşanan zulüm, adaletsizlik, merhametsizlik, acı, gözyaşı, kin, nefret, haset tohumlarının toplumlara ve dünyaya yaymanın başmüsebbibi genede insanlardır.Eğer bugün
gözle görünmüyen bir virüs dünyayı dize getirebiliyorsa, bu Allah’ın insanlığa bir mesajı ve gücüdür. Onun üstünde bir güç ve kudret yoktur. Cenabı Allah biz müslümanlara kutlu bir din, bu dinin emrine inanç ve iman gücünü biz müminlere vermiştir.Biz inancımız ve iman gücümüzü kaybetmediğimiz müddetçe, batıl hiç bir zaman hakka galip gelmeyecek, İsrail ve emperyal yardakçılarının yaptığı yanlarına kar kalmayarak, kendi zulümlerinde boğulacaklardır inşallah.Zalimler için yaşasın cehen-
nem diyerek, bu mübarek ayda İsrail’in ve zulmün ateşine odun atan tüm zalimleri şiddetle kınıyor, kahrı perişan olmaları için Cenabı Allah’tan niyazlarda bulunuyoruz.
Saygı ve sevgilerimle