Değerli insanlar, geçen zaman diliminde ne yönetenler, yönetilenlere mesul olduğu görevi yaptı; ne de yönetilenler yani bizler, zamanın ve şahit olduğumuz olaylar karşısında bir ders çıkarabildik.
Halbuki yaşadığımız hayat bize bir tercübe yaşatılan olaylarda bize ders çıkartma mahiyetinde bir sınavdı. Acaba ne kadar başarılı olduk? Kendimizi ve haklarımızı geçen süre zarfında özümsemesini bildik mi? Maalesef hayat ve zaman aleyhimize işliyor. Fakat genede biz kendimize gelemedik. Sorumlu olduğumuz topluma ve insanlığa, bir şeyler yapamadık. Yönetenler mezrasından baktığımız zaman sadece bir amacı değil, yönetmeyi bir araç olarak gördüler.İnsanlara hizmet gayesi olan siyaset kurumunu lekelediler.Hizmet bir nevi el değiştirdi. Halka hizmet, hakka hizmet düsturunu tek taraflı olarak çiğnediler.Hizmet toplumsallıktan bireyselciliğe dümen çevirdi. Sadece adı siyaset, ve yönetmek olan bu kurum, buna ne derseniz deyin sadece kendi kendini güçlendirdi. Özde olması gerekirken sözde olmadan öteye gidemedi.Millete kala kala, geçen zamanın verdiği boşuna çekilen yokluk ve çileden başka bir şey kalmadı.
Acaba tabiri caizse kaç tonluk bir güç, kaç wattlık bir elektrik şoku hem yönetenlere, hemde yönetilenlere, gereklide iliklerimize kadar işleyip kendimize gelmemiz için yeterli olacak.? Değerli insanlar hesaba çekilmeden kendimizi ne zaman hesaba çekeceğiz. Son zamanlarda ülkemizde, geçirdiğimiz depremler, çığ felaketleri, sel ve uçak kazaları, bugün dünyanın ve bizim yaşadığımız kovit-19 salgının yaşanması sizce bir tesadüf mü, yoksa bize bir uyarımıydı.? Bu gibi yaşanan olay ve hadiselerin idrakına varalım. Değerli insanlar mademki biz bu dünyaya imtihan için geldik, neden bu imtihanı kuralına göre yerine getirmiyoruz? Halbuki hayatta istediğimiz kadar nimet ve malzeme, içimizde de bitmek tükenmek bilmeyen bir hazine yani vicdan ve merhamet varken, neden ahirete sermaye yapmıyoruz.?
Değerli okuyucularımız eğer insanlar düşünürse, bu dünyada yaptığı iyiliklerden başka sermayesi yoktur.Bu dünyada yediğin, içtiğin, giydiğin senin değildir.Yedirdiğin, içirdiğin, giydirdiğin sadece senindir.Yönetme hakkını ifa eden idareciler içinde durum farklı değildir. Yönetme vizesini alıp, millete çile ve yokluk yaşatmak hiç adil değildir.Devleti millete hizmete milleti de insanlığa vazifeye davete, yaşadığımız müddetçe Allahı ve ölümü unutmamaya özen göstermeyi Rabbimizden niyaz ediyor, normalleşmeye adım attığımız hayatımızın istikametini bulmasını umut ederek, yeni bir insanlığın uyanışı ve bu uyanışın sorumluluk ve gayemizi perçinleşmesini umut ediyoruz.
Saygı ve sevgilerimle.