Yıllarca Türkiye yönetimine talip hükümet sözde, Türk devleti ve milletine ilaç olabilecek reform paketi, kalkınma reformları adı altında, adeta yığılan, tabiri caizse bir çöp yığını gibi yıllarca biriken, reformlar ve yasalar içinde kaybettiği reçeteyi arar gibi, amaçtan çok sadece, yüzeysel ve sözde kalmanın ötesinde bir arpa boyu yol alamadı.Kaybettiği istikrar ve refahı bir türlü millet ve devletle buluşturamadı.
Halbuki çare yıllarca ne uzaklarda, ne reform ve yasalarda, ne de sadece ağızlardan çıkıpta, bir türlü hedef ve amaca götürmeyen
kulağa hoş gelen vaadlerdeydi.Yönetimsel zihniyetin, yasalara uyması gerekirken, yasalar yönetimsel zihniyete uymak zorundadır moduna girince maalesef, Türkiye sadece sözde yasalarla yönetilen bir ülke konumuna getirildi.
Bu konum Türkiye’ye uluslararası arenadada puan kaybettirerek, yasalar ve kanunlar siyasi zihniyetin dümeninde olduğunu, yasalara ve kanunlara itibar etmeyen bir zihniyetin, ne kadar, ülkeye ve millete refah ve güven vereceği aşikardır.
İşte bugün içinde sıkışıp, bir türlü sosyal, ekonomik, refah, adalet ve güven iklimini yakalayamamamızın nedeni, bu gibi nedenlerde
aranmalıdır.Değerli okuyucularımız yakın bir geçmişte bizbize yeteriz sözünü çok duyardık. Evet bizbize yeteriz, şayet biz adalet ve güven terazisini, ülkemizde ve milletimizde tesis ettiğimiz müddettçe, en büyük kalkınma ve refah reformumuz olarak, devletimizin ve milletimizin bir sıçrama, ve ilerleme potansiyeliyle buluşabileceğine inanıyoruz.İşte bu çokta zor olmasa gerek.Yönetmek ülkeye, devlete, millete, yasa ve kanunlara sevdalı olmak demektir. Milletten alınan emanetin, milleti kalkan olarak olarak, koruyup ve kollanılması gerekir. Ne yazık ki bugün tam tersi bir durumla karşıkarşıyayız.
Milletten alınan yönetme vizesi, kalkan görevi görmesi gerekirken; millete silah olarak çevrilmiştir.İnsanı yaşat ki devlette yaşasın felsefesi, kanun ve nizamlara değil de, siyasi zihniyetlerin inisiyatiflerine bırakılmıştır.Genel anlamda Türkiyede hukuk, adalet ve kanun ve nizamlara, uymak zorunluluğu, hükümet kanadı olarak başta kendileri çiğnedikleri için, genel anlamda, ülkemiz ve milletimiz adalet ve güvenle bir türlü kuşatılamamıştır. Hukukun Üstünlüğü Endeksi: Türkiye 126 ülke arasında 109'uncu sırada yer almaktadır.
Değerli okuyucularımız Türkiye güçlü bir ülkeydi.Fakat ne zaman ki Türkiyeyi güçlü Türkiye yapan bir nevi enstürmanları olarak sayılan, demokrasi, adalet, kanun ve nizam gömleğini yırtıp, kişisel siyasi zihniyet yönetimine girdiği için, bu millet ve develet, yıllarca öksüz ve yetim kaldı.Şimdi tek duamız öksüz ve yetim kalmış bu devlet ve millete şefkatli bir yönetim elinin uzamasıdır.
Saygı ve sevgilerimle