Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tîn, 95/4.)
İnsan, eşref-i mahlûkattır. Üstün niteliklerle ve güzel vasıflarla donatılmıştır. İnsanın Rabbimiz katındaki değeri; renginde, cinsiyetinde, engelli veya engelsiz oluşunda değildir. En değerli insan, yaratana hakkıyla kulluk eden ve emirlerine karşı gelmekten en çok sakınandır.
İmtihan için yaratıldığımız bu dünyada nasıl ki engelsiz olmak bir üstünlük sebebi değilse, engelli olmak da bir eksiklik veya kusur değildir. Önemli olan, ruh ve gönüllerimizin engelli olmamasıdır. Nitekim Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Allah sizin bedenlerinize ve dış görünüşlerinize değil, kalplerinize bakar.”
( Müslim, Birr, 33.)
Peygamberimiz engellilere ayrı bir değer vermiş ve onlarla bizzat ilgilenmiştir. Görme engelli bir sahâbi olan Abdullah b. Ümmi Mektûm’un oturacağı yere kendi cübbesini serecek kadar hassas davranmıştır. Sabır ve sebatla karşılanan engelliliğin cennet vesilesi olduğunu haber vermiştir. (Buhârî, Merdâ, 7.)
Engellilere öğretmenlik, müezzinlik, Medine dışına çıktığında şehrin idaresine vekil bırakmak gibi çok önemli görevler vermiştir. Peygamberimizin inşa ettiği İslam medeniyetine baktığımızda da sözü ve sanatı, bilgisi ve keşfi, tecrübe ve birikimiyle insanlığa hizmet sunmuş, tarihe adını yazdırmış nice engelli kardeşimiz olduğunu görürüz.
Bugün hepimize düşen, engelli kardeşlerimizi doğru anlamak ve onlara saygı göstermektir. Sorunlarına ortak olmak, hayatlarını kolaylaştırmaktır. Bütün imkânlardan faydalanabilmeleri için seferber olmaktır. Kardeşlerimizi üzecek sözlerden, hayatlarını zorlaştıracak davranışlardan kaçınmaktır. Unutmayalım ki hayatı birbirimize kolaylaştırdığımız ölçüde kâmil mümin olabiliriz.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Bildiğiniz üzere özellikle II. Dünya Savaşı akabinde savaşın bıraktığı en ağır yaralardan birisi birçok insanın hayata engelli bir biçimde devam etmesi olmuştur. Hali ile bu durum dünya kamuoyunda engelli vatandaşlara yönelik bilincin ve duyarlılığın artmasını sağlamıştır.
Bugün Türkiye’de yüzde 12.5 oranında yani 8.5 milyon engelli olduğu kabul ediliyor. Bunlar ortopedik, zihinsel, görme ve işitme engelliler olarak anılıyor.
Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden birisi, engelli vatandaşlarına sağladığı refah düzeyidir.
Onlara engelsiz bir hayat sunmak, gerek devlet gerekse millet olarak hepimizin öncelikli görevidir
Ancak yapılan araştırmalar gösteriyor ki, engelli vatandaşlarımızın büyük bir kısmı hayatın birçok alanında zorlanıyorlar ve asgari imkânlardan yoksun durumdalar, işte bu sebeple bu özel günümüzde buruk bir mutluluk yaşıyoruz.
Bu konuda başta iktidara, yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarına ve tüm milletimize düşen görev engelli vatandaşlarımızın yaşadığı sorunların çözülmesidir. Engellilerin yaşadığı sorunların çözüm arayışına katkıda bulunması açısından bir takım hususları vurgulamak istiyorum.
‘Türkiye’nin Engelliler Karnesi’ni sizlerle paylaşmak istiyorum.
Engelli vatandaşlarımız işe alımda uygulanan rasyonel olmayan kriterler, yeterliliğine bakılmaksızın engellilerin düşük profilli işlere layık görülmeleri başlıca sorunlardan birisidir.
Engelli vatandaşlarla ilgili ayrıntılı istatistikler tutulmalı ve gelişmeler takip edilmelidir. Evlenmek isteyen yetişkin engellilerin yuva kurmalarına yönelik engelli dostu aile-evlendirme politikaları geliştirilmelidir.
Engelli bireylere yönelik eğitim hizmetleri güçlendirilmelidir.
Engelli Bireylerin Çalıştırılması Teşvik Edilmeli
“İşgücü niteliği taşıyan engelli bireylere yönelik mesleki rehabilitasyon faaliyetleri güçlendirilmeli ve bununla ilgili olarak İş-Kur çatısı altında özel meslek eğitim kurumları oluşturulmalıdır.
50 ve üzeri işçi çalıştıran iş yerlerinde engelli bireylerin çalıştırılması teşvik edilmelidir.
Kamudaki kota arttırılmalı ve tamamına atama yapılmalıdır.
Engelli işgücüne, talep üzerine ‘ev ortamında çalışma’ gibi alternatif istihdam imkânları sağlanmalıdır. Engelli işgücüne uygun iş imkânları sunulmalıdır.
Engelli Dostu İş Sağlığı ve Güvenliği Tesis Edilmelidir:
Engelli çocuğa sahip ailelere engel düzeyine göre aile yardımı sağlanmalıdır.
Engelliler İçin Atılması Gereken Adımlar ise:
-Toplumun engellilik konusunda bilinç düzeylerinin ve duyarlılığının arttırılması.
- Engelli bireylerin ve ailelerinin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik adımlar atılması.
- Koruyucu ve önleyici hizmetlerin niteliğinin yükseltilmesi ve yaygınlığının arttırılması.
- Engelli vatandaşlarımızda ortaya çıkabilecek ikici ve üçüncü özürlerin önlenmesine dair adımlar atılması.
- Hamilelik sırasında yaşanan sorunlar, genetik nedenler, akraba evlilikleri, yetersiz ve kötü beslenme, ilaç kullanımı, zehirlenme, madde bağımlılığı, hastalıklar, kazalar, çevresel faktörler gibi engellilik nedenlerinin tespit edilmesi, ortadan kaldırılması konusunda bilinçlendirme faaliyetlerinin yapılması.
- Engelli vatandaşlarımızın ailelerine yönelik bilinçlendirme eğitimlerinin yapılması.
Gibi konularda gerekli adımlar aciliyetli olarak atılması ve sorunların çözülmesi en büyük temennimiz.
Açıklamamı engelli vatandaşlarımızın sorunlarına biz çözüm olmasını temenni ediyorum, Sizleri de en kalbi duygularımla selamlıyorum.